Final

1.4K 73 6
                                        

9. Ay

Karnımdaki feci ağrı ile uyandım, bu ağrılara alışmıştım. Hastaneye kaldırdığımdan beri geliyordu. Pek önemsemedim doğal olarak.

Bir süre bekledim, geçerdi şimdi.

Hissettiğim sıvı ile duraksadım ve üstümdeki battaniyeyi açtım. Suyum mu geldi!?

“A-Ata” Ata'yı dürttüm, birkaç mırıldanma sonucu uyandı.

“Bebeğim sorun ne?”

Nasıl söyleyeceğimi sapıtmıştım kalbim pır pır atıyordu.

“B-ben... Ah!”

Karnıma giren sancılar ile lafım kesilmişti. Ata hemen yatakta doğruldu ve bana yaklaştı.

“Ege noluyor?”

“B-bak!” battaniyeyi açar açmaz gözleri büyüdü. Ağzından kısık sesli bir küfür çıktı ve hemen ayağa kalkıp beni kucağına aldı. Arabanın anahtarını ve bebek çantasını alıp evimizden çıktı. Ben ise sadece acı içinde haykırıyordum.

Dakikalar içinde hastaneye gelmiştik, bana saatler gibi gelmişti. Hemşireler beni hazırlamak için odaya aldı, damar yolumu açıp elimden serum taktılar. En çok acıtan buydu sanırım.

Herşey hızla gelişiyordu ve ben takip edemiyordum. Hemşireler beni hazırlayıp doğumhane'ye götürürken, Ata elimi bir kez olsun bırakmamıştı.

....

“Anne acıyor ama.” dedim dudaklarımı büzerek.

“Sen bir de dişleri çıkınca gör.” dedi annem gülerek. Gözyaşlarım ile kucağımdaki bebeğime baktım, çok güzeldi...

Annem sardığı kollarını gevşetti “Ne ara büyüdün anlayamıyorum Ege, dün gibi hatırlıyorum seni kucağıma aldığım günü.”

Gülümsedim ve göğüslerimi kapattım “Doydu.” diye mırıldandım.

“Ata nerde anne?” geldiğimden beri onu görmemiştim.

“Gece boyunca uykusuz kaldı, geldiğimde sızıp kalmıştı.”

Kıkırdadım, kapı açılınca Ata'yı görmemle gözyaşlarım daha çok aktı. Engel olamıyordum.

Ata sessizce yanıma oturdu, annem kalkarak “Yanlız kalın biraz.” diyerek odadan çıktı.

“Beğendin mi?” dedim gözlerine bakarak.

“Çok güzel... Senin gibi.”

Başımı omzuna yasladım. “Adını ne koyacağız?”

Ata gülümsedi ve bebeği kucağına aldı. “Sen nasıl uygun görürsen o olsun.” bu halini seviyordum.

Ah... Ata'ya baba olmak çok yakışmıştı!

Gece hatırladığım kadarıyla gökyüzünde ışıltılı bir dolunay vardı.

“Ayas olsun.”

Ata onayladı ve bebeğimizin kulağına ismini okudu.

Yarım saat kadar bir süre beraber kalmıştık. Kapı tekrar açıldı Nehir ve Mina içeri girdi.

“Tebrik ederimm!” dedi Nehir fısıltıyla.

Mina bebeğe baktı “Ata, sana benziyor.”

“Kopyası olsa bu kadar olurdu.” diye ekledi Nehir.

Gülümsedik, Ayas uyumuştu. Onu yatağın yanındaki beşiğe yatırdık.

Nehir ve Mina karşımızdaki koltuklara oturmuş, konuşmaya başlamıştık.

I'm pregnant! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin