Sarah Fourtune daha küçük yaşta annesini ve babasını kaybetmişti. 16 yaşına geldiğinde gankplankın gemisinde murretabatken toplu bir yağmalama haberini önceden bildirmiş bilgewater gemicileri önlemlerini almış korsanlar korfezin ağzına bile varamadan top yağmuruna tutulmuştu, ve boylece gizli baskın daha gerçekleşmeden sona ermişti.Buna karşılık kasaba başkanından para ödülü almıştı. Oda kendine bir gemi almış ve boylece gördüğü korsan gemilerini yağmalayabilir. her korsanı kontrol ederek annesini öldüren kişiyi bulup ona yıllardandır biriktirdiği öfkesini tattırabilirdi dehşetle şoktan yiyeceği bir mervi koca kafasını dağıtmaya yeterde artardı ancak gemi almak o kadarda basit değildi hele ki bilgewaterin en iyi gemilerinden biriyse ancak ikna yeteneği ve gankplankın gemiyi satan kişiye masanın altından dürtüp durduğu silah ile bu da mümkün olmuştu şimdi ise tek geriye kalan intikam arayışına başlamaktı ...
GRAJUVA ATEŞİ
Bilgekılıç, şiddetli fırtınaya yakalandığında Noxus kıyılarına birkaç saat uzaklıktaydı uç gündür çarşaf gibi olan deniz bugün kurdurmuş gemiyi devirmek için elinden geleni yapıyordu . "Lanet olsun birileri tanrıları kızdırmış " dedi bir murretabat geminin kaptanı Sarah Fortunenin endişeyle kuzeye baktığını ve Bilgekılıcı kürekcilerini hızlanmaya zorladığının farkındaydı bu fırtınadan çıkarak herhangi bir sahile sığınmalıydılar missfortune sert bakışlarını gemi boyunca gezdirerek koruma altına anlınmamış başıboş teçhizat varmı diye kontrol ediyordu. Etrafına bakınırken gözleri ,pruvada birbirine sokulmuş iki tutsağa kaydı .
" Şu ikisini direğe Bağlasan iyi olur " dedi ikinci kaptana " Ve dümen küreğinin etrafını da kaplamamız gerek ,düz dümen işe yaramayacaktır "
İki kırmızı gözlü tutsak, 2 ci kaptanın onlara doğru geldiğini gördüler.adamın elinde bir kangal hafif kenevir ipi vardı.
"Neler oluyor ?" diye sordu tutsaklardan biri. "Kaçmaya çalışacagımızı düşünmüyorlar herhalde?"
Ama ikinci kaptan direğin yanında durmuş,aceleyle ikisine işaret ediyordu . İki Noxuslu ,ayaklanarak kararsız adımlarla o tarafa gittiler .Carol (Kız olan tutsak) ,geminin artık daha çok sallandığını ve rüzgarın şiddetinin artığını fark etti ikinci kaptana doğru yürürken tökezledi. arkasından,sendeleyerek baldırını kalın direğe çarpan İnvva (Erkek tutsak kızın ikizi) 'nın sesizce küfür ettiğini duydu.
İkinci kaptan kılıcını çıkararak kangaldan iki boy ip kesti ." Kendinizi direğe bağlayın," dedi onlara ."Fırtına şiddetleniyor birazdan burası kıyamet gününe bürünecek."
"Yani denize düşebiliriz mi diyorsun?" diye sordu Carol şüpheyle . İkinci kaptan,invva'nın kendini düzgün bir gemici düğümüyle bağladığını fark etti,kızın ise bu konularda amatör olduğu attığı düğümden anlaşılıyordu ,bunun üzerine ikinci kaptan ipi kaptı ve belinin etrafından geçirerek kızı da güvence altına aldı.
"Olabilir,"diye yanıtladı ikinci kaptan " Muhtemelen dalgalar sizi denize sürükler."
Birden invvanın yüzünün korkuyla solduğunu fark etti.
"Yani dalgaların ... Güverteye geleceğini mi söylüyorsun lanet olsun bu gemi valorandaki en büyük gemilerden biri."
"Evet,Öyle dayanıklılığıda büyüklüğü ile eş değerdir merak etmeyin fırtınadan tek parça halinde çıkacağız " diyerek normal dümeni kaldırarak dümen küreğinin etrafını kaplamaya başlayan kaptana yardımcı olmak üzere ,hızla geminin kıç tarafına gitti.
İnvva korkuyla güverteye çöktü boyle bir geminin dalgaları bir kılıç gibi yarıp geçeceğini sanmıştı bu gemi hakkında asılsız bir çok hikaye anlatılıyordu bu geminin bir Noxus gemisini ortasına çarparak, gemiyi iki parçaya böldüğü anlatılırdı başka bir hikayeye göre bu gemi missfortunenin eline geçtikten sonra 3 kat büyütülmüş ön tarafa 2 adet 3 lü seri ağır toplar eklenmiş her iki taraftaki toplar Noxus un en iyi kuşatma gemisindeki topların 5 katıydı arka tarafa ise yaklaşan bir gemiyi kül etmek için uzak diyarlardan getirilen rum ateşi denen bir madde ile elde edilen suyu bile yakan bir ateş püskürten bir silah vardı bu silahı kopyala,mak için yakından bakmayı denemiş ancak 2 ci kaptan tarafından dürtülerek güverteye çıkarılmıştı
Birden " Aman tanrım ... Buda nedir ?"dedi Carol yumuşak bir sesle Az ilerilerine düsen dalga neredeyse Noxus surlarından daha uzundu ,invva inanılmaz bir hızla esen rüzgar nedeniyle zar zor nefes alıyor gözlerini kapatan ıslak saçlarından hiçbir şey görmüyordu. Bu ,denk geldiği rüzgarlara hiç benzemiyordu .vücudunu çevreleyen insanı sağır edip körleştiren ,ciğerlerindeki havayı çekip çıkartarak yenisini almasını önleyen zalim ,canlı,kadim bir güçtü bu. Noxus Shurima savaşındaki rün fırtınalarından bile daha siddetliydi ; pençesinden kurtulmaya çalıştıkça daha çok boğuyordu. Çaresizce direğe yapışmaktan başka çareleri olmayan ikizler telaş içindeki murretabatı ve kürekcilerin çabalarını izliyorlardı ilk büyük dalga gemiye vurduğunda bilgekılıç puruvası korkutucu bir açıyla yan yattı dalganın yüzeyine yükselmeye başladıklarında , gemi duraksayarak savrulmaya başladı "İleri ve geri sizi işe yaramaz domuzlar biraz daha hızlı HADİİİİİ !!!" ikinci kaptan var gücü ile kürekcilere bagırıyordu sesleri bu fırtınada anlaşılmasa da ikinci kaptan her bağırdığında boğazındaki damarlar neredeyse dışarı fırlıyordu ve vücut dillerinden ne dedikleri anlaşılıyordu kürekleri kaldırıp çeviriyor geminin hareketini kolaylaştırıyorlardı gemi dalgaya tırmandıkca tırmanıyordu giderek daha yükseklere tırmanıyordu o anda 2 ci kaptanın bağırışını duydu "ŞİMDİ GRUJUVA ATEŞİ HEMEN!" Aniden Dışarı ateşlenen Grujuva ateşi geminin ileri atılmasına ters çevrilip devrilmesine engel olmuştu rüzgarın gücü dalga arasındaki boşluklarda zayıflamış gibiydi, invva tuzdan birbirine yapışmış gözlerini silerek yuttuğu deniz suyunu güverteye kustu o sırada dehşetle kendisine bakan kardeşine bir şeyler demesi gerektiğini hisseti ancak geminin bu büyüklükte bir dalgadan birkaç tanesine daha dayanabileceği ne inanmıyordu. sudan oluşmuş dağ tepelere yükselip, Bilgekılıcı bir diğer tırmanışına başladığında .missfortune kahka eşliğinde havaya ateş açarak bağırmaya başladı ince sesi fırtınayı bile yarıp geçiyordu " Çekin lanet olasıcalılar , Kürek çekin hahahahahah hahahaha hahahahah " diye bağırıyor arada gülme krizine girerek havaya ateş açmayı kesiyordu herkes kendini bir yere bağlamasına rağmen missfortune düz yolda yürürcesine beşik gibi sallanan koca geminin üzerinde yürüyebiliyordu .
"Hayırrrr!!!! Artık yeter,lütfen ne isterseniz söyleyeceğiz çıkalım artık şu fırtınadan "diye bağırdı invva bunları söylerken ağlıyordu gemi dalganın zirvesine gelmişti yaşadığı korku gücünü tüketiyordu ani bir grajuva ateşi patlamasıyla ileri atılan ve kürekcilerin değişmesi ile hızlanan gemi bir dalgayı yararak içinden geçti. hızla Noxus limanına doğru hareket etti fırtınanın şiddetini göstermediği, onlara göre sakin sayılan güvenli sulara .
