Aile🥰

362 37 65
                                    

Ali saatledir oturduğu sandalye de geriye yaslandığında her yerinin tutulduğunu fark etti. Masanın sütünde duran telefonuna baktığında saatin baya geç olduğunu gördü. Mesaisi bittiğinden beri hastaların dosyalarını kontrol ediyordu. Dünden beri uykusuz olsa da bırakamamıştı.

Dağıttığı kağıtları toplarken öğrencilerin notlarını gördü. Eline aldığında Ada'nın yazdıklarını okudu. Her satırda da gün içinde karşılaştıklarında ki bakışlarını hatırladı. Neden bilmiyordu, ama sabah ki olay yüzünden biraz gergin gelmişti. Konuyu uzatmak istemese de takıldığını düşüyordu. Yarın sıkıntı kalmaz deyip kağıtları köşeye koydu. Ayakları açılsın diye de ayağa kalkmıştı ki kapısı çaldı.

-Gel..

İçeri giren kişiyle kısa çaplı bir şaşkınlık yaşadı. "Kuzey abi!" Elinde ki poşeti gösterdikten sonra "Tatlı zamanı." demesine gülümsedi. Bu saatte nasıl geldin diyemeden açık kapıdan giren Salih "Yetiştim mi?" dedi.

-Tam zamanında. Oğuz nerede?

-Geldim!!

Sonunda kapı kapanırken üçü de Ali'ye döndüler. Yorgun gözleri görünce de ilk tepki Kuzey'den geldi.

-Dün geceden beri dinlemedin değil mi?

Ali saklayamayacağını biliyordu. Salih yaklaşıp kardeşini kolunun altına aldı.

-Bu yaştan sonra abi dayağı yiyeceksin. Bu yüzünün hali ne?

-Biraz işlerim vardı. Onlarla ilgilendim.

Oğuz koltuğa kendini attığın da "Sanki başka bir şey yapıyorsun."dedi. Kuzey de karşısına geçince Salih kardeşinin kolunu tutup oturttu. Tatlı açıldı ve Ali'nin eline çatal tutturuldu. Hepsi yemesini beklerken dayanamayıp güldü.

-Artık çocukmuşum gibi davranmasanız mı?

-O zaman sende bizi sinir etme. Seni zorla eve götürmesem yüzünü göremeyeceğiz. Uyumuyorsun ve yemek yediğini de sanmıyorum.

Kuzey yoluna girer dedikçe kardeşini böyle görmekten hiç hoşnut değildi. Salih de aynı fikirdeydi. Kuzey'in kızacağını bilse de "Bak eğer istersen hastaneye yakın ev tutalım." dedi.

-Yemek ya da temizliği sıkıntı yapma. Tuğçe biz hallederiz diyor.

Kuzey kardeşlerine şaşkınlıkla bakarken "Bu nereden çıktı? Ali benimle kalacak."dedi. Salih anlasa da "Kalmıyor işte."dedi.

Ali araya girip tartışmayı bitirmek istedi. "Ben hastanede iyiyim." Abilerinin çabasını görse de en rahat olduğu yer burasıydı. Belki de yurttan kalma alışkanlıktı. Ranza da uyumayı ve yalnızlığı seviyordu. Abileri ve Ayşe ablası her şeyi olsa da derinlerde yatan yalnızlık hissi duruyordu. Bir de bu ailenin iyi çocuğu olduğu için de en iyisini yapma düşüncesinden çıkamıyordu.

Ayşe ablasının saçlarını okşayıp "Sen benim şu hayatta sahip olduğum tek iyi şeysin." dediği günlerden çıkamamıştı. Kuzey abisinin "Sen iyi olacaksın ki biz de hayata tutunacağız." dediği yerde kalmıştı. Salih abisinin "Bize benzeme" ve Oğuz'un "Sen bizim her şeyimizsin." laflarından geçememişti. Yıllar geçip her şey değişse de Ali hep bunları kendine tekrarlamış biriydi.

Yetiştirme yurdundan çıktıktan sonra tek sahip olduğu ailesini hep yüreği ağzında beklemiş en küçük kardeşti. Uykusuz geçen geceler sonunda da yıllarca onlardan ayrı kalmıştı. Asıl zorluğu da o zaman yaşamıştı. Kimseye belli etmese de yapa yalnız kalmıştı. Ne ablası ne de abileri vardı. Kendini derslere verdiğinde de tek düşündüğü onların istediği insan olmaktı. Nefes bile almadan sadece çalışmıştı.

Ablasının çıktıktan sonra değişen hayatı onu da mutlu etmişti. Sonunda yuva kurduğunu görünce hayatında yeni bir iyi şey olduğuna sevinmişti.

Abileri de çıktığında tek korkusu eskisi gibi olmalarıydı. İstanbul'a gelmeye karar verdiklerinde hiç düşünmeden peşlerinden gelmişti. Ne olursa olsun yanlarında olmak istemişti. Artık eski olaylar yok deseler de günler geçtikçe korkuyla yaşamıştı. Gizli görevde olduklarını bilmediği için de eve gelinmeyen geceler ve dışarı çıkışlar da gerilmişti. Yine de belli etmeden beklemişti. Kaçırıldığı gün de tek düşündüğü onlar olmuştu. Ölmekten daha çok kardeşlerinin eskisi gibi olmasını düşünmüştü. Vücuduna saplanan kurşundan sonra da son gördüğü sadece onlar olmuştu.

-En son ne zaman hastaneden çıktın? Kuzey abine geldiğin günü sormuyorum.

Oğuz'un sesiyle kendine geldi. Her zamanki gibi sakinliği ile baktı.

-Gerek olmuyor.

Salih sabırla "Hiç mi arkadaşın yok? Arada takılsanıza." dedi. Bunu Kuzey ve Oğuz da merak ediyordu. Önceleri üstüne düşmeseler de artık otuz ikisine dayanan kardeşlerinin sosyal hayatını gerçekten merak ediyorlardı.

Ali herkesle mesafeli biriydi. Yakınlık demek soru demekti. Bunları istemediği içinde gerek duymuyordu.

-Siz varsınız.

Kuzey sinirle arkasına yaslandı "Bu böyle olmayacak. Ali hayatın burada geçemez. Dışarı çıkıp bizden başka birilerini tanıman lazım. Hatta hayatına biri girmeli ki yuva kurmalısın." dedi. Artık bunu hepsi istiyordu. Bu baskının bir sebebi de buydu.

Ali gülümseyerek "Abi ben çok yoğunum. İlgilenmem gereken bir sürü çocuk var." dedi. Kardeşlerinin aşk ile yaşadıkları imtihanı da gördüğü için istemiyordu. Sonu mutlu olsa da yapabileceğini hiç sanmıyordu.

-Ali tek doktor sen misin? Biz sana işini yapma demiyoruz. Mesela mesain mi bitti, çık dışarı diyoruz. Kafeye gel diyeceğim, ama orada da çalışmak dışında bir şey yapmıyorsun.

Oğuz haklıydı. Tatil gününü yakalayıp çağırınca eline tepsiyi alıp garson oluyordu. Artık yeteri kadar çalışanları olsa da alışkanlık yapmış bırakmıyordu.

Ali konunun kapanmayacağını anlayınca "Tatlı yemiyor musunuz?"dedi. Kaçtığını anlasalar da Kuzey bırakın dediği için üstüne gitmediler. Çatallarını alıp yemeğe başladılar.

-Masal'ı uyutup kaçtım. Buraya geldiğimi bilirse ne olur söylememe gerek yoktur.

Kuzey havayı değiştirmek için laf attı. Kızını hepsi bildiği içinde sıkıntı yoktu. Ali'ye bakıp "Yakında o baskın yapar benden söylemesi."dedi. Kızında o ışığı görüyordu. Ali hayranlığını bilmeyen de yoktu.

-O zaman biz kalkalım. Ali de dinlensin.

Salih ayağa kalktığında kardeşine baktı. Oğuz neden vaz geçtiklerini anlamasa da ayak uydurdu.

Ali de kalktığın da "Biraz daha kalın diyeceğim, ama baya geç oldu."dedi. Evde bekleyenleri olduğu için tutmak istemiyordu.

-Bir daha ki sefere seni bekleriz.

Oğuz gitmeden takılmak istese de abisi yürü deyip kolunu çekmişti. Veda edip çıktıklarında Oğuz ikisinin karşısına geçti.

-Neden buraya gediğimizi unuttunuz mu? Hani bu adamı dışarı çıkmaya ikna edecektik. Hatta birileri ile tanışsın diye teşvik edecektik. Ne oldu da yan çizdiniz?

Salih, Kuzey'e uyduğu için cevabı ona bıraktı. "Ne desek bir bahane bulacaktı. Onun için karar değiştirdim. Bırakalım hanımlar çözsün. Bakalım onlara hayır diyebilecek mi?"

-Yani harekete mi geçiyoruz?

Kuzey onaylar şekilde baktığın da Oğuz anlamıştı. Anlaşılan kardeşi bundan sonra biraz daha yoğun olacaktı. Kadınlar işi devir  alacaktı ve hayırlı işler başlayacaktı.

~~~~~

Hikâyenin devamı Suçum Ne? Kitabının içine taşındı. Kitabı birleştirdim.

Suçum Ne
Başlangıç
Fırtına
Ali Ve Ada

Olarak üç kısımdan oluşacak

Suçum Ne kitabı okumak için Instagram adresime bakabilirsiniz. Başka bir platformda yayındadır.

Meltemkrt09 (Meltem Rüzgarı)

Ali & Ada (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin