Bugün yine kendi hâlimde takılıyordum. Sakin Tokyo sokaklarında yürüyordum. Bahardı. Ağaçlar yeni yeni çiçek açıyordu. Onlara bakarak yürümek gerçekten de çok güzeldi.
Aklıma bizim tapınağın oraya gitmek geldi. Çünkü neden olmasın? Hem bugün boş olduğumdan canım sıkılıyordu. Yapacak iş arıyordum.
Tam tapınağın oraya geldim ki, Kazutora ile bir çocuğun kavga ettiğini gördüm. Kavga yumruk yumruğa olmasa da çekişmeli olduğu anlaşılıyordu. Bir şey yapmadan kenara geçip dinledim. Sonuçta Kazutora'nın karşısındaki çocuk çelimsizdi. Kazutora'ya elini bile süremezdi. Kazutora'yı da koruyacak değilim herhalde.
???:
"Ben sana güvenmiştim. Sense bunu hiç ettin."Kazutora:
"Beni suçlama! Başka seçeneğim yoktu."???:
"Ne yani tek çözüm tüm suçu arkadaşına atmak mıydı?"Kazutora:
"Elimde değildi. Ne yapsaydım ya?"???:
"Senden tiksiniyorum."Çocuk bunu dedikten sonra oradan sinirli ve hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayrıldı.
Kazutora:
"Benim ne suçum vardı ki şimdi!"Kazutora arkasına dönüp tam oradan ayrılacakken yanına gittim.
Mikey:
"Bu arkadaş kim?"Kazutora:
"Boşver, önemsiz biri."Mikey:
"Yarınki kavgaya gelecek misin?"Kazutora:
"Gelmeyip ne yapacağım ya?"Mikey:
"Ne bileyim. Bu akşam toplantı var, gelmeyi unutma."Kazutora:
"Tamam."Kazutorayla orada ayrıldım. Akşam için hazırlanmaya gitmem gerekiyordu.
Akşam saat 8~
Mikey:
"Toman! Yarın XX çetesi ile kapışacağız. Söz söyleyecek olan varsa öne çıksın."Pah-chin:
"Onları geberteceğim!"Tam Pah sözünü tamamlamıştı ki bugün Kazutora ile kavga eden çocuk geldi.
???:
"Kazutora! Seni burada bulacağımı biliyordum. Hadi gidiyoruz."Çocuk Kazutora'yı bileğinden tutup çekti. Kazutora biraz ileri doğru gitmişti ki Draken çocuğun bileğinden tuttu.
Draken:
"Aptal piç! Sen kendini ne zannediyorsun da toplantıyı bozuyorsun lan!"???:
"Bırak beni Kazutora'yı bir yere götürmem gerek."Mikey:
"Ken-chin dur."Draken ve o çocuk bana anlamsızca bakıyorlardı. Durduğum yerden onların yanına gittim.
Mikey:
"Ne oluyor burada?"???:
"Sen de kimsin?"Mikey:
"Beni tanımamana şaşırdım. Ben Toman kaptanı Manjiro Sano, namı diğer Mikey."Çocuk ismimi duyduktan sonra gözleri bir anda korkuyla açıldı.
???:
"M-manjiro Sano?"Mikey:
"Sen kimsin?"???:
"B-ben Hanagaki. Hanagaki Takemichi."Mikey:
"Güzel. Ken-chin bırak da gitsin. Öyle kötü bir niyeti yok gibi görünüyor."Sözlerimden sonra Draken Takemichi'nin kolunu bıraktı. Takemichi tanık olduğu olaylara anlam verememiş gibiydi. Ama toplantının sonuna kadar kenarda bekledi. Ajan olduğunu düşünmüyordum çünkü konuştuklarımız onun pek de umrunda değil gibi duruyordu. Toplantı bitip herkes dağıldıktan sonra yanına gittim.
Mikey:
"Merhaba"Takemichi:
"Hmm Merhaba"Mikey:
"Kazutora'yla neden kavga ettin?"Takemichi:
"Çünkü birlikte birine zarar verdik ve o bütün suçu bana attı. Tek suçlu ben değildim. Kendini temize çıkarmak için beni kullandı."Mikey:
"O çok zor durumda kalmıştır merak etme. O bizi hiç koyup gitmezdi."Takemichi:
"Ben öyle olduğuna inanmıyorum. Ondan nefret ediyorum."Mikey:
"Nefret ettiğine ne zaman karar verdin?"Takemichi:
"Bu öğlen."Mikey:
"Hahaha"Takemichi'nin yüzü kızarmıştı:
"Ne gülüyorsun ya?"Mikey:
"Merak etme hep böyle arkadaşlar arasında sürtüşmeler olur. Boşver gitsin."O gece biraz daha onunla sohbet ettim. Bana kendinden bahsetti. Sonuç olarak sinir bir tipti. İticiydi. Ya da bana öyle geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑩𝒊𝒓 𝑰̇𝒄̧𝒊𝒎 𝑺𝒖 | 𝑻𝒂𝒌𝒆𝒎𝒊𝒌𝒆𝒚
FanfictionMikey, Takemichi'yi ilk başta sevmese de yavaş yavaş ona aşık olmaya başladığını fark eder.