Selamünaleyküm <3
Herkese hayırlı günler :)
Bu watpaddaki ilk deneyimim olacak. Bazı yerler saçma ve sıkıcı olabilir kusura bakmayın şimdiden dediğim gibi ilk deneyimim eheh o kadar da olacak demi :DAşk İntikam Nefret üçgenini okumaya hazır mısınız?
Eğer hazırsanız başlayalım o zaman ;)
Ben Yağız.. 20 yaşındayım. Babamın şirketinde çalışıyorum. Genellikle evden hallediyorum işleri. Yurt dışına yeni anlaşmalar için çıkmak bana göre değil bu işlerle babam ilgilenir.
Şirkete gittiğimde tüm kızların gözü benim üzerimde oluyor ve bu beni rahatsız ediyor.Diyeceksiniz ki yakışlışlı karizmatik adamsın kızlardan mı rahatsız oluyorsun. Dediğim gibi hayatta çoğu şey pek umrumda değil. Yalnız kalmayı seviyorum. Babamın zorlaması ile de şirket işlerine bakıyorum yoksa gün boyu odamda kalıp kafa bulmayı tercih ederim.
Size bir soru sorarak başlamak istiyorum.
Hiç çocukken rüyanızda annenizi görmeyi dilediniz mi?Hayır. Değil mi?
Çünkü çoğunuzun annesi zaten yanı başında. Ama ben yüzünü bile hatırlayamadığım annemi çocukken her gün rüyalarıma girmesi için dua ederdim. Bazı zamanlar ettiğim dualar gerçek olurdu galiba rüyamda annemin bana sarıldığını ve beraber okula gittiğimizi görürdüm ve o rüyanın da bir sabahı olurdu. Sabah kalkınca her şey eskisi gibi devam ederdi.
Sanki her güzel şeyin bir gün son bulacağı gibi..
Benim de mutluluğum bir rüyaya bağlıydı o da sabahına son buluyordu..Ben kendimi bildim bileli annemi hatırlamıyorum. Zaten annem ben 2 yaşındayken vefat etmiş. O yaştaki bir çocuk annesinin adını daha yeni yeni söylüyordur zaten.
Benim asıl öfkem bu hayata.. Benden annemi aldı ama annemin canını alanların ailesiyle aynı havayı solumaya mecbur bıraktı..
Öyle zamanlar oldu ki ben ölmeyi diledim çünkü belki orda annem ile mutlu bir hayatımız olurdu.
Benden annemi çalan adamın kızı her gün kendi annesine sarılırken ona anne derken benim öfkem daha da arttı.
Çünkü bunları yediremiyordum. Onun babası benim annemi öldürüp tüm hayat sevincimi söndürürken belki o kız hayatının en mutlu anlarını yaşıyordu.
Ama bu hayatının en mutlu anlarını yaşadığı son zamanları..
Ona ve ailesine öyle acılar çektiricem ki benim onca yıl çektiğim acı kadar canları acımayacak belki.
Her çocuğa yatmadan önce masallar okunur ve o çocuk huzurlu bir şekilde uykuya dalar değil mi?
Bana babam annemin intikamını almamı söylerdi. O adamın nasıl bizim hayatımızı mahvetyiyse onun da ailesini mahvetmemi istiyordu .
Ve ben her akşam o adama karşı duyduğum kin ve nefret ile uykuya dalardım. Ve bir gün büyüyüp annemin intikamını almayı dilerdim.
O çocuk artık büyüdü ve intikamını almasının vakti de geldi.
Ben mutluluğu, sevinci, aşkı o küçük çocuğun kalbine gömmüştüm. Kimse de oradan bu duyguları çıkaramadı. Artık sadece nefret ve kin duygularına yer vardı kalbimde.
Artık ruhsuz biriydim. Canım acıdığı zaman herkes gibi canım acıyor diye söylenmezdim çünkü yaşadığım acılar beni hayata karşı duygusuz biri yapmıştı.
Bir keresinde küçükken babamla maç oynuyorduk. Yerler ıslaktı ve kayıp düşmüştüm. Dizim çok kötü yaralanmıştı ve kanıyordu.
Oysa ben hiç bir acı hissetmiyordum. O yarama ne yarabandı yapıştırdım ne de pansuman yapmıştım. Çünkü aldığım en büyük yarayı bile yarabandı ile kapatanazken ufak bir sıyrığın bir önemi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk İntikam Dinlemez
Teen FictionSizce gerçek aşklar nefretle mi başlar? Ahahah bence evet :) Yağız ve Simay'ın nefret ve intikamdan başlayan aşk hikayesi.. Simay hayatının aşkını bulduğunu sanarken sevdiği adamın ondan intikam almak için kendisini kullandığı acı gerçeğini öğrenir...