-Pek çok şeyin bambaşka olmasını dilerdim-
Yine öyle çok şey varki konuşulacak ama sizde biliyorsunuz ki anlamı yok bunları tartışmanın,sana ait bir şeyler taşımayan birine aşkını anlatmanın.Uzak olmanız canımı yakmıyor değil,ama hasretinizden gebersem gelip fısıldamam bile size bunları,bir daha aynı hataya düşmem diyemem ama bu kişi siz olamazsınız bu defa.Ne size ne kendime bunu yapmam artık,istediğiniz gibi, umduğunuz gibi, aslında tamda olmasını dilediğiniz gibi.Özgürsünüz bayım,bende azad edilmiş bir kölesiniz zanlımca. Artık yalnızca uzaktan uzağa göz değdirebildiğim bir yabancısınız,gerçi hiç benim olmadınız doğru ya,siz yine aynısınız.Ama bende bambaşkalaştınız,soğuksunuz artık gözlerimde,sözlerinizde. Böylesi can yakıyormuş orası ayrı tabi ama doğrusunun bu olduğunu savunuyorsunuz aynada kendinize.İnanıyor musunuz cidden buna,aşkın hata olduğuna,bendeki yerinizin gülünçlüğüne,ve pek tabi size karşı bir şeyler hissetmemem gerektiğine.Komiksiniz bayım,sanırım en çok bu yüzden seviyorum sizi.Şu adamı beş karış suratla gezdiren dünyada gülünçsünüz.Size ihtiyacım var öyle yada böyle,yada kendimi gereğinden fazla inandırdım buna bilmiyorum.Ama onca şeye rağmen hâlâ sizinle bir geçmiş hayal ediyorum gelecekte.Biliyorum buda pek gülünç,siz buna acınası ve zavallıca da diyebilirsiniz.Öyle,ama kimin umrunda,benim size olan hislerim sizde dahil kimin gecelerini bölebilir ki,zararsız duygular kime kabus olabilir,kimin canını yakabilir,uzaktan uzağa çekilen ahlar,söyleyin bayım sizi korkutan nedir?Nedir beni bir tehdit olarak bürüten gözlerinizde. Ben sevmeyi severim,ilk başlarda verdiği o eşsiz hazzı,o heyecanı,ben bendende çok aşkı severim. Siz bahanesiniz bayım,siz aşkın ruhuna uydurduğum bir bedenden ibaretsiniz.Ve buna rağmen sizi benden böylesine uzak tutan nedir? Bilirim ruhum uzak ruhunuza,anlaşamazlar,sizce tabi.Lakin hiç denemediniz gerçekten konuşmayı benimle.Ve hal böyleyken nerden bilebilirsiniz denk olmadığını gönüllerin.Belli ki kendinizi fazla yüceltmişsiniz bayım,ancak tavsiye etmem,kibir ve önyargı yalnız can yakar eninde sonunda, bilirsiniz ya öğretirler daha küçücük bir çocukken.Söylesenize nerden varabildiniz bu dehşet sonuca,nasıl bu kadar kolay olabilir böyle kestirip atmak.Henüz yarımı dahi tanımadınız,nerden çıktı apayrı dünyaların apayrı insanları masalı.Siz beni tanımadınız ama ben bence çokça seyrettim sizi ve fikrim denk düşmedi fikrinizle.Aksine denemeliydiniz,denemeye çalışmalıydınız. Tanımalıydınız,böyle olmamalıydı,kim bilir beklide siz bile böyle hazin bir son yazmamıştınız kendinizce,kim bilir.Ama öyle yada böyle bu raddeye geldik bir gecede.İki yabancıyken,sizin gözünüzde,şimdilerde sizce iki düşmanız.Yada öyle bakmamı bekliyorsunuz benden,siz öyle bakıyorsunuz.Lakin sizi kızdıracak bile olsa bu tavrım,hayır gülümsemek daha cazip geliyor size dönükken dahi,yanlış anlamayın yalvarırım,size kastım olduğundan değildi o deyişim,bana kastınız olduğundandı fikrimce.
-Gelmeyeni Bekleyen
YOU ARE READING
-Gelmemeye Gidene Mektuplar-
Teen Fiction"Artık yalnızca uzaktan uzağa göz değdirebildiğim bir yabancısınız,gerçi hiç benim olmadınız doğru ya,siz yine aynısınız."Aşk nereye kadar direnebilirdi ki omzundaki bu sefil yükle.)