1.Bölüm

323 1 1
                                    

2 aralıkta annem ile babam ayrılmıştı. Zaten 2013 yılında 9.sınıfın ikinci döneminde derslerim iyi olmasına rağmen bilerek kalmıştım. Daha sonra eylül ayı geldi ve ben bu sefer de kaydımı dondurmuştum kafam da donmuştu vefasız bi ilişkiden kurtulmaya onsuz yaşama alışmaya çalışıyordum neyse bu dönemde geçti eğer bilerek kalmasaydım ve kaydımı dondurmasaydım şuan 11.sınıfı bitiriyor seneye staj yapıyor olacaktım ama artık tek şansım var açıktan bitirmek 10. Sınıftan başlıcam allahtan. 2015 in ardından yeni bir yaz'a hazırlanıyorduk ve ben ayvalıkta babaannemlerin yanına tatil yapmaya karar verdim en azından birkaç hafta izmirde olmasam bana iyi gelebilir en azından annemle babamı daha az düşünürüm. Bavul almam gerekiyor "aman tanrım" annem giderken bütün bavulları almış gitmiş sırt çantam bile yok. Hemen üstümü değiştirdim bir kahve-sigara patlattım çıktım alsancak turuna. Karşımda pembe,mor,mavi,sarı.. çeşit çeşit bavullar vardı bende moru çok severim bi büyük boy bide orta boydan aldım. Şuan aniden babaannemlerden haber gelse bavulumda kıyafetim yok. Aman yine deli deli düşünceler. Ayrılığın iyi bi tarafı varsa hem babadan hem anneden para desteği görmektir bence. Ee tabi yeni bir yaz kumsalda birbirinden yakışıklı boyfriendlerim olacak en iyisi ben üstüme başıma yeni ciciler alayım. Saatin nasıl geçtiğinin farkında değildim ne çabuk akşam olmuş saat resmen 18:47 hani öğlen deli deli bi düşüncem vardı ya boş bavul böyle tatil yapamam babaannemler aniden arasalar diye şuan arasalar bikiniden şorta şorttan şapkaya şapkadan terliğe terlikten ojeye,plaj çantası,parfüm, makyaj malzemesi,güneş kremim herşeyim tam tıkır ve ben bu ay limiti bayağı aştım umarım sorun olmaz gene aç gözlülük yapıp ayvalıktan ve sarımsaklıdan da alışveriş yapcaktım neyse tunacım sakin ol.
2.5 saat içinde ayvalıkta olmuştuk. Hemen bavulları babamla birlikte odalarımıza çıkaracaktık. Babaannemler de bu sırada evi açıyorlardı. Eve girdik odama geldim dolabıma koydum eşyaları hemen mavi şortumu üstüne beyaz askılı bluzumu geçirdim. Başladım kıyafetlerimi asmaya kısa bi sürede bu işim de bitti. Şimdi odamda işim bitti bari gecenin son sigarasını içip babamlara iyi geceler deyip uyuyayım.
Neyse aşağı indim tam sigaramı yaktım babaannem yukarıdan ses etti.
"Tuna gel kızım yatağının çarşafını değiştirelim."
Off babaanne bu zamanı mı buldun tam sigara yaktım. Atayım mı yani.
"Geliyorum babaanne 2 dakikaya"
Babamla dedeme iyi geceler dedim. Yukarı çıktım çarşafımı değiştirdik babaannem demez mi ? " Tozunu alalım odanın vileda yapalım" diye .
"Ya babaanne uyumak istiyorum çok yorgunum söz yarın sabah yaparız."
"İyi tamam kızım iyi uykular".
"Sağol babaanne sizede".
-------- 2.Bölüm
Eveet yeni bir güne ayvalıkta merhaba.
Aşağı babaanemlerin yanına indim babaannemler türk kahvesi içiyorlardı. Sende içeceksen yap dediler. Bende sütlü köpüklü kahvemi yaptım bahçemizdeki o kırmızı gülleri insanların cıvıl cıvıl seslerini dinliyordum. Babamda kalktı şimdi kahvaltımızı yaptık. Babannemle bütün evin tozunu toprağını yaptık sildik süpürdük karşı komşu da yardım etti benlik bişey yok artık ohh.

Sarımsaklı'nın uctan uca hiç bitmeyen kocaman kumsalında henüz hiç arkadaşım olmadığı için şuanlık tek başımayım güneş kremi sürecek bi kankam bile yok telefonumu da evde bıraktırdılar zaten çalarlarmış ben denizdeyken . Neyse düzenimi kurdum altıma havlumu serdim deniz çantamı koydum başıma havamdan da geçilmiyor yani güzel bi nakışlı beyaz şapka ve vogue güneş gözlüğüm bir de Margaret atwood'un eseri Damızlık kızın öyküsü adlı kitabımı elime aldım. Omuzlarıma,bacaklarıma,kollarıma,göbeğime,yetişebildiğim yerlere vanilya kokulu güneş kremimi sürdüm. Kitap okumaktan sıkıldım denize girmeye karar verdim. Victoria's Secret'ın yeni sezon bikinilerinden vardı üzerimde internetten dolar üzerinden almıştım henüz daha hiçbir kızın üzerinde görmemiştim ve çokta dikkat çekiciydi. Denize sonunda attım kendimi.
Aman tanrım..
Karşımda üç tane yakışıklı var sanırım ayvalıkta rastladığım en yakışıklılar bunlar hiçbiri fena değil ama gözüm sonda duran sörf tahtasını tutan çocukta kaldı. Acaba hergün geliyorlar mı bu sahile ? Acaba sarımsaklı da mı evleri yoksa ayvalıkta mı ? Ya yazlıkları yoksa günübirlik eğlenceye geldilerse.
O sırada çocukların birbirlerine seslendiklerini duydum benim beğendiğim çocuğun ismi Anılmış. Ortalarında duran Kaan sahil güvenlikmiş o zaten benden 4 yaş büyük falan yaşı 21 falan. Anıl da olsun 1 ya da 2 yaş büyüğüm.
Kızlar da fark etti galiba yanıma geldiler hemen. Nihal de benden 1 yaş büyük 18 yaşında kaandan hoşlanmış selinin sevgilisi var ama oda görkemin eski sevgilisiymiş yan villasında aynı sitede oturuyormuş. Meğersem görkemle kaanın burda yazlığı varmış anıl da ortak arkadaşlarıymış bunların.
Off şansıma bak yarın öbür gün dönecek bu çocuk. E selin de görkemle eski sevgili bu çocuklarla arkadaş olmaya kalksak olamayız selin aynı ortama girmek istemez ve sevgilisi acayip kıskançmış erkeklerle görüşmesine izin vermiyormuş.
Selinle görkem göz göze geldi görkemle anıl yanımıza doğru geliyor.....
Görkemle anıl bizim tam karşımızdaydı kaan da arkalarından yavaşça yürüyordu.
Görkem: Merhaba selin hiç değişmemişsin güzelliğini iyi koruyorsun :)
Selin ilk sırıttı böyle ufaktan gülümsedi ama karşılığında şu cevabı vermez mi?
Selin: Sende hiç değişmemişsin meselâ hâlâ ukalasın ve benim güzelliğim seni hiç ilgilendirmez.
Çocuk dona kaldı tabii.
Görkem: Tamam selin sakin ol. Eski selin yok karşımda anlaşılan ve ukalalık hiçbirşey yapmadım.
Sonra anıl devreye girdi ve bizlere kaanla birlikte merhaba kızlar dediler.
Anıl: Ortalık biraz fazla gerildi sanırım. Cafe'ye geçelim hepberaber soğuk birşeyler içelim ne dersiniz. Dedi
Ya anılcım muhteşem olur harika olur hatta çok iyi olur ama bu soruyo kızlardan hangimiz yanıtlamalıyız bilmiyorum.
Neyse ordan kaanla görkemde ısrar edince selin de bişey diyemedi nihalle biz dünden razıyız zaten.
Oturduk birbirimizi daha iyi tanıdık,tanışmış birkaç birşeyler konuşup hakkımızda birkaç bilgiler öğrenmiş olduk ve akşam yemeğinden sonra yine hepberaber dışarı çıkmak için sözleştik..
Akşam yemeği faslı bitmişti. Selin ağlayarak beni aradı ve sevgilisinden ayrıldığını söyledi çok çaresiz görünüyordu ve nihalle ikimiz koşa koşa evine gittik. Selin dedi ki; "Mertcan bana bunu nasıl yaptı kızlar benim yokluğumda birini bulmuş bile napcam ben napcam aldatması imkansızdı. Çok seviyordu beni zaten anlamalıydım rehberinde selin2 diye kayıtlı numara vardı senin eski numaran vardı dedi bende aptallık bakmadım. Dünden önceki gece 2 gibi beni aradı "Bernaaa sevgiliim" dedi sonra şaşırdım ne diyosun sen dedim orası öyle bi toparladı ki seni kızdırmak için öyle yaptım selinim falan dedi. Meğersem bu kız bayağıdır varmış kendimi aralarında 3. Kişi gibi hissettim bugün de bitti herşey sondu".
Ben de;
"Kızım yıpratma kendini nasıl olur da hiç şüphelenmezsin evveli gece seni berna diye arıyor daha önce de selin2 diye numara var olacak iş değil ağlamayı kes artık 5.Ayınızda bunu yapmış ya sana hiç gerek yok ama "Aşkın Peşinde ol asla ve asla ilişki yaşamaktan korkma kuzum bu öküz çıktı diye başkasının da öyle olmasını bekleme".
Nihal ordan atıldı;
"Ya evet kanka ya bak hadi çocuklar da bizi bekliyorlar kaan arayıp duruyor hem görkem senin eski sevgilin değil mi? Anlaşılan seni unutamamış hadi sefanı sür ve mertcanı unut bu gece hadi hadiii... Hareket". Dedi.
Selin: Ya kızım saçmalamayın ben burda aldatılmış çaresizce ağlarken onların yanında napıcam?
Ben: Unutacaksın sana ihanet yapan adam için bir damla göz yaşı dökmeyeceksin yeter ruhunu bayıltıyorsun. Yüreğini yormaya değmez.
Nihal: Aynen öyle kanka hemen seni bir güzel süslüyoruz ve çocukların yanına gidiyoruz. He sahi kanka sen görkeme karşı hala birşeyler hissediyor musun?
Ben: Aynen aynen sorcam soramıyorum bende.
Selin: Kızlar yapmayın lütfen gene aklınızdan neler geçiyor kim bilir?.
Ben ve nihal aynı anda;
"Selin hadi sen söyle bu çocuğa karşı hislerin var mı?" dedik.
Selin: Ya şey..
Ben: Haha tamam anladık biz görkem iyi birine benziyor artık gidelim şunların yanına nolur...
Selin: İyi tamam ya tamam bekleyin 5 dakikaya hazır olurum.
Çocukların yanına gelmiştik bizi beklemekten nerdeyse yaz mevsiminde mandalina ağacı oluyorlarmış öyle dediler sonra esprileştik güldük.
THE JOKER adlı mekâna geldik selin görkemle karşılıklı oturdu anıl karşıma oturdu sanırım beni süzmek amacı galiba onu etkilemeyi başardım kaanla nihal bizlerden önce yer kapmışlardı bile zaten sanırım bunların araları iyi ama ben yinede kaana güvenemiyorum sahil güvenlik olduğu için muhakak takıldığı birden fazla kız vardır umarım yanılırım çünkü bu şekilde 3'lü grup olsak çok iyi olur.
Konu görkemle selinden açıldı gülüşüyorlardı eski anılarını konuşarak. Nihalle kaan dans ediyorlardı . Anılın bana gözlerinin içi gülerek baktığını fark ettim. Ve bana konuştu.
Anıl: Tuna dans etmeyi sever misin?
Ben: Şaka mı yapıyorsun bayılırım en sevdiğim şey bu hayatta bir müzik,bir dans etmek, kahve ve kitap ve son olarak yabancı dizilerle yemek yapmak. Anıl biliyor musun bu hayatta herşeye hevesim var her işi yapmak isterim ve fazlasıyla
maceraperesttim.
Anıl beni hayran hayran dinliyordu inanamıyorum çok mutluyum şuan lütfen hoşlandığın kız tipi ben olayım.
Anıl: Sen nasıl bu kadar güzel olmayı becerebiliyorsun. Vay be en hoşlandığım kız tipi en sevdiğim özelliklerin birleşimi sensin sanırım çok iyi anlaşıcaz. Birer içki alalım mı ne dersin canım ?
Ben: Hâlâ daha içkisiz oturuyor olmamız hata hadi kalk çabuk :)
Anıl: Eveet.. Ne içersin? BLUE BİRD? Black Rose ? Captain's Blood? Cupid? Imm..
Ben: Ya tatlım hiç düşünmeyelim Captain's Blood içelim.
Anıl: Tamam içelim ama benimle Campeon tequila shot yapcaksın.
Ben: Tamam söz yapıcam.
Aldık içkileri birer sigara yaktık hayran hayran konuşuyoruz böyle bağlanmaktan korkuyorum ama onu düşünmeden duramıyorum bi kumral bi göbek kası bi elâ göz sarı sakal bu kadar mı yakışır bi çocuğa ah tanrım ne güzel yaratmışsın.
Anıl beni dansa kaldırdı numaralarımızı aldık falan beni eve bıraktı ve yanağıma bir öpücük verdi bu gece için çok teşekkür ederim dedi bende öptüm yanağından.
Gece boyunca hep mesajlaştık Skype yaptık. Sonra uyuya kalmışım bana güzel bir günaydın mesajı yazmış bende şiir yazmayı falan çok severim karşılığında bende güzel bir günaydın mesajı yazdım.
Dünya güzeli tatlı bayan uyanmış aşağıda seni bekliyorum kahvaltıya götürücem seni. Diye mesaj atmış.
Üzerime kot tulumumu geçirdim içine beyaz askılı chanel bluzumu giydim. Timberlandlerimi geçirdim saçımı yukarıdan at kuyruğu yaptım parfümümü sıktım göz kalemimi geçirdim ve son olarak güneş gözlüğümü de taktım. Aoov..
Çantam unutmadan onu da aldım. İşte şimdi hazırım.
Anıl: Tuna inanamıyorum çok güzel görünüyorsun. Bu arada nasılsın?
Ben:Günaydın.. Çok teşekkür ederim sende çok yakışıklı gözüküyorsun bu sabahki tarzını beğendim doğrusu.
Anıl: Eee nereye götüreyim bizi AYVALIĞ'a mı inelim yoksa sarımsaklıda HOTEL'de mi yapalım kahvaltımızı havuz kenarında?
Ben: "Bana fark etmez yeter ki sen ve ben olalım kafa dinleyelim ". Diye ağzımdan kaçmaz mı? Ya yanlış anladıysa ya bana o gözle bakmıyorsa. Napıcam şimdi diye düşünüp kıpkırmızı olmuşken Anıl;
Anıl: Bana bugününü ayırır mısın Tuna biraz arkadaşlarımız olmadan birbirimize vakit ayırmalıyız. Seni daha yakından tanımak istiyorum. Eğer izin verirsen tabii..
Evet işte bu be sadece benimle de mutlu olabilen bi erkek sadece arkadaş ortamında değil benimle baş başa kalmaktan hoşlanan bir tip.
Ben: Ay çok iyi bi fikir anıl ama kızları arayıp haber vereyim onlarla tanışmam ani oluştu sonra dün gece onları öylece bıraktık gittik . Sabahtan beri mesajla idare edemiyorum onları bi arayım ben bekle canım.
Kızları aradım bana kırılmışlar dün onları ekmiş gibi oldum. Anılla olduğumu söylemedim hemen aranızda ne var? Çıkıyor musunuz? Gibi sorular duymak istemiyorum sonuç olarak kesin birşey yok belki çocuk arkadaşlık istiyor. Onlara halamların geldiğini söyledim evdeyim bugün dedim. Sonra anılın yanına döndüm o bu sırada görkemlerle konuşuyormuş demez mi? "Görkemin selamı var"
Ben: Ya onlara söylemeseydin keşke anıl kızlara seninle olduğumu söylemesinler. Yanlarında değiller demi?
Anıl: Hayır değiller de bi sakıncası mı var kızlar niye bilmesinler? Noluyo tuna?
Sonra anıl telefonu kapattı kızlar bilmesin tunayla olduğumu söylemeyin onlara diyerek kapattı telefonu. Ve bana dik dik bakarak;
"Tuna bir açıklama yap kızlar benimle olduğunu bilmeyecekler ama neden böyle birşey yaptın neden bilmesinler anlamıyorum?" dedi.
Ben: Ya bi sebebi yok onlara eniştemlerin geldiğini söyledim halamlar var bugün evdeyim dedim. Sonra onların triplerini çekemicem bizi boşlamaya başladın bir çocuk buldun satıyon derler kızlar hep böyledir. Ayrıca hemen sorgulucaklar işte çıkıyonuz mu falan filan uğraşamam onlara açıklama yapmakla pek sevmem böyle şeyleri lütfen anlayış göster.
Anıl: Ha tamam keşke baştan söyleseydin bende birşey oldu sandım.
Ben: Yok canım nolcak başka saçmalama.
Anıl: Ee şimdi bugün benimle olmayı kabul ediyor musun yani onu söyle sen?
Ben: Eveet neden panik yaptım sanıyorsun.
Iıı şey anıl sen hakkında konuşsak biraz? Kaç yaşındasın? Nerde oturuyorsun?
Anıl: 19 yaşındayım ben. İzmir'de balçovada oturuyorum normalde ama abimle küçükyalıda öğrenci evinde kalıyorum ohh deniz manzaralı hemde. İşte bornovada annem oturuyor onda kalıyorum ara sıra. Ben istanbulda doğdum annemler iş nedeniyle gidiyorlar buraya babamın 1 haftalık iş denemesi sürecinde doğuyorum süpriz daha doğumuma 15 gün kala dayanamıyorum falan. Terazi burcuyum liseye geç başladığım için bu sene staj yaptım bu yaz dönüşü üniversiteye başlıyorum buraya gelmeden 2 gün önce sınava girmiştim.
Ben: Aaaa hangi üniversiteyi düşünüyorsun? Bide ehliyetin var mı çok merak ettim.
Anıl: Valla balçovada oturuyorum ya hazır İzmir Ekonomi Üniversitesini düşünüyorum hatun. İşte ehliyetimde var babamın arabasını kullanıyorum anneme almıştı ayrılınca onlar bana kaldı abim bunu modifiye edecekmiş bana üniversiteye yerleştiğim gün almak için söz vermişti şimdi bekliyorum açıklansın puan çok önemli tutturduysam eğer ekonomi kapıları açılıyor ve araba sahibi olucam.
Ben: Ay çok sevindim adına anıl dilediğin gibi olur inşallah herşey iyi birine benziyorsun. Baban ne iş yapıyor?
Anıl: Babam müteahhit benim arsaları var dedemden kalma zaten ona kalanlarla daha da büyüttü şimdi gümüldür,didim,bodrum,antalya heryeri geziyor yazlık villa yapıyor satıyor kiraya veriyor kafasına göre takılıyor.
Ben: Hahahah güzelmiş benimkinin mesleği kuyumcu 30 yıldır öyle işte.
Anıl: Kuyumculuk güzel ama hani mafya falan...
Ben: Aaaa saçmalama be hayır değil. Hahahahha çok komiksin sen yaa...
Anıl: Ne bileyim ben 30 yıldır deyince
Hadi bakalım şimdi sen anlat.
Ben: Aaa hayır dur bi saniye sen ne okuyordun? Mesleğin ne? Staj da yapmışsın.
Anıl: İşletme okuyorum ben balım.
Ya sen ?
Ben: Grafik animasyon. Bende kendimden bahsedeyim. Ama önce seninkiler ayrılalı ne kadar oldu?
Anıl: 4 yıl falan oldu. E hadi sen başla anlat seni dinliyorum.
Ben: Anlıyorum benimkiler de 2015 aralık ayında ayrıldılar 6-7 aydır ayrılar ama alıştım annem başka biriyle nişanlandı sorun aldatma falan şiddetli geçimsizlike falan hiçbir ilgisi yok öncelikle söyleyeyim.
Anıl: Tabikiside yoktur anlaşamadıkları konular vardır bu ne senin suçun ne annenin ne de babanın. Üzülme zaten sende 17 yaşındasın güzel kızsın dimdik gururlu iyi bi kıza benziyorsun emin ol böylesi daha iyidir ayrılıkları boşver şimdi benimkiler de severek evlenmişler ama babamın sürekli iş nedeniyle gezmesi yüzünden anneme ayıramadığı vakitler son zamanlarda onların ilişkisini çok yıpratmıştı annem son zamanlarda sürekli babamın onu aldattığını falan düşünüyordu halbuki alakası yok ama gel de bunu anneme anlat. Neyse sen devam et canım.
Ben: 17 yaşında yengeç burcu şuan dıştan beni gördüğün gibi biriyim Deli dolu bir yapım var değişik şeylerden hoşlanırım çok zevkli olmalı beni tatmin edebilen ama az sayıda kaliteli insanların anlayabileceği tür şeyleri severim. Macera kadınıyım sevmeyi seviyorum. Son derecede duygusal biriyim ama insanları tanıdığım için içime kapanık değil dışıma dönük olmayı herkes nasıl bir kişilikse nelerinden hoşlanmıyorsam o kadar hazır cevap patavatsız olabiliyorum çünkü o kadar şey yaşadım ki hiç aklıma gelmeyen o kadar çok karakter tanıdım ki insanları iyi tanıyorum artık o sebepten birine darılıp yaşamaktansa içime atmaktansa dışa vurmayı seviyorum insanlara hak edilen davranışları sunuyorum az insan çok huzur peşindeyim anlayacağın bana iyi gelen zarar vermeyen insanlarla hayatıma devam ediyorum. Kendi kendime kuralcıyımdır plansız iş yapmam okul hayatımda da 9.sınıfın 2. Döneminde bilerek kaldım kalmam hataydı ve buna aldırmadan tekrar yeni bir okul yılına başlayacağıma kaydımı dondurdum hadi bu yılda geçti bi şekilde zaten öyle öyle arkadaş çevrem sıfıra indi hiç arkadaşım yok konuştuğum twitter-tumblr insanları işte instagramda fotoğraf beğenileri yaptığım sanal arkadaşlıklar oldu bu yetmemeye başladı. Hep saçma salak güvenilir olmayan arkadaşlıklar yaşadım kötü insanlar çıktı karşıma nerde edepsiz-hatsiz-saygısız insanlar var hep o sınıflara düşmüştüm bu da bana güven kaybı oluşturdu. Artık hayatı akışına bırakmaya ön yargı,negatif düşüncelerim olmadan yaşamaya karar verdim şuan 11. Sınıfı bitiriyor olmam gerekirdi bu sene staj yapacaktım ama olmadı işte hayatımın en kötü hatası okulu boşlamam yanlış insanlara değer vermem ve ön yargılı olmamla hata yaptım hayatımın en kötü hataları işte bunlar. Şimdi ise bende annemlerin sülalesi karşıyakada olduğu için taşınmıştık annemde anneannemde teyzem falan urlaya gittiler birtek 2 dayılarım ve yengelerim orda ama tabi görüşemiyorum yaz dönüşü balçovaya halamın o tarafa taşınmaya karar verdik burdan sonra asıl hayatım başlayacak. İşte benimde hayatım bu geri kalanını benimle birlikte yaşayarak öğrenirsin.
Anıl: Sen rüya gibi kızsın içinde kötülük barındırmayan el bebe gül bebe büyümüşsün anlaşılan kardeşin var mı?
Ben: Aaa olmaz mı güner adında 4 yaşında oğlan kardeşim var 1 hafta sonra gelicek burda 3-4 hafta kadar bizde kalıcak bi annemde bi bizde kalıyor anlayacağın.
Anıl: Ouuf.. Ufakmış daha o yaa neyse daha hesap sorma yaşı değil bana kızamaz daha hahhaha. Aranızda 12-13 yaş var bayağı ara vermiş annenler.
Ben: Ne diyon sen 2 tane daha olabilirdi benim üstüme biri düştü birini de geçen sene aldırdılar 2 haftalıkmış ufacıcık.
Anıl: Oooo hızlıymış sizinkilerde sorun yokmuş dediğim gibi.
Ben: Ya babaannemler sorun dedem astsubay emeklisi oldukça sert ve sinirli emirvaki konuşan son derecede titiz inatçı ve kibirli biri ön yargılı dinlemez bağırır. Az gülen ama yürekli biri babaannemle ikisi de boğa burcu babaanem de dedem gibi sadece emirvaki sert olmak dışında aynı ama iyi kalpli de babam onların esiri gibiydi hayatımıza hep müdahele ettiler herşeyimize karıştılar herşey en lüks en kaliteli olcak hep onlar haklı olacak gibi düşündükleri için babamı hazır paraya alıştırdılar falan onlardan evlerin kira paralarından aldıklarımızla geçinmemizi istediler 5 yıl güzelim evleri varken bizimle yaşadılar falan annem de babamla karı koca hayatı yaşayamadığını düşündüğü muhtaçlık istemediğini söyledi ve gitti işte.
Anıl: Bunlara takılı kalma kendini üzme artık ben varım hepsi geçecek çok olgun düşüncelerin var mantıklı hareket ediyorsun senin için söyleyebileceğim en iyi şey nedir biliyor musun? Yaşadıklarının arkasında olman ve kimseyi suçlamaman ve en önemlisi de bunlardan bir ders alman olmuş sen çok güçlüsün duygusal olmana rağmen. Ama yalnız kaldığında ağlıyorsundur. Ailene önem veriyorsun ben seni sevdim birbirimizi kazandık bak gene kaybetmedik.
Ben: Evet çok mutluyum bu sebepten. Gülerken ağlamayı,ağlarken gülmeyi de severim mesela.
Anıl: Eminim öyledir. Deli seni
Hadi bakalım kalkalım mı artık çünkü akşama seni çok özel bir yere götürücem hazırlanmak isteyeceksin sonra bana kızmayasın beni buraya getirecektin de ona göre giyinirdim de kuaföre giderdim de onun için benimde hazırlanmam gerekli şimdiden söyleyeyim şık bir az gösterişli mini elbise harika olur akşam yemeği kesinlikle yeme karnın tok olmasın ona göre güzeller güzeli. :)
Ben: Sen ciddisin he. O zaman ben hazırlanmalıymışım madem kalkalım ooo saatte öğlen 3 olmuş bildiğin. Ya çok teşekkür ederim kahvaltı için.
Anıl: Ben teşekkür ederim beni kırmayıp geldiğin için bu güzel vakti bana yaşattığın için sana az bile kahvaltı ne ki.
Ben: Ya öyle deme lütfeen. Ben çok mutlu oldum.
Anıl beni eve bıraktı kızlara yakalanmadan eve girmeyi başarmıştım. Babamlarda cundaya rakı balık yapmaya gidiyorlar herhalde herkes süslenmiş püslenmiş falan.
Babam gördü beni bu sırada;
"Kızım biz..."
Ben: Cundaya gidiyorsunuz balık yemeğe doğru tahmin mi?
Babam: Zeki kızım benim aynen öyle babaannenleri gezdireyim biraz sıkıldı onlar da hava alsınlar. Gelcen demi sende hadi koş hazırlan çıkcaz şimdi 10-15 dakikaya.
Ben: A.. Baba ben arkadaşlarıma söz verdim felekten bir gece olacakmış bu gece yemek falan yiyicez.
Babam: Yapma yav. Çok geç kalmazsın demi çünkü arkadaşlarını tanımıyorum. Bizi en kısa zamanda hatta yarın tanıştır aradığımda aç. Eğer eve geldiğinde biz yoksak korkmazsın demi ? Anahtarın var mı ? Para ihtiyacın var mı?
Ben: Tanıştırıcam babacım merak etme olur mu. Korkmam merak etme bende ona göre gelirim eve haberleşiriz. Anahtar var babaannemden alıcam şimdi. Para sıkıntım yok.
Babam olsun diyerek 150 tl sıkıştırdı elime canım babam düşünceli babam benim herşeyim.
Babaannemden anahtarımı aldım. Onlar da çıktı sıra geldi duş almaya. 15 dakika sonra duştan çıkmıştım hemen alsancaktan aldığım buz mavisi mini sade elbisemi giydim iki göğüsümün ortasında üçgen açık bir detay vardı . Açık mor renginde süet topuklu sandaletlerimi giydim sarı saçlarıma maşa yaptım yani maşa yaptım dediğim sadece uçlarına bukle yaptım şimdi hafif bir genç kızlara yakışan makyajımı da yaptım. Ouuu saat 8' e geliyor anıl 3 defa aramış. Geri arasam mı diye düşünürken anıl bidaha aradı. Açtım ve "Hazır mısın güzellik alayım mı seni ?" dedi. Bende evet canım alabilirsin hazırım işim bitti dedim birazdan burda olur ben en iyisi evi kapatayım.
Evi kapattıktan 5 dakika sonra anıl geldi.
Arabayla geldi . " Aaay ne kadar da yakışıklı olmuş öyle yaa" . Acaba hiç sevgili olmasakta hep bu tatlı heyecanları mı yaşasak açılmaya çalışsak kaçamak gözlerle birbirimize baksak. Diye düşünürken anıl arabadan indi ve yanıma geldi.
Anıl: Selam fıstık sen ne kadar da güzel olmuşsun parfümün de 5 metre öteden duyuluyor mis gibi kokuyorsun gözlerim açıldı be oh be bi güzellik gördüm sonunda.
Dedi ve
"Sana bu kolyeyi aldım"dedi. Kolye o kadar güzel ışıldıyordu ki! Gözlerimi alamıyorum aman tanrım ilk defa bi erkek bana bu kadar güzel bir hediye almış hatta bana hediye alan ilk erkek bile denilebilir.
Ben: Anıl ne diyeceğimi bilmiyorum bu çok zarif çok şık bi kolye ama kabul edemem.
Anıl: Bu gecenin en güzel kızına ancak böyle bi hediye yakışırdı. Hadi saçlarını çekte takayım güzel boynuna.
Sonra arabaya bindik ve şuan yoldayız nereye gidiyoruz bilmiyorum çok heyecanlıyım.

AŞKIN PEŞİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin