Genç kız çocuğun peşinden kütüphaneye girdi. Dikkat çekmemek adına dün alıp okumadığı kitabı geri iade etmek için sıraya girdi. Bugün kütüphane fazlasıyla yoğundu. Ayrıyeten her gün kütüphaneye bakan Renjun yerine yüzlerini daha önce hiç görmediği iki çocuğun olduğunu fark etti. Onlar ilgileniyordu bugün kütüphane ile. Fakat bu işi başaramadıkları her hallerinden belliydi. Birbirlerine laf etmekten başka hiç bir şey yapmıyorlardı.
''Orangutan olduğunu biliyorsun demi.. Ne demek kitabı yanlış kişinin üzerine kaydettin ? Ne yapacağız biz şimdi ? Renjun bizi öldürecek. 40 yılın başında tatile çıktı çocuk onda da huzur veremedik.''
''Biraz sakin olman gerek Jeno. Görende sistemi hacklettik falan zanneder. Altı üstü bir kitabı başkasının üzerine kaydettim. Bu şekilde kızarsan hiç bir şey çözemeyiz. Ben halledeceğim tamam mı ? Lütfen biraz rafların tozunu falan al, kitapları düzenle. Yeter ki burayı sal. Çünkü başım ağrıdı bu gürültünden. Bak insanlarda rahatsız oluyor.''
''Geldiğimde her şey yolunda değilse suçu tamamen senin üstüne atarım ona göre.''
''Bende seni seviyorum.'' demişti Jaemin. Jeno sinirli gözlerle oradan uzaklaşmıştı.
Onların bu diyaloğundan sonra sıra genç kıza gelmişti.
''Üye numaranızı alabilir miyim ?'' Demişti siyah saçlı oğlan.
''Ahh tabii. 27563.''
''Gözükmüyor. Numaranız 27563 demi ?''
''Evet. Eminim.''
''Jeno bir bakar mısın ?''
''Ne oldu ? Daha yeni gitmemi söyleyen sen değil miydin, yoksa beni mi özledin ?''
''Ah çok şakacısın Jeno. Her neyse. Bir baksana sistemde numarası gözükmüyor ne yapacağım ?''
''İsmiyle deneseydin ya salak. Bırak şunu. Adınız ?''
''Kim Chaewon.''
''Kim Chaewon. Bak gördün mü çıktı hemen, şimdi girebilirsin Jaemin.''
''Teşekkürler. Seni seviyorummm''
...
Kitabı verdikten sonra hoşlandığı çocuğa göz gezdirdi kız. Cam kenarında ki bir masada oturup kitap okuyordu. Camdan esen rüzgar ile oğlanın gözünün önüne gelen saç yavaşça sallanıyordu. Genç kız hafifçe gülümsedi. Yavaş ve sessiz adımlarla rafların arasına girdi. Kütüphaneye evden daha çok gittiğine yemin edebilirdi. Ama bundan hiç şikayetçi değildi, aksine hoşnuttu. Eline bir kitap aldı. Okumaya başladı. Bu arada oğlana göz gezdirmeyi de ihmal etmiyordu. Bir gün beraber olabilecekler miydi ? Oğlanda kızın ona verdiği kadar ilgi verecek miydi ? Kitabı bir kenara bırakmış, düşünceleri ile boğuşuyordu genç kız. Fakat aniden rafın üzerine doğru gelmesiyle bu düşüncelerden sıyrıldı. Ne yaptığını bilmiyordu. Her şey çok hızlı gelişmişti. Kaçmaya vakit bile bulamamıştı. Aniden bir oğlan ona sarılmıştı ve tüm kitaplar ikisinin üzerine yığılmıştı. Oğlan üzerine gelen kitaplar ile acı içinde inledi. Kızın kalbi cız etmişti. Kitaplar bittiğinde bir süre öyle kaldılar. Ardından kız yavaşça uzaklaştı. Oğlan konuşmaya başladı.
''İyi misin ? Bir şey olmadı ya ? Canın yandı mı?'' Kız bu ilgiye karşı biraz şaşırdı. Bu daha yeni sistemde adı çıkmadığında onunla ilgilenen çocuktu.
''Hayır, hayır bana hiç bir şey olmadı. Asıl sen iyi misin ? Belin nasıl ?''
''Ben gayet iyiyim. Sen iyi olduğuna eminsin değil mi ?Korkmuş gözüküyorsun. Bir su iç istersen. Jaemin su getirir misin ?''
''Gerçekten iyiyim. Suya gerek yok. Verdiğim zarardan dolayı çok özür dilerim. Hemen toplarım.''
''Buna gerek yok ve olanlar senin suçun değildi.'' Jeno sözlerini bitirdikten sonra bir süre sustular, öylece durdular. Ardından Jaemin elinde bir şişe su gelmişti.
''İyi misiniz ? Ne oldu''
''Evet biz iyiyiz-''
''Hayır arkadaşının beli çok kötü olmalı. Üzerine bir yığın kitap düştü. Bence hastaneye gitmesi gerek.''
''Hayır gerçekten iyiyim.''
''Jeno bir görün istersen. Ayrıca nasıl oldu ?''
''Sonra anlatırım.''
Genç kız bir süre daha orada durdu. Jeno'nun belinin iyi olduğuna emin olduktan sonra kütüphaneden çıktı. Adımlarını kütüphanenin önündeki parka doğru attı. Kendisini çok kötü hissetmişti. Onun yüzünden bir başkasının canı yanıyordu şuan. İstemsizce yanağından bir damla yaş süzüldü. Kabanının cebinde olan sağ elini çıkarıp sildi gözyaşını. Fazlasıyla üşüyordu. Fakat biraz hava almaya ihtiyacı vardı. Gökyüzüne baktı. Kara bulutlar ile kaplıydı. Yağmur yağacak gibi gözüküyordu. En sevmediği havaydı. Kendini böyle zamanlarda hep huzursuz hissederdi. Gördüğü şey ile bu huzursuzluğu doğrulanmıştı. Sevdiği çocuk bir başkası ile el eleydi. Gülüşüyorlardı. Kızın gözyaşları tekrar akmaya başladı. Hemen oradan uzaklaştı. Daha kötü bir gün geçiremezdi. İçini dökmeye ihtiyacı vardı. Ama bunları anlatıp rahatlayacağı bir arkadaşa sahip değildi. O gün tüm olanlara lanet etmişti fakat nerden bilebilirdi ki sonradan şükredeceğini...
651 kelime yuh. Sonunu yazarken Jazz Bar dinledim. Aşk yaşıyorum bu şarkıyla. Umarım beğenirsiniz. Finale bir kaç bölüm kaldı herhalde emin değilim. Bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hey Dude - Chaewon ✖️ Jeno
FanfictionKim Chaewon ve Lee Jeno değişik bir geçmişe sahipti.