Beş

407 121 2
                                    

Yn, akşam oldukça sessiz olan sokakta evine doğru yürüyordu. Birden arkasında birisinin onu takip ettiğini hisseder gibi oldu. Tedirginleşti. Geçen sene yine aynı olayı yaşamıştı. Ama bu sefer tecrübeliydi. Çantasındaki biber gazını çıkardığı gibi arkasını hızla dönüp adamın yüzüne sıkmasıyla onun Jungkook olduğunu farketti. Gözleri fal taşı gibi açıldı. Şaşkınlıktan elini biber gazından çekmeyi bile unuttu. Canı yanan genç adam acıyla bağırıyordu.

Jungkook:Ne yapıyorsun be!

Yn:Ayy özür dilerim !

Jungkook: Bak hala sıkıyor. Bırak şunu sıkmayı.

Yn biber gazını elinden hızla attı.

Yn:Çok özür dilerim. Sizi sapık sandım.

Jungkook:Sapığa benzer bir halim mi var?

Yanan gözlerini hızla ovuyordu Jungkook.

Yn:Ne bileyim canım sizde arkamdan sessizce yürüyorsunuz. Bende korktum işte. Çok acıyor mu?

Jungkook'a yaklaştı.

Jungkook:Acıyor tabii. Gözlerim kör oldu. Açılmıyor!

Yn:Hadi gelin eve gidelim.

Jungkook:Napıcaz?

Yn:Gözünüzü temizlememiz lazım. Kör kalacaksınız yoksa. Bende vicdan azabından ölücem.

Jungkook'un elinden tutarak eve kadar getirdi. Evin kapısını açtı. Jungkook'u lavaboya götürdü.

Yn:Biraz durun burda. Bir yere gitmeyin.

Jungkook:Bu gözlerle nereyi görücemki gideyim!!

Yn:Amann birşeyede laf etmeseniz ölürsünüz zaten.

Deyip göz devirip mutfağa gitti. Dolaptaki sütü alıp geri Jungkook'un yanına döndü.

Yn: Biraz lavaboya yaklaşın.

Jungkook:Elindeki nedir?

Yn:Süt.

Jungkook:Ne, süt mü?

Yn: Evet. Biber gazına birebirdir.

Jungkook:Ben gözümü yıkamam onunla.

Yn:Başka çaremiz mi var?

Jungkook:Offff!

Yn:Merak etmeyin süt banyosu yapmayacaksınız. Sadece gözlerinizi yıkıyacaz bununla. Güvenin bana. Hemen iyileşicek gözleriniz.

Gözlerini yıkamaya başladı. Buz gibi süt, alev gibi yanan gözlere değince çığlığı bastı Jungkook.

Jungkook: ACIYOORRR!!

Yn:Az kaldı.

Biraz daha yıkadıktan sonra Jungkook daha iyi oldu.

Yn:İyi misiniz biraz daha?

Jungkook:Evet.

Yn:Ben tekrardan özür dilerim.

Jungkook: Sen her arkandan yürüyen insana böyle mi yapıyorsun?

Yn mahçup bir tavırla başını yere eğip alt dudağını ısırdı. Birden savunma moduna geçti.

Yn:Canım sizde öyle bir yürüyorsunuz ki. Hem sizin bu sokakta ne işiniz var?

Jungkook:Bu sokakta oturuyorum çünkü.

Yn:Nee, bu sokakta mı oturuyorsunuz?

Jungkook:Evet. Hatta tam karşındaki evde oturuyorum . Karşı komşunum. Bugünlerde taşındım buraya.

Yn: Yiaa!

Kaşları havalandı ağızı yuvarlak şekil aldı.

Jungkook:Bu süt böyle mi kalıcak, sileyim mi yüzümü?

Yn:Evet silinecek. Bir dakika peçete vereyim.

Dolabı açıp peçete aldı.

Yn:Sileyim yüzünüzü.

Peçeteyi yüzüne doğru götürürken Jungkook kolundan tuttu.

Jungkook: Teşekkürler. Ben yaparım.

Yn:Olmazz! Sizi bu hale ben getirdim. Ben yapıcam. Çok mahçubum size karşı.

Peçete ile Jungkook'un yüzünü silmeye başladı. Parmak uçları adamın yanaklarına değerken garip bir duygu sardı bedenini. Adamın nefesi yüzüne temas edince ürperdi birdenbire. Neydi bu şimdi? Birden geri çekildi.

Yn:Bitti işte.

Jungkook aynadan aksine baktı. Gözleri kızarık ve şişikti.

Jungkook:Teşekkür ederim. Ben gideyim artık. Herşey için sağol. İyi akşamlar.

Yn:İyi akşamlar Bay Jeon. Okulda görüşmek üzere.

Yn Jungkook'u geçirmek için kapıyı açtığında birden kapının önünde duran Minho'yu gördü. Minho, Jungkook 'u görür görmez suratı asıldı.

Jungkook:Tekrardan sağol Yn
İyi akşamlar.

Minho'nun yanından geçerken göz göze geldiler. Jungkook başıyla selam verip gitti. Yn Minho'yu içeri aldı.

Yn:Hoşgeldin canım. Bu ne sürpriz!

Minho:Bay Jeon'un ne işi var burda?

Yn:Ya Bay Jeon ile talihsiz bir kaza yaşadık. İlk yardım gerekiyordu.

Minho:Sende bizim burda mı yaptın ilk yardımı?

Yn:Sokağın ortasında mı yapsaydım?

Minho:Ne işi varmış bu sokakta?

Yn:Bay Jeon karşı komşum. Yeni taşınmış.

Minho :Bula bula burayı mı bulmuş Bay Jeon?

Yn : Anlamadım ne ima etmeye çalışıyorsun?

Minho: Birşey ima etmeye çalıştığım yok. Sadece ikinizi birdaha yanyana görmek istemiyorum.

Yn:Sebep?

Minho:İstemiyorum çünkü. Bir sebebi yok.

Yn:Allah aşkına noluyor sana böyle!!!

Minho ona yaklaşıp gözlerini gözlerine dikti doğruca. Bağırmasa bile sesi oldukça yüksek ve sertti.

Minho:Yn biz yakında evlenicez. Parmağındaki yüzüğün bir anlamı var bilmem farkında mısın. Tanımadığın bir adamı nasıl içeri alırsın. Tam olarak amacın ne. Söyle de bileyim !

Yn Minho'ya tokadı bastı.

Yn:Çık git burdan!

Minho: Aşkım yanlış anladın.

Yn'nin kollarından tutup onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Yn:Ben ne duyduysam onu anladım. Sen kim oluyorsun da beni böyle şeylerle suçluyorsun. Defol git burdan!

Minho:Yn sevgilim...

Yn:Sen gitmezsen ben göndermesini bilirim.

Minho'yu kazağının kollarından çekiştirip dışarı attı. Kapıyı üzerine sertçe kapadı.

Minho'nun yaptığı şey terbiyesizlikti. Bilip bilmeden yargılamayı çok seviyordu. Son zamanlarda çok agresif ve düşüncesizdi. Yn Minho'dan soğuduğunu tam anlamıyla hissetti. Yakında evleneceği adamın gerçek yüzünü görür gibiydi. Odasına gitti. Pencereyi açıp derince nefes aldı. Karşı binada Bay Jeon oturuyordu. Evinin ışıkları açıktı. Kapalı perdenin gerisinden bir gölge geçti. Birden Jungkook 'ta pencereyi açtı. Sanki Yn'nin pencereyi açmasını bekliyor gibiydi. Bakışları Yn'yi bulunca başını hafifçe eğdi. Yn'de hemen başını eğip penceresini hızla kapatıp perdesini çekti. Jungkook anlam veremedi buna. O da biraz daha kalıp perdesini kapadı.

PERESTİJ/JEON JUNGKOOK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin