Lyra Elizabeth Weasley

Ölüm Yiyen

Yazardan;
Harry ve Lyra için de bu bir ilkti. İkisi de ilk kez bunu yaşamışlardı...
Gry ortak salonuna çıktılar. İçeri girdiklerinde herkes şaşkın gözlerle onlara bakıyordu, daha doğrusu ellerine. Hala el ele tutuşuyorlardı. Bi an utanıp ikisi de hızla ellerini çekti. Hermione ne olduğunu anlamış gibiydi. Aslında herkes ne olduğunu anlamıştı, Ron dışında.
Hermione Lyra'yı kolundan tutup odalarına çıkarttı. Ginny ise arkalarından koştu. Harry de Ron ve Neville'ın yanına oturdu. Neville anlasa bile Ron'a belli etmemeye çalışıyordu.

....................

Hg: Dökül.
Lw: Hı?
Hg: Anlat diyorum. Ne oldu Harry'yle?
Lw: Aaa şeyy...
Gw: Ya yine konuyu değiştirmeye çalışacak Herm. Bu sefer çeviremezsin Lyra. Hadi seni dinliyoruz.
Lw: Tamam... Harry beni öptü.
Hg: NE?!
Gw: D-dur.. n-ne? O seni mi öptü..?
Lw: Evet. Yani aslında ilk ben davrandım ama aynı anda oldu. Yani...bilmiyorum, tek bildiğim harika olduğuydu.

Ginny sessizleşti. Sebebini anlamadım, tam bunu düşünürken Hermione araya girdi.

Hg: Eee peki şimdi nolucak? Yani Harry ve sennn???
Lw: Galiba sevgiliyiz.
Hg; Yaaa inanmıyorummm!!!

....................

Grupça Hogsmeade'e gelmişlerdi. Güzel bir pazar sabahında daha güzel ne olabilirdi ki? Hepimiz Hogsmeade'in karlar altında sıcak görüntüsünü biliyoruz ama burayı hiç Eylül ayında görmedik. Sarı, turuncu, kırmızı yaprakları dökülen sonbahar ağaçları; Sokaktaki sıcak kahve kokusu ile büyüleyici bir yerdi. Herkesin favorisi olan Üç Süpürge'ye giriyorlardı. Bu mekanın spesyali kaymak birasıydı. Ve muggle biraları gibi ekşili acılı bir tat yoktu. Gerçekten de çok lezzetliydi. Onun dışında daha bir çok tatlı içkileri vardı. Sahibi Madam Rosmerta da pek farklı değildi, o da o kadar tatlı bir kadındı.

Dükkana tam girecekken Lyra durup Ginny'yi de durdurdu.

Hp: Noldu?
Lw: Annemle babam bize mektup yazmış olabilirler. Gidip postaneye bakalım biz.
Hp: Tamam görüşürüz.

Ginny ve Lyra birlikte postaneye gittiler.

Postacı: Günaydın bayanlar, size nasıl yardımcı olabilirim?
Lw: Günaydın efendim, Weasley'ye gelen bir mektup var mı acaba?
Postancı: Üzgünüm henüz yok.
Lw: Peki, teşekkür ederiz.

İkisi tekrar dükkana dönerken Lyra onları takip eden bi adam olduğunu fark etti. Ginny'nin elini tuttu, adama fark ettirmeden Ginny'nin elini iki kez sıktı. Bu ikisinin gizli bir mesajıydı. Tehlike sezdikleri anda bunu yaparlardı. Dükkana dönseler kargaşa çıkardı, bu yüzden arka bir sokağa gittiler. Adam hala onları takip ediyordu. Lyra ve Ginny sokağın köşesine saklandılar, adam tam köşeden dönerken ona bir büyü yaptı.

Lw: Pertificulus Totalus!

Adam sert bir şekilde yere düştü. Ginny adamın kolunu açtığı gibi elini ağzına götürdü.

Gw: Bu bir Ölüm Yiyen! Kolunda İsmi-Lazım-Değil'in işareti var.
Lw: Harry'ye haber vermeliyiz. Avis/*
(Avis: kağıttan kuş yapma büyüsü, isteğe bağlı içine mesaj yazılabilir, Lyra burada mesaj yazıp konum bırakmıştır)

Harry ve diğerleri kaymak biralarını söylerken Harry'ye kağıttan bir kuş geldi, eline kondu. Harry kağıdı açınca bi an telaşlandı ve hızla ayağa kalktı.

Nl: Harry noldu, iyi misin?
Hp: L-lyra ve Ginny...

Hermione de ikisinin ismini duyunca ayağa kalktı.

Hg: Nolmuş onlara? Söylesene!
Hp: Bi Ölüm Yiyen onları takip etmiş.

Luna, Rosmerta'ya gidip biraları iptal etti. Dükkanı hemen boşaltmalarını söyledi ve diğerlerinin yanına gitti.
(Ravenclaw zekası)
Harry önde olmak üzere Lyra'nın yazdığı sokağa doğru koşuyorlardı. Harry Lyra'yı yerde adamı incelerken görünce bi anda ona koşup sarıldı.

Hp: İyi misin?
Lw: E-evet iyiyim. Adamı dondurdum, etkisi birazdan geçer.
Hp: Ginny sen iyi misin?
Gw: Evet merak etme.

Hermione bi potral açtı ve adamı alıp 5. Grimmauld Meydanı 12 Numara'ya ışınlandılar. Burası Sirius'un kaldığı yerdi. Onların geldiğini anladı ve dar antreye doğru yürüdü. Harry, Sirius'u gördüğü anda boynuna atladı. Sirius da ona karşılık verdi.

Sb: Neden buraya geldiniz?
Lw: Bi Ölüm Yiyen bizi takip ediyordu, onu durdurduk ve sana geldik.
Sb: İyi misiniz peki?
Gw: Evet, iyiyiz.
Rw: Peki bunu napıcaz?

Adamı işaret etti. Sirius biraz düşündü ve konuştu.

Sb: Onu bi yere bağlayalım, sonra büyüyü çözüp konuşturmaya çalışırız. Hadi acele edin.