"İhanetin kabul edilebilecek bir şey değil Kyojuro!"
*****
Rengoku Kyojuro kendisine gelen teklifi geri çevirmedi ve Akaza sayesinde iblise dönüştü. Ailesini, ustasını, nişanlısını ve öğrencilerini geride bırakmıştı.
Kyojuro'nun kargası bu haberi h...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
➽──────.⋆｡⋆☂｡⋆｡───────❥
"Ğğak, Rengoku Kyojuro yenildi! Üst ay üç ile olan savaşında ağır derecede yaralanıp kendisine gelen teklifi kabul etti, ğğak!"
Kyojuro'nun kargası görüş alanıma girdiğinde bir süreliğine elimdeki kılıç titremişti. Dağılan dikkatimle birlikte antrenman yaptığım tahta maketin bir parçası karnıma çarparken inleyerek geri çekilip tepede uçan kargaya döndüm.
Ne gevelemisti az önce bu lanet kuş? Kyojuro nasıl yenilebilirdi ki? O harika bir kılıç ustasıydı ve güçlüydü.
"Üst ay üç olan Akaza'nın 'iblis ol Kyojuro' teklifini kabul etti, ğğak!"
Terden üzerime yapışan beyaz saçlarımı ittirip kargaya doğru koştum. Şu an sevgilimi kaybettiğim için ağlamam gerekiyordu ama bunu sonraya saklayacaktım. Şu an onun için ağlayamazdım.
Kyojuro'nun nasıl böyle bir teklifi kabul ettiğini öğrenmem ve ondan hesap sormam lazımdı. Gerekirse buradan ayrılır her yeri didik didik arardım.
"Ne diyorsun be sen?! Daha iki gün önce mektuplaştık biz! O böyle bir teklifi de asla kabul etmezdi! Bizleri arkasında bırakacak biri değil!"
Kılıcımı tüm sinirimle kargaya doğru savuracakken son anda ortaya çıkan rüzgar hashirası Sanemi beni tutup geriye doğru fırlatmıştı. Kılıçlarımız birbirleriyle çarpışmış ve tiz bir ses çıkarmıştı ama umursamadım. Gerekirse onunla bile dövüşürdüm.
Şu an daha fazla ayrıntıya ihtiyacım vardı. O trende neler olmuştu öğrenmem lazımdı. Neden kabul etmişti böyle bir teklifi? Ve ben neden Kyojuro ile beraber gitmemiştim ki o göreve?
Dehşete uğramış yüz ifademle diğer hashiralara baktım. Onlar da en az benim kadar şaşkın gözüküyordu. Mitsuri'nin titreyen göz bebekleri bile durumu açıklıyordu.
Obanai elindeki mektubu bana doğru fırlatıp Kyojuro'nun kargasının gitmesine izin verdi. O nereye gidiyordu? Senjuro bu haberi alırsa çok üzülürdü. Ayrıca Shinjuro-san çok sinirlenirdi. Ben onların yüzüne nasıl bakardım?
"Bekle."
Karganın peşinden ilerlemek için hamle yapmama kalmadan Sanemi beni tutmuş ve bileğimi ters çevirerek yüz üstü yere düşmemi sağlamıştı.
"Sağlıklı düşün. Duygularınla hareket ediyor ve mantıksız davranıyorsun."
En yakın arkadaşlarımdan biri olması bazen çok kötüydü. Onunla antrenman yapmak çok güzeldi. Antrenman yaparken hiç acımazdı şimdi de olduğu gibi ve bu durumdan kurtulmam şu an için mümkün değildi. Tüm zayıf noktalarımı biliyor ve ona göre hareket ediyordu.
