Kafamı gömdüğüm yorganı üstümden çeken Yoongi'ye küfür edip ucundan çekiştirdiği yorganımın değer ucunu da ben tutmuştum. Yoongi, "yeter artık çık şu kokuşmuş yorganın altından ve yemeğe gel! 2 gündür tek yediğin çikolata lan hiç mi karnın ağrımıyor!" diye bağırarak konuşmuş ve hala çekiştirdiğimiz yorganın ucunu bırakmıştı.
"ağırmıyor işte! rahat bırak beni daha ağlamam gereken üç düşünce daha var." dediğimde Yoongi'nin, 'sen salaksın' diyen bakışlarına maruz kalmıştım. En sonunda içine çektiği derin nefesi bıkkınlıkla dışarıya üflemiş ve yatağının ucuna oturmuştu.
"Jungkook, Taehyung yine seni sordu artık bir konuşsan mı amına koyim" dediğinde hızla kafamı iki yana sallamıştım."lan niye ya! konuşsana işte çocukla salak!" yine kafamı iki yana sallayip bu sefer konuşmuştum, "işte beni reddetmek için arıyor.. olmaz yani." demiştim.
Yoongi'nin ağzından çıkan ufak 'mal ya bu çocuk' laflarını aldırmadan, "artık çık odamdan." demiştim çünkü cidden ağlamam gereken konular vardı. Mesela bana nasıl baktığı.. hayal kırıklığı mıydı bilmem, zaten öyle diğeri gibi de duygu şeylerini de anlamazdım ama cok şaşırdığını biliyordum. Çok belliydi.
Ben yine kötü sonlu düşüncelerimin içine dalmıştım ki Yoongi'nin, "iyi sen bilirsin Namjoon'da bugün pizza yapmıştı." dediğini işitmiştim ama onu aldırmadan arkamı dönüp yorganı kafama kadar çekmiştim.
Yoongi homurdanarak odadan çıktığında saniyesinde aklımı işgal eden kötü düşünceleri kovup gözlerimi sıkıca yumuştum. Uyumalıydım..
*Uykumdan çalan kapı ile uyanmıştım. Hayvan gibi çalan kapıyı Yoongi veya Namjoon'un açmasını bekledim ama kimse açmayınca oflayarak yerimden kalkıp kapıyı açmaya gittim.
Bir depresyon bile yaşatmıyorlardı insana yahu!
Kapıya vardığımda kapı kolunu tutup aşağıya indirmiş ve kapıyı açmıştım.
Ama sonra aklıma gelen annemin uyarısı ile kapıyı tam açmadan geri kapatmıştım. Aptal kafam ya, 'kim o' demeyi unutmuştum. Akıl mı kalmıştı ya?
"kim o?" diye seslendiğimde ses gelmeyince delikten bakmıştım ama sadece karanlıktı.
Bir kaç defa daha seslenmiştim ama ses gelmeyince hırsla kapıyı açmıştım, karşıda bana sırıtarak bakan Taehyung'u görmemle tam kapatacağım kapıdan dışarıya itilmiş ve kapı suratıma kapatılmıştı.Noluyor yahu!
Kapının ardından gelen ses ile beni itekleyenin Yoongi malı olduğunu anlamıştım.
"Şu aranızdaki boktan konuyu halletmeden bu eve girmezsin Jungkook!" demişti Yoongi.
Sinirle kapıya vurarak, "ayakkabılarım ve ceketim yok aptal! ac şu kapıyı!" demiştim.Bir dakikalık aradan sonra yarım açılmış ayakkabılarım dışarıya atılmıştı.
Kafama gelicek olan ayakkabıdan son anda eğilerek kurtulmuştum, aynı saniyede dışarıya atılan ceketimi de yakalamış ve aralık kapıdan çekilen orta parmağa göz devirmiştim.
Bana bakan Taehyung'a bakmadan ceketimi ve ayakkabılarımı giymiş ve evin dışına çıkmıştım.
Arkamdan gelen Taehyung, "parka gidelim mi?" diye sorduğunda hala ona bakmıyordum.
Hızlı hızlı kafamı sallamış ve evin yakınındaki parka doğru ilerlemeye başlamıştık.
Bir kaç dakikalık yolu ne kadar uzatmaya çalışsam da en sonunda boş parka varmış ve bir banka oturmuştuk.
Ben öylece etrafa bakıp Taehyung'un keskin bakışlarından kaçırıyordum gözlerimi.En sonunda, "gerçekten hoşlanıyorsun benden." demişti. Hızla atan kalbimi umursamadan dediği şeye alayla "hadi ya bak şu işe." demiştim.
Ne saçma salak sorular bunlar yahu!
Taehyung elini kaldırıp ensesindeki saçlarla oynarken ben ona dalmış öylece bakıyordum. Ne ya? zaten artık aşık olduğumu da biliyor bence böyle baksam artık sorun olmazdı.. yani.. bence...Taehyung'un etrafta olan bakışları bana döndüğünde o da bana dikkatli dikkatli bakamaya başlamıştı.
Noluyor lan sen hayırdır yani uzun uzun bak-
"Jungkook bende senden hoşlanıyorum."
NE?Lan lan ölüyorum galiba! Ne diyo ya bu dangalak! Ne!
Elimi hızla yerinden çıkmanmış gibi çarpan kalbimin üstüne koymuştum.
Taehyung yaptığım şeye gülmüş ve o da elini benim elimin üstüne koymuştu.
Ulan insan az merhamet eder dimi ama yok illa kalpten göndercek insanı. Taehyunglar kapatılsın..
İyiden iyiye akıl sağlığımı da kaybettiğime göre konuya dönebilirdik artık
Gözlerim Taehyung'un dudaklarına kaydığında aklıma gelen şeyle, "LAN!" diye bağırmıştım.
Taehyung bağırmamla yerinden sıçramış şokla bana bakmıştı.
"Lan sen zaten az daha beni öpmeyecek miydin? Niye bana iki gün eziyet çektirdin LAN!" demiştim bağırmaya devam ederken.
Taehyung şaşkın şaşkın "iki gün boyunca seni aradım ama sen hep meşgule atıp en sonunda beni engelledin. Ayrıca o bücürük arkadaşını dinleyip okula gelseydin bu kadar eziyet çekmezdik." demişti sakin sakin.Dudaklarını büzüp kollarımı göğsümde bağlamış ve, "o zaman daha erken gelseydi sende bize." demiştim.
Şu an bütün suçu ona yıkmaya çalışıyordum kedimi haklı çıkarmak icin.
Taehyung'un ellerini kollarımda hissettiğimde eğik kafamı kaldırıp ona bakmıştım. Şu an siyah gözlerinden kendi yansımamı görüyordum.
Hafiften bana dogru yaklaşan Taehyung ile zaten hızlı olan kalbim göğüs kafesimi dövmeye başlamıştı.
Taehyungdan kayan gözlerim, arkada görünen gökyüzünde kayan yıldızla yeniden bağırmıştım "Taehyung bak yıldız kaydı!" demiştim elimle arkasındaki gökyüzünü gösterip.
Taehyung benden hafif uzaklaşmış ama zarif elleriyle kolumu tutmaya devam etmişti.
Bir müddet daha başka yıldız kayar mı diye bakınırken Taehyung'un bende olan bakışları ile ona dönmüştüm.
Az önceki gür sesime nazaran şimdi daha kısık çıkan sesimle "neden sende bakmıyorsun gökyüzüne?" demiştim.
Taehyung hafif gülümseme ile "bakıyorum ya zaten.. gözlerine." demişti.
O an şuracıkta eriyip gitmek istemiştim.
Yapacağım şeyle ellerim titremeye, nefesim hızlanmaya başlayınca hâlâ kollarımı tutan ellerini tutup kendime çekmiş ve bir elimi yanağına koyarken diğeriyle de ensesine götürmüş ve aranızdaki boşluğu az da olsa kapatıp dudaklarına yapışmıştım.
Çok geçmeden Taehyung da şaşkınlığını atlatmış ve üst dudağımı kavrayıp bana karşılık vermişti.
Gözlerimi sımsıkı kapatıp kendimi öpücüğün güzelliğine bırakmıştım. Yavaş yavaş belime dolanan eller beni kendisine çekmiş ve milim olan boşluğu da kapatmıştı.
Dakikalar -bana bir saat gibi gelmişti- sonra öpücüğü sonlandırmış ve gözlerimi yavaş yavaş açıp bana gülümseyerek bakan Taehyung'a gülümsemiştim.
Gülümsememiz kahkahalara dönüşerken ilk duran ben olmuş hala gülen Taehyung'u izlemiştim.
Ne güzel gülüyor yahu.Taehyung da gülmeyi kesince tekrar bana bakmış ve bu sefer de o dudaklarımızı buluşturmuştu.. ve gece boyunca da ayırmamıştı...
.
.
.Ay utandım mk🤭 jzzmmzMnzmzmzmzz
NİLİ NE UTANMASI SANKI S**Ş YAZDIN diyor ama utandimyani napim Allah Allah.. bu arada maşallah yaw bana sadece wattpad okuyarak öpüşmeyi öğrenmişim yahu dmzmzmzlmzmzmzmzmz
Bir sonraki bölüm de final mk cok uzadı bu zaten sadece final ve 2 özel bölüm kaldi da ben kime anlatiyom ya zaten kimse okumuyor msmznxjszmmsznzkznznznnz ayy neyse bu da sadece y.t bölümü oldu.. hadi bb-Y.T, nili
ŞİMDİ OKUDUĞUN
idfc / taekook
Fanfictionokulun haylaz öğrencisi jeon jungkook okulun stajyer beden eğitimi öğretmenini kızdırmayı kendine eğlence edinmişti. •yazdığımız ilk fictir!! •hangı kafayla yazdım bilmiyom!!