death from their hands -hyunlix

bbokari

mehro - chance with you

..

"hyunjin elinde son kalan ayıcıkları da getirip yere bırakmış ve yorgun bir şekilde iç çekmişti. felix ise hala camdan dışarıda sigarasını içen adama bakıyordu. sigarası bittiğinde evin kapısına doğru adımlamıştı, çalan zil ile minik olanın gözleri açıldı kocaman

-"gece gece kim acaba ben kapıya bakıp ge-

-"hayır gitme! sakın gitme!

-"hm?

"felix koşarak hyunjin'in yanına gelip kocaman açılan gözleriyle hyunjin'in koluna sıkıca sarıldı. kafasını iki yana sallıyordu olumsuz anlamda

-"korkma bebeğim yanlış gelmişlerdir belki

-"a-ama olsun yine de gitme! yanlış geldiyseler geri giderler ki dimi?

-"ama bakmamız gerekiyor bak hala kapı çalıyor. sen burada bekle istersen ben kapıya bakıp gelirim

-"h-hayır... bende geleyim o zaman

-"peki gel bakalım

"büyük olan gülümseyip miniğinin elini kavrayıp odadan çıkmıştı felix gelen kişinin kim olduğunu ve yanlış gelmediğini çok iyi bildiği için alt dudağını dişliyordu. alt kata inip açtıkları kapıyla felix hyunjin'in elini daha da sıkı tutup arkasına saklanmıştı

-"lucas?

-"ne o beni gördüğüne sevinmedin mi?

-"geç oldu sanki biraz?

-"ee olsun kardeşimde hep bu saatlerde sana gelirdi unuttun mu?

"içeriye gireceğinde hyunjin elini koymuştu önüne

-"yine bu konuları konuşmaya geldiysen girme hiç

-"yuoo öylesine ziyarete geldim

-"peki geç

"lucac içeri geçerken arkasına döndü ve hyunjin'in arkasında saklanmaya çalışan küçük bedeni süzdü

-"korktun mu? sütlü kahve intikam almaya geldi böö

lucas alay eder gibi eğilip felix in yüzüne yaklaştığında felix hyunjin'in arkasına daha da çok saklamıştı. hyunjin ise gözlerini devirip lucas'a karşı aralamıştı dudaklarını

-"korkutma onu

-"hahah şaka yaptım sadece

"lucas oturma odasındaki koltukta yerini alırken hyunjin arkasını dönüp felix'in akmış kırmızı boyalı saçlarını okşadı

-"bu yüzden mi korktun? yoksa camdan gördün mü onu?

-"hıhım

-"o benim arkadaşım sayılır bebeğim yani kötü biri değil sadece biraz garip korkmana gerek yok

-"yine onun yüzünden bana bağırmazsın dimi?

-"bağırmam tabi ki de o gün için özür dilerim hem acıkmışsındır hadi gel yemek hazırlayalım

-"şey ben odamıza gitsem olur mu az sonra geri gelirim

-"peki git bakalım

-"hıhım

minik olan hyunjin'den ayrılıp endişeli bir şekilde merdivenlere yöneldi. lucas ise koltukta oturup yukarı çıkan felix'e bakıyordu felix onun bakışlarından rahatsız olup hızla çıktı merdivenleri ve yukarı kattaki odaya girip hemen kapattı kapıyı. o adamın iyi biri olmadığını biliyordu, onu her gördüğünde endişe ve korku duyması normal olmamalıydı.