rain and mirror || ziam

chapter four

Zayn kendini iyi hissetmiyordu, çünkü temizlenmeye ihtiyacı vardı.

Ruhunun temizlenmesi gerekiyordu. Ve bunu yapamıyor olmak onu berbat hissettiriyordu.

Haftalardır yağmur yağmıyordu, evet, bunun nedenini de biliyordu zaten; kış bitiyordu.

Bu kesinlikle onun için iyi bir şey değildi. Tüm yaz boyunca yağmur yağmayacağını düşünmek bile onda kendini öldürme isteği uyandırıyordu.

Ne yapacağını bilmiyordu.

Önceki senelerde yaptığı tek şey kendini eve kapatmaktı. Aslında bu her zaman yaptığı şeydi, ama yaz mevsiminde yağmur çok yağmadığı için dışarı çok daha az çıkıyordu.

Belki de tüm yaz boyunca normal insanlar gibi davranmaya çalışmalıydı.

Buna ihtiyacı da vardı?

Ne yapabileceğini düşündü.

Aslında hiçbir şey yoktu. Bunu danışabilecek tek bir tanıdığı yoktu, ki olsa bile, kendisine gülüp geçeceklerinden emindi.

Zayn sinirle ellerini cebine soktu ve sigara paketini çıkardı. O an onu sakin tutabilecek tek şeydi.

***

Akşama doğru, Zayn cebinde titreyen telefonu nedeniyle uyandı.
Bir mesaj gelmişti ve bunu kimin gönderdiğini bilmiyordu.

Gönderen Kişi: ****

Merhaba. Nasılsın?

Zayn düşündü. Bunu ona atabilecek kimse yoktu. Yanlışlıkla atılan bir mesaj olabilir, diye düşündü.
Ama her ihtimale karşı bir cevap yazdı.

Gönderilen Kişi: ****

Kimsin?

Zayn kısa bir süre bekledikten sonra telefonu tekrar titredi.

Gönderen Kişi: ****

Liam.

Zayn o an şaşırmıştı. Liam'a numarasını vermesinin üzerinden haftalar geçmişti, ve daha sonra birbirleriyle ne görüşmüş, ne de konuşmuşlardı. Onun mesaj atacağını düşünmemişti.

Cevap yazmak yerine Ara butonuna bastı ve bekledi. Ona kendini açıklaması gerekiyordu. Liam'a kaba davranmıştı, bunu telafi etmeliydi. Ayrıca, barlarda dans eden birisi olarak hatırlamasını istemiyordu.

Liam'ı kaybetmek istemiyordu.
Çünkü onunla aynı düşünceleri ve hisleri paylaşan birini bulup da kaybetmek hiç de iyi bir şey olmazdı.

"Alo?"  Zayn onun ağır aksanını duyduğunda dudaklarını ısırdı. Nasıl başlaması gerektiğini bilmiyordu. Uzun süredir birisiyle telefonda görüşmemişti.

"Agh, şey, nasılsın? " Liam'ın hafif kıkırtısını işitti.

"Bunu önce ben sana sormuştum, ama iyiyim. Sen nasılsın? " Zayn nefesini verdi ge cevap verdi.
"İyiyim."

Devam etmesi gerektiğini düşündü. "Aslında sana bir şeyleri anlatmam gerekiyor, değil mi? Eeh, açıkçası bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum."

Liam cevap vermedi ve başka bir şeyler söylemesini bekledi. 

"O gece sana durduk yere kaba davrandığım için özür dilerim. "

Liam problem olmadığına dair bir şeyler mırıldandı ve sonra hat sessizliğe büründü. Zayn orada neden çalıştığını nasıl açıklayabilirdi?