Keskin Bıçak

BAY MİCHAEL

Merhaba ben Michael. Neden bunu yazıyorum bilmiyorum ama belkide içimi dökmem gerekiyordu, belkide gerçekleri hepinizin bilmesi gerekiyordu.

İhanete uğradım. Köklü bir aileden geliyorum ve denizde su gibi param var, daha doğrusu vardı. Bir dostum vardı bana ihanet etti ama mesele ihanet etmesi değildi asıl mesele benim ona gözüm kapalı güvendiğim zaman bana ihanet etmesiydi ve bence sadece o yoktu işin içinde.

Evde eşimle yemek yerken telefonum çaldı, şirketten arıyolardı ve bir pürüz çıkmıştı. Evden ayrılmak için garajdaki arabama yöneldiğim esnada tekrar arayıp sıkıntının çözüldüğünü söylediler bende tekrardan eve girdim ama eşim biriyle konuşuyordu ve duyduğum şeye inanamamıştım "Michael çıktı gelebilirsin" beni aldatıyordu.

Bende hemen tekrar garaja gidip saklanmaya başladım bu sırada dostum Issac'i aradım, olanlardan bahsedip acilen buraya gelmesini söyledim. Yaklaşık bir 10 dakika sonra kapı çaldı ve biri içeri girdi bende hemen garajdan çıkıp silahı tam kapıya doğru yönelttim ama gelen eşimin arkadaşıydı, hemen silahı belime koyup garaj çıkışından çıktım. Ben çıktığım esnada Issac gelmişti, ona sorun olmadığını söyledim ve birlikte dışarı çıktık.
Ben şirkete geçtim odâ kendi işinin başına geçti. Aslında bana işi hakkında pek birşey anlatmıyordu ama bir işi olduğunu biliyorum.

Akşam eve geçtiğim sırada Issac aradı beni başının dertte olduğunu ve hemen onun evine gelmem gerektiğini söyledi bende gittim. Eve girmeden önce pencereden içeri hafifçe baktım ve orda sanki bir kadın da vardı ama Issac bekardı ve sevgilisi olduğunu bilmiyordum. Kapıyı çaldım içeriye geçtim ve o anda kafama gelen bir darbe ile gözüm karardı. Uyandığımda çıplaktım üstümde birşey yoktu, elimde keskin ve kanlı bir bıçak, kanepede de kanlar içinde bir kadın vardı.

Hemen ayağı kalktım kadına doğru yöneldim, kadın bıçaklanarak ölmüştü ve bıçak benim elimdeydi. Etrafa bakındım Issac diye seslendim fakat Issac ortada yoktu, dışarı çıktığımda arabam da yerinde değildi ve polis siren sesleri geliyordu. Eve döndüm ve giyecek birşeyler bulup giydim, o sırada polisler de içeriye girmişti ve silahı bana doğrultup ellerimi kaldırmamı istediler ve tutukladılar.

İfademi aldıktan sonra yetersiz buldular ve beni cinayetten hapse attılar. Şimdi hepiniz diyebilirsiniz paranı kullanıp neden çıkmadın, denedim fakat Issac beni bayılttıktan sonra parmak izimi alarak herşeyi üzerine almış oruspu çocuğu.
Hapse atılma nedenim ise sözde metresimin benden ayrılmasını istemesi üzerine onu öldürmem ve olayı Issac'in evinde yaparak olayı onun üzerine atmaya çalışmam.

Mahkemeye çıktım ve Issac'te ordaydı. Onu orda öldürmek istiyordum ama açıkçası neden geldiğini de merak ediyordum. Yargıç beni dinledi herşeyi ona anlattım ve sonra Issac'i dinlemek istedi ve ona sadece şunu sordu "Bunlar doğru mu?" Ve Issac'in cevabı bu oldu "Bunlar deli saçması şeyler, dostumun böyle birşeye karışması ve beni karıştırmak istemesi beni üzdü" ardından karar verilmişti müebbet hapis cezası.

O annesiyle ilişkiye girdiğim Issac benim paramla beni hapse attırdı ve aileme ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. İçeride hiçbir hakkım yoktu, bir avukat bile tutulmamıştı bana.
Hapis ilk başlarda çok rahat değildi tabi ama 10 yıl geçtikten sonra insan daha da kendini buraya ait hissetmeye başlıyordu. O sırada herkesle aramı iyi yaptım ve hiçbir soruna karışmayarak resmen gözde öğrenci oldum ama hâlâ ailemden bir haber alamıyordum.

10 yıl boyunca ailemden bir haber alamadım, bir kişi bile görüşüme gelmedi ama yasak olduğundan dolayı normaldi ama onca yıl sonra bir ziyaretçi geldi ve bu da Issac'ten başka kimse değildi.

Onu gördüğüm gibi küfürleri ardı ardına sıraladım ve kendimi ağlarken buldum. Neden diye sordum neden, neden böyle birşey yaptın, istediğin para mıydı sen benim kardeşimdin neden!? Bana bunları söyledi ; "Seni kıskandım, hayatını kıskandım, etrafını kıskandım, senin sevgilime karım demeni kıskandım ve biliyor musun şuan senin gibiyim hayatım senin ki gibi çevrem senin ki gibi ve şuan senin karını beceriyorum, 10 yıl önce yaptığım gibi. Merak etme kızınla karın iyi onlara ben bakıyorum. Seni unuttular bile".

Sonra gardiyan beni geri koğuşuma götürdü ama görmüş oldum ki onca sene dostum olan kişiyle şimdiki aynı değildi. Issac acınacak biriydi ve beni kışkırtmak için ailemi kullandı, Maggie asla o piçle yatmaz.
Tam o sırada gözüm karardı yere düştüm bunu gören karşıdaki mahküm gardiyana diye seslenmiş ve beni revire götürmüşler. Gözümü açtığımda Doktor muayenesimi tamamlanmıştı ve bana müdüre bir dilekçe yazdığını, bir beyin tomografisi çekmem gerektiğimi söyledi, izin çıktı ve tomografi'yi çektik. Beynimde ileri seviye tümör vardı ve kurtulma ihtimalim yoktu yolun sonu bana gözükmüştü ama tek üzüntüm karımı ve kızımı yalnız bırakmamdı, onlarsız hayat pek gidiyor gibi de değildi.
...

10. Yılın sonlarına doğru bir mahküm geldi, aslında onca yıl boyunca yüzlerce mahkûm geldi ama bu farklıydı.

Yaşadıklarıyla yaşadıklarım öyle benziyordu ki kendimi ona burdan kaçması için yardım ederken buldum çünkü benim kendim için alamadığım intikamı o kendisi için almalıydı.
Burda edindiğim dostlarla iş birliği içine girdim ve dışardaki bir iki tandığımla birlikte onu burdan kaçırdım ve aileme götürmesi için bir not verdim. Bay Morales burda geçen 10 yılın sonun da bana gerçekten arkadaş olmuş tek kişiydi, ona dövüşmeyi bile öğrettim kereta beni bile dövebilecek kıvama gelmişti. Kalan zamanım da onu özleyecem ama pek zamanımın kaldığını düşünmüyorum.

Dönüp geriye baktığımda geçmişe dönebilseydim kimseye güvenme Michael derdim çünkü burda bunu anladım insan sırtını ancak aynaya yada duvara yaslayabilir...

~ SON ~