Boşalan ruhumu dökerim karanlığına. O kadar aydınlık olmasa da ruhum,kapkara benliğini aydınlatacak kadar aydınlanır için.
En azından önünü görürsün.
\\ İrem Tutkun //
Arkadaşlar bu arada bilmeyenler için söylüyorum, gerçek adım ve soyadım İrem Tutkun. Her neyse uzatmayacağım bölümüm desteğini hiç eksik etmeyen, wattpad kullanan sınırlı erkeklerden bilal_kya' ya gelsin.
Bölüm şarkısı:
«maNga~Romantik Şizofren
"Aslında sorun ne biliyor musun? diyerek iç çektim. Sonra benim ne diyeceğimi merak eden Yazgı' ya bakışlarımı kenetledim.
"Hayat kadar ibnesin Yazgı. Hayat. Kadar."
"Biliyor musun İrem?dedi ve derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.
"Hayata sadece kendi penceresinden bakan sadece kendini haklı görürmüş.Ancak gönül penceresinden bakabilen hakkaniyetli olurmuş." dedi. Ardından aramızda bulunan azıcık mesafeyi de kapattı.Kulağıma doğru sıcak nefesi ile konuşmaya başlayınca bir an içim ürperdi.
"Ya isteye isteye açacaksın bu pencereni ya da istene istene.dediğinde ne söylediğini anlamıştım. Ama kimse beni böyle tehdit edemezdi. O, en fazla beni öldürerek bana zarar verirdi. Buda benim işime gelirdi açıkcası.Ölümden korkmuyor aksine delicesine istiyordum. Ölmek sadece insanı hiç haketmediği huzura eriştirirdi.
Şu an gerçekten Yazgı ile hiç tanışmamayı dilerdim. Hayatımda bulunan düzenli, dokunulmaz ve umursamaz yaşamımı bozmayı başarmıştı.
Ben normalde emir almaktan ki hala da öyle nefret ederdim. Fakat nedense Yazgı' nın emir vermesine karışmıyordum.
Ben normalde bana atılan lafları umursamaz, kafaya takmazdım. Fakat şimdi ister istemez takıyordum.
Bu benim açımdan önemli bir gelişme miydi?
"Seninle tanıştığım günü unutmayı çok isterdim. Ya da şizofren olsamda kötü olmazdı. " dedim bir hışımla. Yazgı çattığı kaşlarını daha da çattı.
" Unutmak diye bir şey yok sadece alışmak var, artık bunu kabul etsen iyi olur senin açından. " dedi. Bu sözünden sonra kolumu hızlıca kavradı. Sonra neredeyse 1 saat ayakta durduğumuz bu lanet sokaktan kolumu çekiştire çekiştire bir yere doğru sürükledi.
Ona karşı çıkmıyordum. Sonunda siyah spor bir arabanın önünde durduğumuzda ön kapıyı açıp arabaya sertte olmasa hafif sert bir şekilde fırlattı beni.
Arabaya arkadan dolanıp bindi. Çok sinirli görünüyordu. Sanki her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi.
Onunla kalırsam ben de patlayacaktım galiba.Bu yolculuğun ne kadar olduğunu bilmiyordum. Sıkılmamak için radyoyu açtım. Bir arabesk şarkıyı geçtim. Bir İngilizce şarkıyı da geçtim. Ardından bir kanalda Teoman' ın sesini duyunca durdum ve o güzel sesinden 'gemiler' şarkısını dinledim.
Şarkının bitmesine az kalmıştı zaten. Şarkı bitince maNga' nın
anonsunu yapan radyo sunucusunun, bu grubu telaffuzu ile donup kaldım. Hayır, hayır bu grubu dinlememeliydim. Eğer ki bu grubu dinlersem eski anılarım tazelenecekti.
Radyoya doğru uzandım. Tam şarkıyı kapatacaktım ki Yazgı' nın elimi çekmesiyle donakaldım.Elimle kulaklarımı kapattım. O gün yaşadığım kaza ister istemez zihnimdeki yerini almıştı. Kesin krizim birazdan başlayacaktı.
O gün olan kaza beynimin en kuytu köşesinden çıkıp, beynimin merkezine doğru gelmeye başladı. Hayır hayır burada olmamalıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anormal Çocuk
Fiction généraleDiğer Anormal Çocuğu sildim arkadaşlar. Bu hikayem, daha güzel olacaktır umrarım... Karakterler falanda aynı.