Gozlerimin ici agriyordu. Yine oluyordu. Mavi ışık geliyor , yansıyor ve sonra kırılıp her tarafa saçılıyordu. Heryer maviydi , tum tonlarını gorebiliyordum. Kafayı mı sıyırıyordum , deliriyormuydum , cokmu baskı altındaydım ?
Birisi ışıklara eliyle vuruyordu. Işıkların hareketi yavasca yok oluyordu. Hala vuruyordu. Mavi ışık nereye gidiyordu , gitmemeliydi. O beni cagiriyordu , MAVİ.
"Hey Adya , insene neden bekliyorsun ?" Hersey yerine oturuyordu. Stoness cafe yazısı siyah , kirmizi ısıklarıyla parliyordu.
Camın arkasinda maggie'nin yuzunu gordum. Cama vuruyordu. Mavi ışıgı kırıp onu benden uzaga tasiyan el maggie'nindi. Eli camdaydi ve benim inmem icin cama vurmustu. Kac dakkadir bekliyordum ,10-15 dakka ?
"Hadi Adya , neden bekliyorsun , eve gitmek ister misin ?" yuzu endiseli bir hal almisti. Kapiyi actim ve indim. "Neden bekliyorsun ?" dedi.
Yere baktim ve sonra gokyuzune , maviye. Ama bu mavi bana yakin gelmiyordu. Daha yakin hissetmek istedim ama olmadi. Bu soguktu , benden uzakti.
"Sadece dalmisim sorun yok ." iceriye giriyorduk. Kapida modernligin disinda daha cok eskiye ozenilmisti. Girer girmez iceride sondaki koltuk dikkatimi cekti. Mavi ışıgı gordugumde olan his icimde belirdi ama bukez gelip , kırılıp sonrada etrafa sacilmiyordu. Herhangi bir sey yoktu.
Bir masa sectim ve yana kayarak maggie'nin oturmasini bekledim ama o karsima oturdu. "Neyin var ?" dedi huzursuzca.
Tam söze başlıyordumki stoness coffe ' nin giriş kapısının yanında açık kalan kısımdan birinin beni izlediğini fark ettim . Baktığım an birden yok oldu . Maggie'ye " birşeyler içip , hemen gidelim lütfen. " dedim
"Hasta mısın bir sorun mu var?" bi ona bide az önce kapşonlu şahsiyetin olduğu kapıya baktım.
Erkek olmalıydı. Vücut hatlarından anlaşılıyordu. Kapşonlusunun sol üst köşesinde yuvarlak halka içinde "W" işareti vardı.
"Hayır , sadece çok yorgunum üzgünüm ."Başını salladı. Birşeyler içtikten sonra wolksvogene bindik. Saçlarım dağılmıştı , gözlerimdeki donuk bakışı arabanın dikiz aynasına bakınca fark ettim. Her zamankinden çok çok daha fazla iğrençtim. Her yerim ağrıyordu.
Eve gelmiştim. Gelirken maggie'ye beni bi yerde bırakmasını ve telefonuma para atacağımı söyledim . O da bıraktı . Yükledikten sonra eve kadar yürüdüm.
Evi bulmakta zorluk çeksemde eski yeşil boyasından tanıdım. Odamdaydım , sonunda. Duşa doğru gittim ve müzik dinlemek için şarkı aradım.
Bir yerde durdum . Radyodan tıkırtılar geliyordu . Sanırım çekmiyordu. Hala biseyler arıyordum kafamı rahatlacak şeyler. Sonunda bi yerde durmaya karar verdim.
Aşırı ince bir ses- ses değiştirici kullandığı kesin olan - konuşmaya başladı. "sana burdan gitmeni söyledim." Çizgi film kanalı olmalıydı . Karşıdakinin cevabını bekledim ama ses titreşiyordu. "Git burdan." ses kalınlaşıyordu. "Git!" lanet olası şey yine bozuldu.
Radyoyu kapattım ve duşa girdim . Sözler kafamda tekrarlanıyordu. Git burdan , git. Korkmak istedim ama neden korkacaktım ki .
Duştan çıktım ve üstüme iç çamaşırımı geçirmeye çalışıyordum. Uğraşmadan iç çamaşırımla yattım. Sabah okulun olduğunu düşünerek uyumayı deniyordum. Ama uyuyamıyordum , yine .
Telefonun çalmasıyla uyandım. Saate baktım , dah 03:00 du. Bu saatde kimdi . Maggie olabilir diye düşündüm. Açtım ama ses yoktu . Çok kez alo dedim sadece cızırtı geliyordu .
"Git" dııt.. Telefon kapanmıştı. Git ne anlama geliyordu. Uykulu olduğum ve kafam dağınık olduğu için yattım ama düşünmeden edemiyordum .
Sabah olmuştu. Gözümü açtım gerçi açmaya zorladım. Kalktığımda çığlık atmamak için kendimi zor tuttum .
Odamın duvarında mavi boyayla "Git" yazıyordu . Ağlayarak ve bağırarak aşağı kata indim . Annem yoktu .
"Anne?!" ses yoktu. Kuş sesi duymaya başladım . Bu da neydi ? Ah dogru ya kapı çalıyordu . Evimizin zilini ilk defa bu kadar güçlü duyuyordum .
Yavaşça kapıya yaklaştım ve delikten baktım tam nefesim düzene giriyordu ki ;
Bir şeyin beni kavradığını hissettim .
***" Ne oluyor Adya?" dedi . Evet evet bu annemdi . Arkamı döndüm beni çok güçlü kavramıştı. Ona sarıldım. Duvardaki yazı aklıma geldi . "Anne çabuk odama bak be-ben çok korkuyorum."
"Adya , anlamıyorum ne oldu birden?" sesi telaşlıydı. Ama görüceği şey onu daha çok telaşlandıracaktı . Bun emindim. Aynı zamanda kapının deliğinden baktım ama kimse yoktu .
"Duvarımda anne , duvarımda birisi git yazmış!"
"Ne" hızlıca odama çıktı yüzündeki tebessüm yerini tamamen korkuya bırakmıştı. Kapıdan ona bakıyordum . "Gördün mü anne?" Yüzüme donuk bir şekilde bakıyordu . "Adya..." dedi. "Adya , tatlım burada hiçbirşey yok."
Kelimeler kafamda gezintiye çıkmış gibi ordan oraya savruluyordu . Ne diyordu bu kadın . Hemen içeri girdim. Tek gördüğüm bembeyaz ve yan tarafı rutubete uğramış soluk duvardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEPRUSA
Teen FictionGözümün önünden geçen mavi ateş gibi göz beni nefesimi tutmaya zorladı. İçimdeki kıpırdanmanın canımı yakacağını hissediyordum. Ama o normal birisi değildi. İnsan değildi ve bana tersdi. Ama bu çekim beni alıkoyamadı. Tam o anda kıyamet kopsun isted...