Kırık Hayatlar

9. Bölüm + Ufak Duyuru (YENİDEN YAZILACAK)

Çooook uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba!

Biliyorum bölümü çok fazla beklettim.

Kar yağdığı zaman evimde değildim. Eski oturduğum yerde üç gün mahsur kaldım. Bu süre boyunca amcamlardaydım. Orada bebiş yeğenim vardı ve onunla ilgilendiğim için buraya vakit ayıramadım. Sürekli oyun oynuyordum da onunla üzümlü kekim :')))

Vakit ayırsam bile baştan sağma bir bölüm olurdu. Ve açıkçası ben böyle baştan sağma bir bölüm sevmiyorum o yüzden hiç dokunmadım buraya. Bölüm dediğin özenerek yazdığın olmalı.

Evime geldiğimde de pek bir modum yoktu. Üstümde bir keyifsizlik vardı. Hiçbir şey yapmama hissi vardı. YKS mezun öğrencisi olduğum halde ders bile çalışmadım. O yüzden yine yazmadım.

Mezun öğrenci olunca her şey daha zor oluyor. Daha sıkı çalışman gerekiyor, arkadaşların üniversitedeyken senin bir daha hazırlanman açıkçası koyuyor.

Zaten mezuna kalmış bir öğrencinin sorunlarını yaşarken bir de hiçbir şey yapmama hissi olunca insan bıkıyor, depresyona giriyor. Şahsen girdim mi? Girdim. Arkadaşlarımla bile görüşmek istemediğim zamanlar oldu ama onlara belli edemedim öyle de yürekliyim dlgmslfösöd

Neyse kendimi daha iyi hissediyorum, kendimi toparlanmış hissediyorum. Çok zorlu bir süreçti ama atlattım. (Ya da ben öyle sanıyorum slcmsşxöşs yine sinirlerim bozuldu)

Sınav başvuruları da başlamış bulunmakta. Ve başladığı ilk günden canım MEB, canım YÖK üyeleri, canım ÖSYM üyeleri (Ban, kural, ceza falan ne yerim burdan ama bu kurumdakilerin hepsine söveceğim) amk sınavını bir rahat bırakmadılar.

Dört yılda bir sınavın adı değişirdi, değişmedi. Bu sene bu kurumlar bir çılgınlık(!) yaparak süreyi uzatıp barajı kaldırdılar. Sınavın gidişatını değiştirdiler. Bu durum cidden kötü bir şey.

Bunları yazmamın sebebi hem yeni bölümü neden atmadığım hem de TC de sorunsuz(!) bir hayat yaşadığımızı okumanız için. Hem de bölümleri neden uzun yazmadığım için.

Bölümden önce duyuru atacaktım ama nefret ettiğim şeylerden biri bölüm bildirimini duyuru olarak görüyorsun. Çünkü ben de burada bir okuyucuyum nefret ederim böyle şeylerden. O yüzden buraya yazma kararı almış bulunmaktayım.

Çok sıktıysam da özür dilerim.

Çok özenerek yazdığım bir bölüm olması gerekiyordu. Tekrardan çok beklettiğim için özür dilerim😔🙏🏽

İyi okumalar dilerim💗

🦋

İlahi Bakış Açısı

Alya ve Cihan Bey dışında herkes yemek odasındaydı.

Cennet Hanım tam aile olmuş iken hep birlikte yemek yemek istiyordu. "Miram annecim." Diye seslendi telefonla oynayan oğluna.

Miram telefon kilidini kapatıp annesine baktı. "Efendim güzeller güzeli annem?" Dedi. Cennet Hanım, Miram'ın iltifatına karşılık gülümsemişti. "Annecim rica etsem senden Alya'yı kaldırıp yemeğe çağırır mısın?" Dedi tatlı çıkmasını dilediği sesiyle.

Miram, annesine bakıp 'ciddi olamazsın' bakışı attı. Eee Cennet Hanım'da 'yavru kedi' bakışı atıp oğlunu kaldırdı.

"Sırf sen istiyorsun diye gidiyorum. Yoksa umrumda değil o kız." Dedi Miram. "Anne ona neden söyledin? Ben gidip kaldırırdım ablamı." Dedi Araf.