8.

865 97 16
                                    

Chan, tekrar boğazını temizleyerek elini zile doğru uzattı ama sonra vazgeçerek elini indirdi. Cidden sadece zile basmak ne kadar zor olabilirdi ki? Yani... epey zordu, tamam mı? Ya Seungmin onu eve almazsa? Bu düşünceyle içi titredi, Seungmin ona kıyamazdı ya, kıyar mıydı, kıyabilirdi onu çok üzmüştü sonuçta ya da kıyamazdı, kıyabilirdi Chan'ın ona ne kadar kıydığı düşünülünce... kesinlikle kıyabilirdi!

Chan, soluklarını düzelttikten sonra yüzüne kocaman bir gülümseme takınarak zile bastı, buradan sonrası Chan'ın adını bildiği birkaç şans tanrısına bağlıydı.

Seungmin homurdanarak kapıyı açtıktan sonra, iki genç birbirine şapşal şapşal bakmaya başladı.

Dünya, batıdan doğuya değil, doğudan batıya dönüyordu sanırım ya da dur, bunun doğrusu neydi ya?

Chan, elini kaldırıp 'selam' dercesine sallarken Seungmin gözlerini hızlı hızlı kırpıştırdı ve Chan tam konuşacakken apartmanda bir ses yankılandı.

Hapşırık.

Seungmin, ilk kez Chan'a adını sorduğunda da aynen bu şekilde hapşırmıştı. Chan, istemsizce gülümsedi. Bu aptal çocuk her heyecanlandığında böyle hapşıracaksa eğer, çok işleri vardı.

Chan, Seungmin'in göğsüne elini yaslayıp onu içeri doğru iterken derin bir nefes aldı. "Eğer hastaysan, sana bakmaya geldim; kendini iyi hissediyorsan, gideceğim." demişti. Seungmin iki elini hızla bileğine sararken bir yandan konuşmaya başladı:

"Çilekli sütüm, sanırım ölüyorum. Gitme."

💬
Çocuğum aşkından ölüyo.

Aa, merhaba. Tanışmıştık biz bir ara ama asır olmuş bölüm atmayalı. Dedim özlemişsinizdir.

Ala'smarladık.

İyisiniz umarım.

Ne zaman okuyorsunuz bilmiyorum bu yüzden;günaydınlar, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler dilerim.
-Lolia

bal gibi olur 'chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin