kız kardeşim

553 33 0
                                    

Vakit kaybetmeden binanın etrafını sardık. 

"İçeri girmek için hazırız komutanım."

"Herkes emrimi beklesin."

"Anlaşıldı tamam."

15 dakika sonra Barış üsteğmenin komutuyla binaya girmeye başladık. Barış üsteğmen önde, arkada ben ve Gökhan binaya girmiştik. Kontrollü şekilde binanın içinde Buket'i arıyorduk. İçeride hiç bir iz yoktu. Yukarı kata çıktığımızda teker teker odalar bakmaya başladık.

En sondaki odaya girdiğimizde eli, kolu bağlı bir şekilde yerde yatan Buket'i gördüğümde mutlu olamamıştım. Buket'e üzerinde bomba yeleği vardı. Koşarak Buket'in yanına gittik.

"Kaçmış şerefsizler!"

"Erhan binaya gir, çözmen gereken bir düzenek var."

Erhan'ı beklerken Buket'e baktım. Korkmasın diye uyandıramıyorduk. 

"Erhan hadi Aslanım imha et şu bombayı."

"Emredersiniz komutanım. Siz her ihtimale karşı uzaklaşın."

"Öleceksek hep birlikte ölelim."

"Öyle bir şey olmayacak. Erhan sen ne düzenekleri imha ettin, bunu mu edemeyeceksin?"

Sesiz bir şekilde Erhan'ı bekliyorduk. Erhan kabloları kesmek için hamle yaptığında şuan tek istediğim buradan dağ salim çıkmaktı. 

Erhan'ın hamlesiyle hepimiz sevinçten birbirimize sarıldık. Bir operasyonu daha tamamlamıştık. Gökhan, Buket'i kucağına alarak kontrollü bir şekilde binadan çıktık.

...

Sağlık kontrolleri için Buket'i hastaneye getirdik. Doktor Buket'le ilgilenirken bende yanlarındaydım. Buket gözlerini ağlayarak açmıştı.

"Artık güvendesin."

Deyip ona sarılmıştım. O da bana sarıldı. Korkmuş olmalıydı. Birbirimize her türlü konuda destek olurduk, şimdide öyle olacaktı. Buket benim kız kardeşimden öteydi...

"İyi misin?"

Kafasını değilim anlamında sağlamıştı. Gözlerinden süzülen yaşları sildim. 

"İyi olacaksın."

Buket'in bu olayda hem psikolojik hem de fiziksel ağır yaralar almıştı. Kapının çalmasıyla içeri Gökhan girdi. 

"Benim biraz işlerim var."

Deyip odadan çıkmıştım. Bu olay kolay geçmeyecekti. Hastanenin kantinine giderken Mert'le karşılaştım.

"Nasılsın?"

"Yaşam mücadelesi veriyoruz. Sen nasılsın?"

"Aynı. Sen nereye?"

"Kantine. Sende gel istersen, Buket'in yanında Gökhan var."

"Anladım."

Deyip kantine gittik. Çay alıp bir masaya oturduk.

"Bu kadar olay yaşanırken uyku ilacı içip uyumuştum... Keşke..."

Daha fazla konuşmama fırsat vermeden sözümü kesmişti.

"Boşa kendini suçlama."

"Nasıl suçlamayayım? Kızın halini görmedin mi?"

"İntikamı alındı. Birbirimize destek olarak bu durumu da atlatacağız."

Yalnız olmadığımızı bilmek çok güzeldi.

Çaylarımızı bitirip Buket ve Gökhan'ın yanına çıktık. Kapıyı çalıp içeri girdik. Buket'e serum takmışlardı.

"Serumum ne zaman biter?"

"Az kalmış, biter birazdan."

"Eve gitmek istiyorum."

"Artık orada oturamazsınız."

Mert'i doğrularcasına kafasını salladı Gökhan. Buket bana bakmıştı.

"Haklılar."

"Bu kadar olayın içinde nasıl olacak peki?"

"Biz hallederiz, sen dert etme sakın."

Diye atlamıştı Gökhan.

"Çok şükür şuan herkes sağlıklı ve huzurlu."

Dördümüzde Buket'in yattığı sedyenin başında birbirimize sarıldık. Birbirimize destek oluyorduk her kötü durum karşısında.

"Benle Damla ev bakmaya başlayalım isterseniz."

"Çok iyi olur."

Gökhan ve Mert planı yapmıştı bile. Buket'in yanına oturdum. İkimiz birbirimize bakıp sırıttık. Bize sormak yeni akıllarına gelmişti.

"Siz ne diyorsunuz?"

"Bana uyar. Gidip ev bakalım. Aklımıza yatan fikir olursa Buket'e de gösteririz."

"Aslında bir yer var. Tam size uyuyor."

Gökhan çoktan planlamış...

"Nere?"

"Bizim binanın karşısındaki binanın üçüncü katı boş, sizde bi bakın. Beğenirseniz bugün taşının."

Buket'le birbirimize baktık.

"Olur, bakalım."

✨Bölüm sonu yorumlarınız neler?
Sondaki bölümde görüşmek üzere.🌼
       🌺🌺🌺

Bir Damla Bir AsenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin