chapter two

396 60 16
                                    

Yağmur büyük bir hızla evin camlarına çarparken, ve sessiz evin içinde o tok sesi çıkarırken, Zayn yatağında uzanmıştı ve düşünüyordu.

Bu bir ilkti.

İlk defa yağmur yağdığına Zayn dışarı çıkmamıştı.

Kendini garip hissediyordu. Ve belki biraz yorgun, kafası karışmış, hayattan sıkılmış?

Camın üstündeki su damlalarına baktı. Haksızlık ediyorum diye düşündü.

Tanrı bunu benim için yapıyor.

Üstüne geçirdiği deri montunun cebine masanın üzerindeki sigara paketini aceleyle tıkıştırdı ve uçları aşınmış siyah botlarını aceleyle giydi. Yağmur her an durabilirdi.

Zayn kendine kızdı. Diğer insanlar gibi yapmıştı; yağmur yağarken dışarı çıkmamıştı. Bu onun ihanet etmiş gibi hissetmesine neden olmuştu. Kime, veya neye ettiğini bilmiyordu, sadece öyle hissediyordu.

Belki de yağmura karşı ihanet etmişti? O Zayn'le buluşmak için yağıyordu, onun iyi hissetmesini sağlıyordu. Zayn yaptığının farkına vardığında kendinden iğrenir gibi yüzünü buruşturdu.

Hızlı adımlarla yürüyordu, ve ıssız denilebilecek bir sokağa geldiğinde durdu.

İnsanlara karşı hissettiği öfkeyi, nefreti,  kırgınlığı anlatıyormuş gibi, garip bir şekilde bağırdı.

O derdini yağmura anlatıyordu. Çünkü yağmur onu anlıyordu.

Zayn amaçsızca koşmaya başladı. Botunun ıslak asfalta aniden çarpınca çıkardığı ses, sisli ve kasvetli havada ürkütücü geliyordu.

Ama Zayn yalnızdı.

Yağmur hariç.

O yağmurla birlikteydi.

Ve bacaklarının yorulduğunu hissettiğinde, yere yattı. Yağmur yeri bile temizliyordu. O muhteşemdi.

Zayn derin nefesler eşliğinde yerde yatıyordu. Hareketsiz bir şekilde, onu biri görseydi baygın veya yaralı olduğunu düşünebilirdi.

Gri bulutlar ve sisli hava gerçekten ürkütücüydü. Ancak bu, her yağmur yağdığında olan bir şeydi.

Yağmur; sonunda mükemmel bir manzara ve güneş bırakıyordu.

Zayn biliyordu. Tanrı tüm bunları onun için yapıyordu.

Ve eğer varsa, onun gibiler için.

Zayn, tıpkı az önce botundan çıkan ses gibi, tok bir ses duydu.

Bakışlarını yan tarafa çevirdiğinde, geçen gün gördüğü çocuğu gördü.

Onunla bağırmaları, zıplamaları ve dönmeleri... Zayn içindeki kişiyi ilk defa o zaman yansıtmıştı. Hem de tanımadığı birine...

Liam.. Ah, Liam! Adı buydu.

Liam yanına uzandı,  onun da koştuğu veya yorucu hareketler yaptığı belliydi.

"Zayn." Zayn ona gülümsedi. "Merhaba. " Liam da gülümsedi.

"Sana ikinci kez rastlamak çok iyi hissettirdi, Zayn. Benim gibi davranan insanların olduğunu bilmek... mükemmel. Seni bugün göreceğimi biliyordum, ama görememiştim. Bir an senin de bir aptal olduğunu düşünmüştüm. Ama hakkında yanlış düşünmüşüm, üzgünüm." Zayn hayranlıkla ona baktı.

"Biliyor musun, sana sarılmak istiyorum. Ihtiyacım olan sensin. Senin gibi birisi. Yani... beni anlıyorsun. " Liam masumca gülümsedi.

Kollarını havaya kaldırarak bağırdı. "Tanrı'm! Seni çok seviyorum! Yanımda olduğunu biliyordum! Geç olsa da böyle birini karşıma çıkardığın için sana minnettarım!" Zayn onun çılgınlığına kıkırdadı ve ayağa kalktı.

Liam'ın ellerinden tuttu ve tekrar dönmeye başladılar.

Bağırıyor ve şarkı söylüyorlardı.

Cause I'm just a Teenage Dirtbag baby

I'm just a Teenage Dirtbag baby

Listen to Iron Maiden baby with me

Liam kendini tutamayarak Zayn'e sarıldı. Ve Zayn'in yapmak istediği şey de başından beri buydu.

"Benim aynam gibisin."

Zayn mutlulukla gülümsedi. Ve Liam cevap verdi. "Sen de benim aynam gibisin."

Ve yağmur durdu. Kısa süre sonra çıkan gökkuşağı, onlara ikisinin de birbirlerinden gizlediği şeyi hatırlatmıştı.

"Gökkuşağını seviyorum. " Zayn devam etti. "Bana kim olduğumu hatırlatıyor. " Liam şaşkınlıkla ona baktı.

İkisi de yolda yürürken, o aniden durmuştu. "Tanrım, ciddi misin? "

Zayn anlamamış surat ifadesiyle ona bakmayın sürdürdü. "Gökkuşağı." Liam ona tekrar sarılmak istedi ama kendini tuttu.

Zayn gülümsedi, ikisi de birbirlerinin neyden bahsettiklerini anlamıştı.

Aralarında garip bir sessizlik oluştu.

"Yağmur durduğuna göre eve gitmek zorundayım" Liam onaylarcasına başını salladı.

"Ve benim de öyle. İnsanlar birazdan caddelere dolarlar. Hah, nasıl olsa yağmur durdu, ha?" Zayn kıkırdadı.

"Tekrar görüşmek üzere? " Liam eliyle 'görüşürüz' gibi bir işaret yaptı ve ayrıldılar.

İkisi de uzun zaman sonra ruh eşlerini bulmuş olabilir miydi?

Tanrı aşkına, tabi ki öyleydi.

Onlar birbiri için yaratılmış gibiydiler.

Tıpkı yağmur ve gökkuşağı gibi.

Onların aynaları gibi....




yorum ve oylara ihtiyacım var; devam edebilmek için..?

rain and mirror ||  ziamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin