𝑪𝒉𝒂𝒑𝒕𝒆𝒓 𝑭𝒊𝒗𝒆𝒕𝒆𝒆𝒏

661 51 8
                                    


Oturduğu masada parmakları ile minik tıkırtılar oluşturarak tam karşıda, ürkünç gözleriyle hedefini izleyen bir beden.

Gözleri saf öfkeyle harmanlanmış, vicdan, acıma duygularından ırak kalmış gibi bakıyordu karşısındaki adama.

Eğer ondan kaçarsa çıkış yolu olmamalıydı.

Bu yüzden bazı gereksiz insanların bu hayattaki işlevlerini söndürmek için gelmişti buraya. Ki öyle de yapacaktı bir süre sonra.

Bu sefer ki işini tamamı ile kusursuz yapmalıydı. Kimse ondan şüphelenmemeli ve asla akıla o gelmemeliydi.

Bu yüzden önerilen kiralık katillerden birini hiç düşünmeden kiralamış ve bu işin sonunda başarılı olursa büyük para koymuştu.

Yan taraftan elleri cebinde gelen adamı gördüğünde yüzündeki sert ifade yerini sırıtışa bırakmış ve oturduğu yerde biraz dikleşerek daha rahat izlemeye başlamıştı olanları.

Adam neredeyse kendisinin bile fark edemediği bir hareketle karşısındaki adamın içkisine bir şey kattıktan sonra ona bakarak sinsice gülümsemişti.

Bu sırada arkada sarhoş iki adam tarafından çıkan kavga büyümüş ve bir adamı onun masasına fırlatmışlardı.

Bir anda nasıl olduğunu bilmeden karıştığı kavga, burnuna yediği sert bir darbe ile devam ederken kendine gelemediği için o sürede bir sürü darbe yemiş ama ayaklanmayı başardığında bir süre ne olduğunu idrak etmeye çalışmıştı.

Sonunda üzerine atlayan bir adamı duvara fırlatarak etkisiz hale getirdiğinde uzaklaşmayı başarmış ama çenesinden yere damlayan kanları görünce durmuştu.

O sırada kopan bağırış ile arkasını dönerek ne olduğuna bakmış ve istediği olduğunu görünce her şeyi unutarak mutlulukla dışarı çıkmış ve arabasına binmişti.

Artık hiç bir yolu kalmamıştı ondan başka.

Bunu öğrendiğinde bile gidecek bir yeri olmadığı için onun yanında kalacak ve eninde sonunda affedecekti.

İşte şimdi tam anlamıyla başarmıştı ve bu başarısı ona ömür boyu yanında kalmasını istediği kişinin yanında kalmasını sağlamış olduğunu düşünerek çenesinden kıyafetine damlayan kanlara bakmıştı bir kaç saniye.

Sonra onları umursamayarak yola devam etmiş ve son hızda ormanlık alandaki eve varmıştı.

Tam 1 haftadır bu olayla uğraştığından onu görememiş ve özleminden kudurmuştu resmen.

Arabayı güzel bir yere bırakıp indiğinde burnundan akan kanlar kurumuş ve ağzını hareket ettirmesini zorlaştırmaya başlamıştı.

Hızla kapıyı çaldığında sabırsızlığı daha da artmış ve kapı açıldığı anda kendini ona atmıştı. Yeni banyo yaptığını anlayınca kafasını boynuna gömmüş ve kendi güzel kokusu olmasada onu doya doya koklamıştı.

O zaman onun ne dediğini çok duymamış sadece özlemini gidermeye odaklanmıştı.

Yavaş yavaş geriye gittiğini görünce gülümsemiş ve ona izin vererek beraber koltuğa oturmuşlardı.

İşte o zaman içine çöken ağırlığı fark etmişti. Bu ağırlık ona Narutoyu hak etmediğini fısıldıyor ve kalbine bir taş oturmasını sağlıyordu.

O günden sonrada bu devam etti. Sanki onun suratına bakınca dünya naşına yıkılıyormuş gibi hissediyor ve bir süre kendine gelemiyordu. Bu yüzden kafasını toplamak için bir süre ondan uzak kalmış ama bu uzak kalış ise o gece kucağına oturduğu zaman bitmişti.

Onun güzel vücuduna istediği gibi sahip olmuş, güzel duvarlarının tadını sonuna kadar çıkarmıştı.

Şimdi ise altında şişmiş kırmızı dudakları ve dağılmış sarı saçlarıyla öylece uyukluyordu.

Kendine gelmesi zor olsada üzerinden dikkatlice kalkmış ve altını giyerek üst kata, banyoya çıkmıştı.

Küveti sıcak suyla doldurduktan sonra aşşağı inerek onu dikkatlice kjcağına almış ve banyoya kadar götürmüştü.

Onu dikkatlice küvete bıraktıktan sonra açılan gözleri ile bir süre etrafa bakmış ve kıpırdandığında acı ile mırıldanmıştı.

▪︎

Gözlerimi henüz alışamadığım sıcaklıkta bir yerde açtığımda önce etrafıma bakmış sonra aptallık yaparak kıpırdanmıştım.

Arkama giren sancı ile olduğum yere acıyla irkilmiş ve bana bakan siyah gözlere bakmıştım.

Kahretsin.

Gözlerim hatırladığım şeyler ile kocaman açılırken suyun altına gömülmek istemiş ve ellerimi yüzüme götürmüştüm.

Utancımı gizlemeye çalışırken beni tutan eller küvetin koşesine kadar çekmiş ve kafamı göğsüne yaslamıştı.

"Çekinmene gerek yok. Değil mi?"

Bu daha çok utanmamı sağlasada kafa sallamış ve yukarı kaldırarak ulaşabildiğim yere -yani çenesinin biraz üstüne- bir öpücük kondurmuştum.

Bana gülümsediğinde ise resmen içim erimişti ve bu yüzden şaşkın şaşkın bakmıştım yüzüne.

Bende tebessüm edip kafamı yeniden göğsüne yasladığımda beni sıkıca sarmış sonra ise banyo yapmam gerektiği için ondan ayrılmıştım. Her hareketimde kalçama giren ağrı beni öldürsede yapabileceğim bir şey yoktu daha.

"Canım yanıyor."

Kafasını sallayarak elini suya daldırmış ve bacaklarımın açılmasını sağladığında deliğime dokunmuştu.

Çığlık attığımda ayaklanmış ve kendi altını çıkararak o da küvete girip arkama oturmuştu. Küvet oldukça büyük olduğundan iyice arkama yerleştiğinde kafamı omzunun biraz altına yaslamış ve gözlerimi kapatmıştım.

Yeniden bacaklarımı araladığında kıpırdanıp kaçmaya çalışmış ama bir şey yapamamıştım henüz.

Bir parmağı yeniden deliğimi bulduğunda irkilmiş ve ayaklarımı oynatmıştım ama parmağı sadece deliğimin etrafına hafif bir baskıyla masaj yapmaya başlayınca canım yansada rahatlamıştım biraz.

Gittikçe baskısı arttığında acıyla mırıldanmıştım. Diğer eliyle saçlarımı okşayıp "Shh" demiş ve yeniden yavaş yavaş masaj yapmaya başlamıştı.

Masaj bittiğinde cidden ağrısı azalan arkam ile hem beni hem kendisini güzelce temizlemiş ve beni küvette bırakıp bir süre dışarı çıkmıştı.

Geldiğinde giyinmiş olduğunu görünce şaşırmış olsamda çok bir şey demememiştim.

Beni koltuk altlarımdan tutup kaldırdığında bir süre ayakta durabiliyor muyum diye kontrol etmiş sonra beni küvetten çıkararak bornozunu giydirmişti. Kendimi o kadar mayışmış hissediyordum ki o an uyuyabilirdim.

Halimi anlayınca beni kucaklamış ve odaya kadar kendisi götürmüştü.

Yatağa bıraktıktan sonra bana kendi eşyalarından uzun bir tişört ve iç çamaşırı verdiğinde "Alt?" Demiştim. O ise bana sırıtarak "Böyle daha hoşuma gidiyorsun." Demiş ve kaşlarımi çatmamı sağlamıştı.

"Tamam kızma, şaka yapıyorum sadece."

Bana benim için aldığı eşyalardan bir şort verince olabildiğinde hızlı bir şekilde giyinmiş ve yatağa uzanmıştım.

Yaptığım hiçbir şeyden pişman değildim. Aksine bir daha olsa bir daha yapardım.

O da yanıma geldiğinde hiç çekinmeden ona sokulmuş ve beni saran kollarına izin vermiştim. Artık bana soğuk davranmayacağı için şükür ederken saçlarıma giren elleri ile iyice mayışıp gözlerimi kapatmıştım.

Tamam canım biraz yanacaktı ama onun benimle konuşmamasından iyiydi bence.

Sonuçta kim hoşlandığı birinin onunla konuşmamasını ister ki?

_________

;)

mine [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin