death from their hands -hyunlix

sensiz nasıl yaşayacağımı düşünemiyorum bile -m-

gesaffelstein & the weeknd - lost in the fire

..

-"seni sevmemek mümkün mü?

kapandığı dudaklarla felix ince kollarını boynuna dolayıp bir kaç adım geri gitmiş ve soğuk sırtını mermer duvarla buluşturmuştu. hyunjin ise kalçasını sıkan ellerinden birini sırtına getirip okşuyordu yavaşça...

minik olan nefessiz kaldığında hyunjin bunu fark edip dudaklarını ayırdı yavaşça, miniğinin sudan dolayı ıslanan kırmızısı akmış saçlarını eliyle arkaya attı ve onun derin nefesler almasının eşliğinde boynuna yönelip emmeye ve hafifçe ısırmaya başladı. küçük olan sıcak suyun altında inlerken kendisi daha fazla dayanamayıp boynundan ayrıldı ve kendi sarı saçlarını da arkaya tarayıp küçük olanın kulağına yakınlaşıp boğuk sesiyle araladı dudaklarını.

-"istediğinden emin misin bebeğim?

-"h-hıhım

-"ama titriyorsun

-"h-her zaman oluyor ki b-bu

-"kalbinde hızlı atıyor sanki

-"y-yoksa ölecek miyim?

-"hmm hayır?

-"o zaman bu gece senin olabilirim

ince kollarını büyüğünün boynuna sarmış ve sırıtarak daha çok yakınlaştırmıştı kendisine hyunjin ise yüzüne pis bir sırıtış takınıp suyu kapattığında araladı kalın dudaklarını.

-"ol bakalım

kucağına aldığı minik bedenle odadan çıktığında hafifçe batan güneşin koyu ışıkları hakimdi odaya. yavaşça yatağa bıraktı narin minik bedeni, hiç kilo almamıştı hala kemikleri o kadar belirgindi ki bu durumda olan bir insanın hastanede olması gerektiğini düşünürdü her gören. yine de karşısındaki adam onu her haliyle severdi... kendi daha farkına çok varamasa da ilk defa aşkın ne olduğunu tadıyordu...

yatağa bıraktığı minik ıslak bedenin yüzünü avuçları arasına aldı ve dudaklarına yöneldi, üzerinde durduğu miniğinin. küçük çocuk ise ince kollarını boynuna sarıp daha çok çekiyordu büyüğünü kendi bedenine... adeta onu içine hapsetmek, kimseyle paylaşmamak, hiç bir yere gitmemesini istiyordu... ölene kadar onunla sadece yan yana durabilirdi başka hiçbir şey umurunda dahi olmazdı.... belki de bu adamı takıntı haline getirmişti sahi hangisinin psikolojisi iyiydi ki veya yaşadıkları normal...

dudaklarından ayrılıp küçük bebeğinin ıslak saçlarını okşadı ve boynundan aşağıya doğru minik öpücükler bırakmaya başladı, göğüs uçlarına geldiğinde felix'in gözleri sımsıkı kapalıydı ve minik elinin tersiyle de ağzını kapatmaya çalışıyordu. o kadar tahrik olmuştu ki küçük ve yumuşak dokunuşlarıyla her zerresine kadar istiyordu üzerindeki bu adamı...

göğüs uçlarını emip kendisine ait izler bıraktığında sırıtarak miniğinin yüzüne çıkardı yüzünü ve ağzını kapattığı küçük elini çekip dudağına minik bir öpücük kondurdu.

-"tahrik olduğunda sesini duyamıyorum bebeğim bu haksızlık

"ımhh ama ş-şey

-"hmm ney?

eliyle göğüs ucunu sıkıp dilini sırıttığı dudaklarının kenarında gezdirdiğinde küçük olan yine yerinde kıvranırken gözleri kısılmıştı.

-"ımhh ö-özür dilerim

-"şihtt ama bebeğim sende çok hassassın

yanağına minik bir öpücük kondurup dudaklarına yöneldi küçük bebeğinin. onu delicesine arzularken eline küçük sertliğini alıp onu tatmin etmeye çalışıyordu. felix de ona aynısını yapmaya çalıştığında bir birlerine kapanmış dudaklarıyla sırıtmasına engel olamadı yinede delicesine öpmeye devam etti bebeğini.