TÖRE

YOK ARTIK !

"Seni lanet olasıca nerdesin çabuk gel ve şu masayı kur!! Pislik yuvası kime diyorum ben !"
Yine aynı cırtlak sesle uyanmıştım.Neden benim düzgün bir ailem yok ya düzgün aile bile fazla bana heralde bana terlik fırlatan bir anneye bile razıyım.

"Tamam annecim. Kalktım geliyorum."

"Lanet olasıca sana kaç kere diyeceğim bana anne deme diye senin annen olmak istemiyorum !"
Her sabah böyle laflar işitmeme rağmen gözlerimin dolmasını engelleyemedim.Niçin beni hiç sevmiyor acaba ona neden beni sevmiyorsun diye sorduğumda bana sevilecek neyin var diyor.İnsan hiç kendi çocuğunu sevmez mi? Neyse bir an önce masayı kurmam lazım yoksa yine yemek yerine dayak yiyeceğim anlaşılan.Hızlıca kalktım ve yatağımı topladım.Hemen üzerimi giyindim.Saçım yine kabarmış onuda topuz yaptım.Hemen elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim. Annem yine her zaman ki koltuğuna yayılmış hizmet bekliyor.Hemen çayı demledim.Kahvaltılıkları masaya koydum.Evdede hiç bir şet kalmamış.Bu adam eve niye bir şey almaz ki.Doğru ya onun eve uğradığımı var.Annemi masaya çağırdım ve hızla yukarı çıktım.Malum okul var çantamı hazırlamam lazım bu hayattan kurtulmam için üniversite sınavını kazanmam lazım ama babam beni okutmak istemiyor.Mardin de hiç kız kısmı okurmuymuş.Okur bal gibi de okur.Kocaman Hakim olacağım ben özelliklede buradaki töreye son vereceğim. Neyse ya çantamı hazırladım tam kapıdan çıkmak üzereyken içeri babam girdi.

"Yine okula gidiyorsun Ilgın ben sana demedim mi kız kısmı okumaz diye !"

"Görürsün baba okuyacağım ve Hakim olacağım gideceğim bu lanet yerden hoş İstanbul'dan neden buraya geldiysek!"

"Çok konuşuyorsun Ildın madem bu kadar okumak istiyorsun o zaman bir şartım var ne diyorsun ?"

Babamın şartı vardı.İlk defa böyle bir şey diyordu bana söylemesi için başımı salladım.Babamın ağzından çıkan kelimelerle kaskatı kesildim.Yok artık ne diyor bu ya!