3. Bölüm ( Karanlık Mağara )

42 17 7
                                    

Ardadan üç ay geçti ev yapımı sürüyordu . Bu ev yapım sürecinde taş devrine alışmişlardı ama buradan nasıl kurulacaklarınıda bulamadılar . Şu an ise hayla tahtadan ev yapmak ile meşguller .
Toplunur
- bu iş çok yorucu .
Abide
- evet o yüzden başım ağrıyor ben biraz dinlencem .
Toplunur
- değerli taşları mı kullanacaksın ?
Abide
- e şey hayır ben başka bir yol biliyorum size kolay gelsin 
Toplunur
- başka bir yol mu biliyorsun ne peki ?
Abide
- evet eski bir yöntem biliyorum .Ayrıca söyleyemem anne sıhrı .
Toplunur
- anne sıhrı mı ? Hmm evet annem hep eskiler daha iyi derdi .
Şevval Şükriye'ye sessizce şu nu dedi
- bu zamandan daha eski zamanda varmış .
Şükriye
- sanırım evet var .
Saat 17 :00 olmuştu tüm evleri bitirmişlerdi .
Şevval
- çok yoruldum ama deydi .
Şükriye
- ah evet sonunda bitti üç aydır uğraşıyorduk iyiki diğer insanlarda yardım etti yoksa bir sene falan sürerdi .
Şevval
- evet gerçekten belki daha fazla sürerdi dört kişiyle düşünsene .
Toplunur
- hadi normalde akşam yemeyi olmazdı ama bu seferlik akşam yemeği yicez çünkü bu nu hak ettik .
Şükriye
- Herkesin evini üç ayda bitirdik .
Şevval
- ya gerçekten ev yapımları uzun sürdü ve ben yemek yer yemez uyicam çok uykum var .
Şükriye
- bende uyicam .
Saat gece yarısı olmuştu Toplunur , Şevval ve Şükriye nin yanına geldi ve yüksek sesle .
- hey kızlar sabah kırlı bayırın ormanındaki mağaraya gitmeliyiz .
Şevval uykulu bir tonla sonrdu .
- neden ?
Şükriye
- uyuyan insan böyle mi uyandırılır ?
Toplunur
- haklısın ama ( sözü kesilir ) .
Şevval
- neyse hadi sen anlat .
Toplunur
- Terza dedi o mağrada bizim erzaklar var onları başka bir yere götürülecek .
Şükriye
- Sabah söyleseydin çok hazla uykumuz vardı .
Toplunur
- af edersiniz , özür dilerim .
Sabah olmuştu mağaraya erken gitmeleri gerekiyordu o yüzden erken kalktılar .
Abide
- yemek yediğimizde göre o mağaraya gidelim
Toplunur
- dur dur önce meşela yapalım orası karanlık
Şevval
- peki bu mağara nerde ?
Toplunur
- Geregi ormanında kızlar .
Abide
- bende ilk defa duyuyorum tekrar eder misin ?
Toplunur
- a doğru sende yeni sayılırsın .
Şevval
- nasıl yani Abide sende mi yenisin buralarda ?
Abide
- evet beş ay oldu ben buraya geleli .
Şevval
- peki sen nereden geldin buraya ?
Şükriye
- ve neden ?
Abide
- bende çok uzak yerlerden geldim . Benim geldiğim yerin ismi Güllü  yaylası .
Şükriye
- peki neden göç ettin ?
Abide
- çünkü köyünüze sel bastı ve orası artık bir göl . Gölün ismi gül gölü .
Şevval
- konumuza dönecek olursak . Toplunur erzaklar diyordun . Senden başka yerini kimler biliyor ?
Toplunur
- bu erzakları ben ve büyükler hariç kimse bilmezdi ama Terza size söylememi istedi .
Abide
- hecelermisin ?
Toplunur
- Ge - re - gi .
Mağraya gitmişlerdi yol uzun olduğundan biraz nefes nefese kaldılar .
Şükriye
- bu mağara karanlık sanki .
Toplunur
- o yüzden meşale var . Al Şevval sen tut bunuda Abide sen tut .
Abide
- tamam ben tutarım .
Toplunur
- hadi girelim mağaraya ha bu arada mağara baya bi büyük ve erzaklar en sonda .
Hepsi
- ne ! bu zaman alıcak .
Toplunur
- herhalde zaman alıcak .
Şevval
- ne kadar sürer mesela bir saat falan sürer mi ?
Toplunur
- anlamadım bir saat derken ne demek istiyorsun .
Şevval
- bir saat yani atmış dk. mı sürcek diyorum .
Toplunur
- af edesin ama yine ne demek istediğini anlamadım .

Sonra Şükriye Şevvale sessiz şekilde şunları söyledi .
- gelecek geldiğinizi unuttun galiba bu zamana saat yok .
Şevval
- doğru . Eeee ben şimdi durumu nasıl düzelticem .
Şükriye
- bilmiyorum .
Toplunur
- kendi aralarında konuşmayın . Ve Şevval soruma cevap versen iyi olur .
Şevval
- saat zaman demek .
Toplunur
- hmm tam anlamadım ama çok fazla uzun sürmez .
Şevval
- uzuz yırtım .
Şükriye
- kesinlikle .
Mağara' nın ortasına gelmişlerdi .
Şevval
- e hayla gelmedik bu mağara gerçekten çok uzun .
O sırada Abide hapşırdı .
Şükriye
- meşela söndü şimdi ne yapıcaz ?
Toplunur
- sorun değil Şevvalde var meşale .
Şevval
- evet ama bu mağara rüzgarlı heran söne bilir.
Toplunur
- o zaman acele edelim .
Sonunda erzak kısmına gelmişlerdi .
Toplunur
- herkes bir çuval alsın .
Şükriye
- tam deng geldi hiç çuval kalmadı .
Şevval
- Abide şanslı çıktın sana çuval kalmadı .
Toplunur
- aaa Abide yok .
Şevval
- Abide nerdesin ?
Toplunur
- of nerde bu kız ?
Şevval
- eyvah ! meşale söndü .
Toplunur
- tamam sakin olun su an sizi göremiyorum . ama mağranın dışına çıkmalıyız .
İki kızda
- tamam Toplunur .

Mağaraya karanlıktı meşale sönünce çok daha fazla karanlık olmuştu ve birbirlerini görmüyorlar . Ama emin bir şekilde ilerliyorlardı yolu neredeyse yarılamışlardı .
Toplunur
- hey ! kim ayağıma bastı .
Şükriye
- af edersin görmedimde .
Şevval
- görmek mümkün geğil ki .

Toplunur haklıydı hiç bir şekilde görmek mümkün değildi ve mağara çıkışınada daha vardı . Geçen süre zarfında üc kızda birbirlerinin ayağına yanlışlıkla basmıştı .

Artık çıkısa az kalmıştı ve Toplunur bunu fark etti .
Toplunur
- tamam az kaldı bakın aydınlık var .
Mağaradan çıkmışlardı o sırada birini gördüler. O kişiyi görünce dona kaldılar .
Toplunur
- Abide sen burdamıydın ?
Şevval
- bizi o mağarada yanlız mı bıraktın ?
Abide
- a şey ben ben beni doyurcuk usta çağırdı erzaklar hakkında soru sordu .
Şevval
- biz neden duymadık ?
Abide
- çünkü ben geride kaldım yani sizi kaybettim o sırada doyurcuk ustanın sesini duydum ve bende mağaradan çıktım .
Toplunur
- tamam ama birdaha böyle olmasın .
Abide
- merak etme birdaha olmaz .
Şükriye
- peki bu çuvalları nereye götürcez ?
Toplunur
- bizim mağaranın yakınındaki boş mağaraya götürcez .

Yaylaya geri dönüyorlardı . Abide her ne kadarda açıklama yapsada bu gidişi süpe uandırıcı olmuştu . Yaylaya vardıklarında . Erzakları yerleştirdiler . Ve tüm gün meydanda gezdiler , insanlara yardım ettiler .
Akşam olduğunda  ateş yaktılar ve konuşmaya başladılar .
Toplunur
- bu el arabası dört tekerlek ile çalışır mı ?
Şükriye
- a evet araba olur öyle yani şey insan yerine at çeksin ve at arabası olur .
Toplunur
- evet harika bir fikir el arabasından geniş olur.
Şevval
- evet ama yarın yapsak bugün çok yorulduk .
Abide
- herhalde yarın yapçaz gecenin bir yarısı yapçak halimiz yok .
Toplunur
- aslında meşale kullanarak yapabiliriz ama bende yorgunum yarın yaparız .

Sabah 2029 yılında şu olaylar oluyordu .
Gizemli kişi
- eveeet ilk soymanız gereken ev Erkanın evi .
1. Kişi
- onun iki kızla ne alakası var ?
Gizemli kişi
- bir alakası yok sadecene ben istiyorum o kadar .
2. Kişi
- ben o evi biliyorum .
Gizemli kişi
- iyi tamam o zaman gidin burda ne bekliyorsunuz ?
1. Kişi
- tamam gidiyoruz Gizemli kişi .
2. Kişi
- hey benim tamam demem gerekiyor .
1. Kişi
- ne alakası var .
2. Kişi
- çok alakası var mesela evin yerini ben biliyorum sen bilmiyorsun sen o yüzden onay veremessin .
1. Kişi
- ama bu çok saçma olurmu öyle şey .
Gizemli kişi
- tamam yeter yanımda kavga edip durmayın şimdi burdan gidin . HEMEN .
İkiside
- tamam Gizemli kişi .
Gizemli kişi
- sonunda gittiler . Plan iyi gidiyor boyut kapısına gideyim gelmiştir o

Taş devri zamanında ki olaylar .

Toplunur
- ben atları getirdim .
Şevval
- bizde tekerler yaptık .
Şükriye
- o zaman at arabası yapmaya başlayalım .
Toplunur
- hm Abide yine yok kim bilir nereye gitti güya bize söz verdi .
Şevval sessizce
- ben galiba gördüm .
Şükriye
- nerde gördün ayrıca neden sessiz konuşuyorsun ?
Şevval
- ben yanlış görmediysem bizim ilk geldiğimiz yerde .

3. Bölüm sonu

TAŞ DEVRİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin