𝐀𝐥𝐭𝐞𝐫𝐧𝐚𝐭𝐢𝐟 𝐬𝐨𝐧

267 22 0
                                    

Saatler yavaş yavaş ilerlerken gün içinde heyecandan bayılmamak için zor dayanmıştım.

Bu yaşıma kadar geçirdiğim tüm yılbaşları benim için hüzün doluydu.

Tektim ve bir şeyleri başarmak için yoğun çaba sarfediyordum.

Daha önceden çalıştığım restoranlarda her yılbaşı özel yemeklerinde insanları gördüğümde yalnız olduğum bir kez daha yüzüme vuruluyordu.

Son bir kaç yılım iyi geçmişti, çünkü artık bir şeyleri başarmış ve yanımda sayılı insanlar bulmuştum.

Parfümün kapağını kapattıktan sonra aynada ki görüntüme tekrardan baktım.

İyiydim, düşündüğümden fazlasıyla hemde.

Bu gece hepsinden daha özel olmasının nedeni ise Açılay'ın bana bir sürprizinin olması ve aylar boyu uğraştığımız saygıdeğer ortağımla buluşmamdı.

Evden çıkmadan önce son kez kontrol ettim ve çıktım.

(***)

"İş yapmana gerek yok Zehra, dosyaları bırak ayrıca yılbaşı sonrası da bir hafta tatil arkadaşlara haber verirsen memnun olurum."

Telefonu kapattıktan sonra şoföre döndüm.

"Melih senin de haberin olsun bir hafta boyunca şirkete gelme."

"Peki Ahenk hanım."

Tebessümle başını sallayıp onayladı.

Konuşmak istiyordum fakat nerden konuya gireceğimi bilmiyordum.

"Dilerim ki ailen ile iyi vakit geçirirsin." Derin bir nefes çekti ve konuşmaya başladı.

"Pek sanmıyorum, zaten ben de izin alacaktım ki siz söylediniz."

Sıkıntısı yüzüne yansırken kaşlarım çatıldı.
"Neden, kötü bir durum mu var?"

"Eşim," derince yutkunmasına şahit olduğumda terslik olduğuna daha emindim.

Gözleri dolmaya başlamıştı nasıl, ne şekilde konuşacak olmasına dair bir fikri bile yoktu.

"Eşimin durumu gittikçe kötüye gidiyor Ahenk hanım, küçücük çocukla sandığım kadar kolay geçinemiyorum."

Melih 23 yaşındaydı. Ben bu işe başladığımdan beri yanımdaydı, büyümemize, gelişmemize şahit olan sayılı insanlardandı.

Eşiyle kaçarak bir evlilikleri olmuştu hatta o geceyi bile net bilirim gidecek bir yer bulamadıklarında gece yarısı benim kapım çalınmıştı.

Aslında o zaman anlamıştım değer verip güvendiğini.

Şimdi ise üç yaşlarında bir oğulları vardı adı ise Doğu'ydu.

Eşinin de durumunu biliyordum ve o zamandan beri elimden geldiğince destek oldum.

Kısa bir ara aksatmam daha da ilerletmişti.
Kırmızı ışıkta durmuş dışarıyı seyrederken trafik lambaları Melih'in yüzüne yansıyordu.

"Eğer tedavi edinmez ise dayanamayacak."

Ne acı ama!

"Onsuz kalacağız abla, ne kadar zor haberin var mı?"

Melih'in hayatı boyunca bana ikinci abla diyişiydi. Kaçtıkları gece geldiklerinde bir kenara çekip demişti.

Benden yardım istediğinde ilk abla lafını duydum kardeşimden farkı olmadı o günden sonra.

Gözlerinden yaşlar akarken yanan yeşil ışıkla silmeden yolumuza devam ettik.

Elimi omzuna destek verircesine koydum.

"Yarın hemen Esra'ya haber edip beraber şirkete gidin ne kadar lazımsa alabilirsin!"

Gözleriyle minnetle bakarken başını sallıyordu.

"Kabul edemem abla."

Gözlerim dolmaya başlarken lafını hiddetle kestim.

"Sus Melih! Ben bu işe girdiğimde beni bırakmayan ve inanan birkaç kişiden birisin, bana desteğin oldu. Şimdi onu görmezden gelemem!"

Gözleri beni bulduğunda dudaklarında tebessüm oluştu.

İkimiz de birbirimize minnetle ve dolu gözlerle bakıyorduk.

"Teşekkür ederim abla, ölene kadar minnet duyacağım!"

Telefonumun ışığı yandığında gelen mesajla tebessüm ettim.

Işıklarda ben teklif etmeden önce Zehra'ya haber vermiştim ve ne olursa olsun Esra ile ikna etmelerinde bulunmuştum.

Şimdi onaylayan mesajı gözlerimde ki buğuluk ile tebessüm ettirmişti.

"Ahenk hanım!" Melih'in titrek ve şaşkın sesi kaşlarımı çatmama neden oldu ve anında başımı kaldırdım.

Melih bana döndüğünde gözlerinde minnet yerine korku vardı.

"Frenler tutmuyor Ahenk hanım!"

Korkusu gittikçe artarken ne yapacağımı şaşırmıştım.

İkimizde ki korku seviyesi yükseldiğinde aklıma gelenle aniden bağırdım.

"Melih arabadan atla!"

Anlamsız gözleri beni bulduğunda sinirleniyordum.

"Neye bakıyorsun Melih, atla şu arabadan!"

"Kafayı mı yediniz ne demek atla, frenler tutmuyor Ahenk hanım!"

Paniği ve korkusu sesine yansıyor ve bağırıyordu benim gibi.

"Onun için söylüyorum çık şu arabadan!"

Bağırma şiddetim arttığında direksiyonun kontrolünü yavaş yavaş kaybettiğini anladım.

"Çık şu arabadan Melih!"

Başını gözyaşları içinde sallarken ne yapacağımı şaşırmıştım.

Karşıda ki arabanın frenleri gözümü aldığında gözlerim kapanmadan haber verdiğim için rahattım.

Yıllar önce ölene dek onlara destek olacağımı söylemiştim.

Sağ çıkıp çıkmayacağımı bilmiyordum, ama beni üzen tek bir kısmı vardı: Bir kez olsun Açılay'a sarılamamıştım.

Açılay;

Saatlerin ilerlemesi beni yavaş yavaş rahatsız etmeye başlamıştı.

Ahenk'in yıllardır etrafındaydım ve aylardır ortaklık işlerimiz vardı.

Benimla günler önce konuştuğunda ya buluşamasak demişti ama bilmediği bir nokta vardı ki günler boyu onunla aynı yerde bulunmuştum.

Şehrin kalabalığı bende küçük bir tebessüm ettirdi.

Gözlerim kolumda ki saate kaydığında saatin geç olması artık bende ki huzursuzluğu daha da arttırdı.

Dakikalardır Ahenk'e mesaj atsamda geri dönüş yapılmamıştı.

Terasta durmak anlamsız geldiği için aşağı kata indim.

Şirket kapısından çıktığım an yardımcımın koşarak yanıma gelmesi kaşlarımı çatmama sebep oldu.

"Açılay hanım, Ahenk hanım ve şoförü kaza geçirmiş!"

Sesler derinleşirken yüzüm yanmaya başlamıştı. Başım dönmeye başlarken görmemi engelleyen yaşlar nefesimi de kesiyordu.

Kıvanç kolumdan tuttuğunda zor ayakta duruyordum.

"N-nasıl?" Zar zor sorduğum soruya alacağım cevap beni daha da dibe iterken kalbimde ki acı onu ne kadar çok sevdiğimi bana bir kez daha göstermiş oldu.

"Arabaları parçalanmış durumda, başka bir haber yok"



^_________^

2. final kısmıdır, orjinal final değişmez!

ᴏʀᴛᴀᴋ •ʏᴀʀı ᴛᴇxᴛ, (ɢxɢ) °düzenleniyor°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin