Gözlerini hafifçe araladı. Nerede olduğunu anlaması birkaç saniyesini aldı. İkizi kaybolduğu için apar topar Amerika'ya gelmişti ve şimdi Tony'nin evinde, kendisi için hazırlanan odada kalıyordu. İkizi ile en son ne zaman yüz yüze konuşmuştu sahi? Bir yıl önce mi? Belki iki yıl... Üç bile olabilir. Peki bunun nedeni neydi? İşleri mi yoksa ikisi her şeyi bahane edip buluşmamak için direnmiş miydi? Her şey 5 yıl önce olmuştu. İngiltere'ye gitmişti Ellie, bir daha Amerika'ya gelmemişti. Tony ise İngiltere'ye gitmeye sürekli ertelemişti. Kader ise Ellie'yi Amerika'ya hatta Tony'nin evine getirmiş ama şimdi o yoktu. Beş yıl boyunca ikizi olmadan nasıl yaşamıştı o bomboş evde? Şimdi anlıyordu. Gözleri dolmaya başladı. Tony ile eski bağı kopmuştu ve ölmüş olabileceği düşüncesi içten içe bitirmişti onu. Ama ölmediğine emindi. Eğer ölse hissederdi bir şekilde. Sonuçta çocukken Tony'nin başına kötü bir şey gelince hissetmişti. Gene hissederdi. Yaşlarını sildi. Tony iyidi. Gelecekti bundan emindi hatta emin değildi biliyordu.
"Hadi, Ellie kendine gel. Tony iyi. Evet, zor zamanlar geçiriyor olabilir ama o iyi olacak."
Yatağından kaltı ve evi incelemeye koyuldu. İlk önce kendi katında olan odalara bakmaya başladı. Sıradan odalardı. Kendi evi bu kadar büyük değildi. Gökdelende oturuyordu. İkizi ile ne kadar benziyorsa ki benzerlik tip değil kişilik olaraktı ufak tefek farklılıkları oluyordu. Sıra en son odaya geldi. Kapıyı açtığı an burasının Tony'ye ait olduğunu anladı. Başkası görse belki bunu anlamayabilirdi ama Ellie, bir bakışı ile anlamıştı odanın kime ait olduğunu. Bakmasına bile gerek yoktu kokusundan bile anlardı. İşte şimdi sildiği göz yaşları dökülmeye başladı.
"Neredesin Tony?" Kardeşi kayıp olduğu için değildi bu göz yaşları. Kendisine kızıyordu. Bunca yıl yanına uğrama tenezzülü bile göstermemişti. Şimdi kayboldu diye gelmişti. Kaybolmasa kim bilir kaç yıl daha Amerika'ya gelmeyecekti. Tony dışında ailesi yokken onu terk etmişti. Ama göz yaşları geri getiremezdi ikizini. Ağlaması faydasızdı. İlk önce çalışacak bir yer bulması gerekliydi. Garajlar bu tür işler için en iyi yerlerdi. Bir de asistana ihitaycı vardı tabii.
"Hadi bakalım Ellie, bir yerden başlayalım." Garaja geldiğnde oldukça pahalı arabalar olduğunu gördü. Umarım Tony arabalarının bazılarında "eksik" parçalar görürse kızmazdı. Aslında arabalara dokunmadan yapabilirdi ama kardeşini sinir edemezdi. Kardeşi sinir olmazsa işin eğlencesi kalmazdı.
°°°
1 𝙰𝚢 𝚂𝚘𝚗𝚛𝚊
Ellie kendisine ait bir sesli asistan yapmıştı ya da sistem. Çalışırsa ne olduğunu öğrenicekti. Bir aydır garajdan çıkmamıştı. Kimseye ne yaptığını da söylemişti.
"Acer?" Sesi biraz titremişti eğer bunu yaptıysa, Tony'yi bulmak daha kolay olucaktı. Bir kaç saniye ses gelmedi. Ellie tekrar denedi.
"Acer?" Arından bir kadın sesi duyuldu. İnsan sesi gibiydi. Hatta kendisi yapmasa başka birisi ona seslendi sanabilirdi.
"Efendim Bayan Stark?" Evet çalışmıştı. Başarmıştı. Onunla konuşuyordu. İşe yaramıştı. Artık sesli ve çok işlevli bir asistanı vardı.
"Amerika'nın başkenti neresi?" Test soruları sormaya başlamıştı. Eğer bu soruları doğru cevap verirse artık önünde engel yoktu.
"Washington, efendim." Başını hafifçe salladı Ellie. İlk soruyu doğru bilmişti.
"Peki, 345×67 kaç eder?" Acer'ın biraz takılacağını düşündü ama anında cevap geldi.
"23.115 eder efendim." Gururlu bir anne gibi gülmsedi. Matematik ve genel kültürü iyiydi. Peki çoğrafya?
"Acer, Türkiye hangi kıtadadır?" Hem Avrupa hemde Asya kıtasını birbirine bağlayan bir ülke söylemişti. Şuan bile bazı kişiler bu soruda takılıp kalıyordu.
"Türkiye'nin büyük bir bölümü Asya kıtasındadır. İstanbul'un bir kısmı Avrupa kıtasında yer alır."
"Genel kültür, matematik ve çoğrafyan iyi. Peki tarih? Söylesene Acer 2. Dünya savaşı ne zaman çıkmıştır?" Şuan Acer'ı test etmekten çok sanki karşısında birisini küçümsemek için açığını arıyor gibiydi.
"1939 yılında başlanmıştır efendim." Ellie, kendisi ile gruru duydu. Asistanı, tıkır tıkır işliyordu.
"Peki şimdi benim diyeceklerimi çevirirmeni istiyorum. Aidez-moi à le trouver." Asistan bir kaç saniye durdu. Ellie'nin biraz yüzü düştü, tam defterine bu konu hakkında not alacakken bir ses geldi.
"Bulmama yardım et." Ellie'nin gülümsemesi büyüdü. Artık emindi kusursuzca çalışıyordu.
"Acer sen harikasın." Koşarak yukarı çıktı. Sevincini birisi ile paylaşması lazımdı. Salonun ortasına geldiğinde Pepper, Rhodey ve Stane oturmuş konuşuyorlardı. Onları bölen Ellie'nin sevinç çığlığı oldu.
"BAŞARDIM!" Mükemmel bir sesli asistan icat ettim. Aslında sesli asistan değil akıllı bir sistem. Durun göstereyim. Acer." Herkes durmuş küçük bir çocuk gibi sevinen kadına bakıyordu. Sanki başka bir dil konuşuyormuş ve kimse onun anlamamıştı.
"Efendim bayan Stark?" Gelen ses ile diğerleri etrafına bakma ihtiyacı duydu.
"Gördünüz mü? Selam verin hadi." Kimseden ses çıkmadı. Gözlerini devirdi kadın. Önemli bir şey yapmıştı ve herkes ona uzaylı gibi bakıyordu. İlk konuşan Stane oldu.
"Selam Acer." Sistem Stane'nin sesini algıladı ilk önce. Sonra kime seslendiğini analiz etti. En son ise karşısında olan kişiyi algıladı.
"Selam bay Stane." Ellie artık daha mutluydu. Başklarına cevap verebiliyordu.
"Peki bununla tam olarak ne yapıcaksın?" Konuşan Rhodey'di. Sanki hiç sormaması gerekiyormuş gibi cevap verdi Ellie.
"Ne mi yapacağız? Ciddi misin? Askeriyenin bir aydır yapamadığını yapacağım. Tony'yi bulacağım. En azından, bulunmasını kolaylaştıracağım. Suriye büyük bir yer ve bir ayrdır titiz davrana davrana yarısını bile arayamadınız. Acer ise bunu kolaylaştıracak." İçinden egona yenik düşme demiş olsada genleri buna izin vermedi. Diğer insanların onu anlamamasına sinir oluyordu. Bazı şeyleri insanlara açıklama yapmadan anlaşılmasını istiyordu.
"Peki nasıl olacak?" Şimdi konuşan kişi Pepper'dı. Gözlerini devirmemeye çalıştı.
"Her şeyi açıklamayacak kadar yorgunum." Aslında yorgun değildi. Aksine oldukça enerjikti ama onu anlamayan insanlar ile aynı ortamda olmak boğmuştu. Keşke Tony olsaydı. Şuan kimbilir ne hakkında konuşuyor olacaklardı? Belki, Acer'ı birlikte yapmış olucaklardı. Tony'yi eve getirmek için çok heyecanlıydı.
°°°
Yeni bölüm 20 voteden sonra gelecektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Bugün Gelecek // Marvel
FantasyTony'nin kadın versiyonu... Babasından aldığı mirasa sahip; zeka. Kişiliği adında gizli; Kraliçe gibi asil, parlak ve güçlü Ellie Rayne Stark. Her zaman gülsede içinde yaşadığı acılar dolu bir hayat. Bu Ellie Rayne Stark'ın hayatı.