09

177 21 32
                                    

Kapı çalmaya devam ederken, Dylan ölümüne ağrıyan başına ve hemen dibindeki kıza aldanmadan yataktan kalkıp, kapıyı açmaya gitti.
Yarı çıplak bir şekilde kapıyı açtığında, karşısında duran Thomas'la beraber gözleri tamamen açıldı.

Thomas'ta aynı şekilde şaşkındı.

"Ah, ben... Şey- Telefonum sanırım burada kalmış bulamıyo-"

Arkadan aynı şekilde yarı çıplak bir Kaya çıktığında, Thomas'ın gözleri onda donup kalmıştı.

Kaya da Thomas'ı gördüğüne bir o kadar şaşırmışken, Dylan bir kıza, bir de Thomas'a baktı.

Kızın Kaya olduğunu yeni yeni algılarken, kaşları hiç olmadığı kadar yukarı kalkmıştı.

Hassiktir-

"S-Siz-"
Thomas kalbinin acıdığını hissederek daha fazla konuşamayıp, tam gideceği sırada Dylan onu kolundan yakaladı.

"Thomas bekle! Açıklamama izin ver, lütfen-"

...

"Uyuşturucunun etkisindeydim, ne yaptığımın farkında bile değildim Thomas- Kaya'yı bile tanıyamamışım."

Thomas sinir ve hayal kırıklığıyla ona bakmayı sürdürdü.
"Sevgin bu kadar mıydı senin?"

O sırada onları dinleyen ve olanları algılamaya çalışan Kaya, dayanamayarak girdi araya.
"Dostum bak- İkimizinde kafası dünü hatırlamayacak kadar uçmuştu, anlıyor musun? Çocuk gibi hareketler yapmayı bırak. Bir saattir özür diliyor çocuk şurada. Ki bir hatası da yok."

"Ne saçmalıyorsun sen Kaya!?"

"Üzgünüm Thomas, Dylan kötü hiçbir şey yapmamış şahsen. Sende dün gece sevgilinle seviştin, hatta bu yüzden evden kovdunuz beni amına koyayım. Dylan'ın seninki olduğunu bile bilmezken ve tamamen ikimizinde kafası güzelken saçma bir şeyler yaptık. Çocuğun suçu seninkinden bile az, en azından kafası yerinde değilken, senin yaptığın kendi isteğinleydi. Aslında bana göre suçlu ikinizde değilsiniz ama eğer sen bir suçlu arıyorsan, kendine bakman gerek."

Kaya oldukça uzun olan cümlesini tamamladığında, Thomas kaşlarını kaldırmış ona bakıyordu.
Haklıydı, ama kabul etmemek daha çok işine geliyordu.
"Y-Yalnızca canım acıdı-"

"Thomas bak, biz ne sevgiliyiz, ne de sen beni seviyorsun. Bir sevgilin var ve bu da en az seninki kadar benim de canımı acıtıyor. Bana net bir şeyler vermediğin sürece-"
Dylan, Thomas'ın ağladığını gördüğünde, aniden duraksadı.
Hızla sevdiği çocuğa kollarını sardı, ve şimdi Thomas daha fazla ağlıyordu.

"Ağlama Tommy-"

"Sikeyim bunlar benim için fazla, üzerimi giyinip defolup gideceğim birazdan. Tanıştığımıza da sevindim Dyl."

"Siktir git Kaya!"
Çocuk gibi çıkan Thomas'ın sesine, Kaya başını iki yana sallayarak karşılık verdi ve üzerini giyinmeye gitti.

Dylan da belli belirsiz gülüp, onu tekrar etti.
"Evet evet, siktir git Kaya-"

"Sen neden gülüyorsun orospu çocuğu!?"
Thomas aniden Dylan'dan ayrılıp, karnına bir yumruk geçirdiğinde Dylan acıyla inledi.

...
Toksik bi bolumdu ama napalim yani

lizzard / dylmasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin