Ö𝐳𝐞𝐥 𝐛ö𝐥ü𝐦 ꨄ

137 18 0
                                    

"Yani?" diye sordum. Gözleri benim ile Açılay'ın arasında gidip gelirken en son arkamızda ki çalışanlarından birinde durdu.

Gözlerim kısık onu takip ederken Açılay'ın stresli halleri dikkatimi çekti.

Elimle onun elini tutunca gözleri beni buldu, endişe ve korku vardı.

"Yani, eğer ki şirketin yarısından fazlasını bana devretmezse komple bitiririm!" Tehditkâr cümleleri Açılay'ın derin nefes almasını sağlarken beni düşündürdü.

"Peki neden sadece Açılay? Onunla ortak olan benim."

Kaşlarım çatılı ağzından çıkacak her kelimeye dikkat ediyordum. En ufak açığında bunu kullanacaktım.

"Seninle bir derdim yok, hatta umrumda bile değilsin."

İğrenir yüzü gözlerimi devirmeme neden olduğunda ayağa kalkıp boydan boya camın olduğu tarafa geçti ve dışarıyı seyretmeye başladı.

Başımı arkaya yaslayıp derin bir nefes verdim.

Yanımda ki hareketlenme yüzünden gözlerimi açıp kafamı çevirdiğimde Talat ve Açılay yüz yüzeydi.

"Umrunda değilse bırak onu o zaman."

Açılay'ın kendinden emin çıkan sesi sadece kendini etkilerdi. Görüşüne göre Talat beyin bunun iyi bir fikir olduğunu kabul etmesi zordu.

"Sen beni salak mı zannediyorsun Açılay?"

"Senin büyük ve önemli iş insanı olan birini elini kolunu sallayarak saçma sapan bir yerde tutman ne oluyor o zaman?!"

Sesinin yükselmesi ile bende ayağa kalktım.

Her ne kadar kolundan tutup geri çekmeye çalışsam da milim kıpırdamıyordu.

Talat elini tehditkâr şekilde sallayıp sözlerine devam etti.

"Eğer siz ikiniz buradan gitmek istiyorsanız o şirketin yarısından fazlasını bana vereceksin, aksi takdirde ne sen ne de sevgilin buradan çıkamaz."

Gözlerimizin içine bakmasına dudaklarında ki alaycı tebessüm de dahil olmuştu.

"O zaman bizi bir süre daha misafir edeceksiniz, Talat bey."

Açılay'ın karamsar yüzüne daha fazla dayanamadan kolundan tuttuğum gibi sürükleyip salondan çıkarttım.

Benim de yüzümde sahte bir tebessüm vardı.

Koridorda birden durup beni kendine çekti ve sarıldı.

"Bu inadı bırak Ahenk, yanımdasın benimlesin şirketin bir önemi yok benim için."

İki eli de yüzümde, gözleri gözlerimde sadece bana bakıyordu.

O sıra gözlerinde olan tek şey ıslaklık değil, pişmanlıktı.

"Emeğin olan bir şeyi bir insan için harcayamazsın. Farzet ki yollarımız ayrı düştü o sıra seni ayakta tutan ben değil emek verdiğin kendi işin olacak."

"Ama-" çaresizce gözünden bir yaş aktığında parmağımla sildim.

"Eğer ki böyle bir şeyi yapmaya çalış, asla Açılay, asla hayatında olmam!"

Onu kırmış da olabilirdim ama şu an tek şey onun bu pişmanlığını azaltmaktı.

Belki de onun yanında olmam bile ona zarardı.




^_________^


ᴏʀᴛᴀᴋ •ʏᴀʀı ᴛᴇxᴛ, (ɢxɢ) °düzenleniyor°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin