☠︎︎ 𝐒𝐭𝐚𝐫𝐬

83 25 39
                                    

"Bu saatte bara mı gittin? Cidden mi Minhyuk?"

"Hadi Hyunwoo, lütfen."

Telefonun öbür ucundaki homurdanırken umutsuzca yanıp sönen tabelaya baktı Minhyuk.

Fazla gürültülü...

Bu tarz ortamlara girmeyeli epey bir zaman olmuştu. Girmek için de pek hevesli olduğu söylenemezdi. Dışarıda soğukça esen rüzgar bile onu barın güvenliğine doğru iterken, Minhyuk inatla direndi. Bir grup insanın çılgınca dans ettiği o saçma ortamlara girmeyecekti.

"Seni uyandırdığım için üzgünüm. Ama biliyorsun.. Böylesine gürültülü bir yerde tek başıma hiçbir şey yapamam."

"... Peki. Geliyorum-"

"Teşekkürler Hyunwoo~!"

"Yolum uzun, bu yüzden sessiz bir yere geç ve beni bekle."

"Tamam."

Neşeyle kapattı telefonu. Kapıda bekleyen takım elbiseli iri güvenlik kendisini süzerken hızla arkasını döndü. Sessiz bir yer.. Bu sokaklarda yalnızca yetişkinlere yönelik mekanlar vardı. Barlar, oteller ve hatta şans oyunlarının olduğu ufak dükkanlar. Çoğu zaman polislerin ziyarette bulunduğu sokakların birkaç cadde ilerisindeydi önünde beklediği bar.

Kaldırımda dengesizce yürüyen turistleri gördüğünde kenara çekildi. Bekleyebileceği mükemmel bir yer yoktu. Sırtını arkasında bulunan duvara yasladı ve yukarı, Tokyo'nun üzerinde parıldayan yıldızlara baktı.

Şehrin ışıkları yüzünden çoğu insan dikkatsiz bir bakış sonucu göremezdi yıldızları. Ancak Minhyuk, öylesine çok incelerdi ki, öylesine dikkatli bakardı ki, bütün yıldızları görebilirdi.

"Orada neye bakıyorsun?"

İşittiği uyarıcı ses eşliğinde kendine geldi ve baktı karşısındaki adama. Şık giyinimli, bitkin olmasına rağmen dinç durmaya çalışan bir adam, hemen önünde durmuş sorusunu kendisine yöneltmişti.

"... Yıldızlara."

Yabancının dolgun dudakları garip bir sorgulama ifadesi takındığında bakışlarını kaçırdı Minhyuk. Hızla oluşan gergin atmosferi içine çekerken, yabancı hafifçe sırıttı.

"İzninle," dedi. Minhyuk'un hemen yanındaki merdivenlerden yukarı çıkarken devam etti. "Yukarıda çok daha rahat bir şekilde görebilirsin."

Gözlerinin önüne düşen turuncu saçlarını nazikçe çektikten sonra giden adamın peşinden baktı Minhyuk. Adımları sağlam görünmüyordu ve sesi trafiğin gürültüsünden zorlukla duyuluyordu. Muhtemelen içmişti. Buna rağmen çatıkatına çıkan merdivenlerden onu takip etme kararı alarak hızlıca takıldı peşine.

"Sadece güzel oldukları için mi bu kadar dikkatlisin?"

Çatıkatına adımını attıktan sonra işittiği soru, onu yeniden yabancının yüzüne yönlendirmişti. "Hayır." dedi onun yanına doğru ilerlerken. Sonbahar akşamının kendince sert olan rüzgarına karşı ellerini yüksek kolona dayadı ve aşağıya kısa bir bakış attı. "Yıldızlar.. Bana geçmişimi hatırlatıyor."

Yanındaki iyi görünümlü adam sigarasını yakarken derin bir nefes verdi Minhyuk. Şehrin ışıkları yüzünden görmesi pek mümkün değildi, ancak hala güzeldi.

"Küçükken ailemle burada küçük bir kasabada yaşardık. O zaman yıldızları izlemek daha kolaydı."

"..."

"Daha güzeldi..."

"Japonya'da mı büyüdün?"

Başıyla onayladı küçük olan. "Babamın işi yüzünden ben doğmadan önce buraya taşınmışlar. Güzel bir yer.."

𝐊𝐈𝐒𝐒 𝐎𝐑 𝐃𝐄𝐀𝐓𝐇 { ❤︎☠︎︎ } 𝐂𝐡𝐚𝐧𝐠𝐊𝐢 - 𝐇𝐲𝐮𝐧𝐠𝐇𝐲𝐮𝐤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin