Sen insan değilsin artık Kyojuro. Bir iblis en önemlisi de bir hainsin ama neden hâlâ ilk kez sana sarılıyormuşum gibi hissediyorum.
Onlara karşı yalancı durumuna düşemem seni öldürmem gerekiyor. Uzaklaş, uzaklaş ki fikrimden dönmemiş ve peşinden gelmemiş olayım.
"Biraz daha geç kalsaydım muhtemelen seni kaybedebilirdim. Üzerimdeki kıyafetleri değiştirmediğim için ve kurtardığın çocuk beni bulduğu için çok şanslı olmalıyız."
Ağzım açık bir şekilde söylediklerini dinledim. Neden hiçbir şey olmamış gibi davranıyor ve bunları söylüyordu. İhanet ettiği için kötü hissediyor olmalıydın Kyojuro!
Kyojuro kılıcını kemerine yerleştirip elini saçlarıma götürdü. Elini saçlarımda yavaşça gezdirirken bir yandan da beni sıkıca tutuyordu. Bu olanlar karşısında sadece gözlerimi irileştirmiş bir şekilde bana sarılmasına izin veriyordum. Bir an önce hareket etmeli ve şu an onu burada öldürmeliydim. Bu kadar kucaklaşma yeterdi iki günlük özlemimi yeterince gidermiştim.
Kılıcım beni kendine çektiğinde elimden düşmüştü ancak onun kılıcı üzerindeydi onu kullanabilirdim. Sonrasında onu kendimden uzaklaştırıp kendi kılıcımı alabilirdim ancak kenarda bizi izleyen üst ay iblis beni tedirgin etmişti.
"Adın ne?" Kyojuro'nun sorusuyla yutkunup gözlerimi kapattım. Beni hatırlamasını tabiki beklemiyordum ancak davranışları ve hareketleri tam tersini düşünmemi sağlamıştı.
Bir elimle haorisini sıkıca tutup diğer elimi kılıcına uzattım. Kılıcın kabzasını tuttuğum an saçlarımda gezdirdiği elini indirip elimin üzerine koyduktan sonra hafifçe sıkmıştı.
"Ben seni unutmadım. Kafamın içinde bir yerlerde seninle olan anılarım duruyor ama nasıl göründüğünü ve ismini hâlâ hatırlayamıyorum. Lütfen bana ismini söyle."
"Bu kadar oyalanma yeter Kyojuro. Ondan iblis olmasını iste ve buradan gidelim."
Üst ayın dedikleriyle Kyojuro'nun belimde olan elini tutup kendimden uzaklaştırdıktan sonra şaşkın bakışları altında gövdesine güçlü bir tekme atıp iyice ondan uzaklaşarak yerdeki kılıcıma uzandım.
Az önceki iblisin zehri vücudumda geziniyordu ama bir şekilde yavaşlatmıştım. Hâlâ dövüşebilirdim. Kafalarını kesemesem bile sabaha kadar onları oyalardım. Dağlık alandan uzaktaydık. Oraya kaçamazlardı izin vermezdim, veremezdim.
"Buz nefesi, yedinci biçim; buz pençeleri"
Kyojuro'ya doğru koşup saldırılarımı art arda kullanırken karşılık vermedi ve yaptığı tek şey benden kaçmak oldu.
Üst ay iblis az önceki gibi duvara yaslanmış bizi izliyordu. Bu Kyojuro'yu yaralayıp bir şekilde iblise çeviren yaratıktı. Neden bana saldırmıyordu ve izliyordu? Boş versene, Kyojuro'yu yaraladıktan sonra onunla ilgilenecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Love - Rengoku Kyojuro
Fanfic"İhanetin kabul edilebilecek bir şey değil Kyojuro!" ***** Rengoku Kyojuro kendisine gelen teklifi geri çevirmedi ve Akaza sayesinde iblise dönüştü. Ailesini, ustasını, nişanlısını ve öğrencilerini geride bırakmıştı. Kyojuro'nun kargası bu haberi h...