Siyah Nokta ( 1.Sezon )

7.Bölüm - Hastane

Ambulansın içinde;
Yehuda, Lilith'in elinden tutuyor ve ağlamaya başlıyor.
Yehuda: "Özür dilerim arkadaşım, özür dilerim ailem, özür dilerim ...." devamını neden söyleyemediğini düşünür ama henüz buna kendisini layık göremez.
Hastaneye varırlar ve Lilith yoğun bakıma girer.
Jessica, Helena, Wendy, Max ve durumu öğrenen Sarah, Aron ve Ester'de hastaneye gelir. Ameliyattan çıkan doktor durumu açıklamak için ailesini sorar. Aron, ailesiyle ilgili durumu anlattıktan sonra, doktor, Aron, Ester ve Yehuda'yı odasına alır.
Aron, telaşla: "Evet doktor bey, durumu nedir?"
Doktor: "Sadece ağlayarak bir insan kendisine nasıl böyle bir zarar verir anlayabilmiş değilim ama durumu iyi diyemeyeceğim. Beyninde büyük bir hasar var. Sanki birisi beyninin içine girip paramparça etmiş gibi."
Yehuda içinden : "Benim yüzümden"
Doktor devam eder: " İyi bir haber verebilmek güç ancak, böyle bir hasar sadece kendi duygularıyla olabiliyorsa, iyileşmekte duygularından geçiyor olmalıdır. Biz onun sadece bedenini iyileştirebiliriz. Duyguları için tedavi sizlere düşüyor."
Aron: "Peki doktor bey, en azından ne zaman uyanacağını söyleyin."
Doktor: "Net bir şey söyleyemem ancak, yarından önce uyanacağını sanmıyorum. Çok yorgun durumda."
Aron: "Peki doktor bey, her şey için teşekkür ederiz."
Doktor odadan çıkar.
Aron ve Ester gözgöze gelir.
Ester dayanamayıp Aron'a sorar: "Bu o olabilir mi gerçekten?"
Aron, sus dercesine: "Şimdi sırası mı Ester?"
Yehuda: "Kim, kim olabilir mi? Ne diyorsunuz?"
Aron: "Oğlum, şimdi bunları düşünme zamanı değil"
Yehuda sinirlenerek : "Ben artık başka bir şey düşünemiyorum Baba, lütfen benden bir şey saklamayın."
Ester onaylar bakışlarla Aron'a kafa sallar.
Aron: "Pekala, artık bir şeyleri açıklamanın vakti geldi sanırım."
Yehuda: "Daha fazla sabredemeyeceğim, anlatın artık!"
Ester sakince: "Oğlum, hani şu rüyaların vardı ya.."
Yehuda sabırsız: "Eee"
Aron: " Onları defterine çiziyorsun değil mi?"
Yehuda birden ürperir: "Evet de siz nerden biliyorsunuz bunu?"
Aron: "Peki sence henüz 1.5 gündür tanıdığın bir kız için çok fazla şey yaşamadınız mı?"
Yehuda'nın aklına dün gece sorduğu sorular ve Lilith ile geçirdiği anlar gelir.
Aron: "Onunla neredeyse aynısınız değil mi? Bazen o senin iç sesin gibi davranıyor?"
Yehuda:" Baba, ne demek istiyorsunuz?"
Aron: "Onunla tanıştığınız andan itibaren çok tuhaf bir yaşadınız mı, hiç bir şekilde anlam veremediğin bir olay?"
Yehuda dikkatlice düşündükten sonra: "Evet, onu ilk gördüğüm an, sanki beynimde tuhaf bir şey hissettim ve o benim rüyamın çizimini görünce bana "Reşimo" dedi."
Ester ve Aron tekrar göz göze gelir. Ester bu kez kesin emin olmuştur ve yine başıyla onaylar.
Aron, derin bir nefes alır: "Reşimo; Ruhunun, yaşamlarından kalan parçaları simgeler. Bir çeşit dejavu gibi düşünebilirsin ama bu çok daha fazlası. Bu yüzden onunla sanki yıllardır tanışıyor gibisin. Gördüğün rüya, çizimlerin, hepsi ruhunun yaşamlarına ait kesitleri simgeliyor."
Yehuda: "Lilith kim baba?"
Aron: "Onu sadece sen bulabilirsin, o senin ruhunun bir parçası. Duyguları ve hisleri asla küçümseme oğlum. Doktorunda dediği gibi onu iyileştirebilecek tek kişi sensin. Ve zamanla birbirinizi bulacaksınız. Nerede olursanız olun. Ruhlar, zaman, yer ve mekan kavramlarından bağımsızdır. Sende bir gün her şeyi edineceksin."
Yehuda: "Başka söylemek istediğiniz bir şey var mı?"
Ester, şimdilik bu kadarının yeterli olduğunu düşünür, Aron'da anlar : "Yok."
Yehuda: "Tamam, siz evinize gidin, burada beklemenize gerek yok."
Aron: "Aynı fikirdeyim, Ester ve Sarah ile gidiyoruz biz. Sen onu iyileştirmeye bak."
Aron, Ester ile birlikte, Sarah'ı da alıp eve doğru yola çıkarlar.
Yehuda hastanenin koridorunda düşüncelere dalar: "Bütün bunların anlamı ne? Lilith..." (Anılarını gözünde canlandırır.)
Helena, Yehuda'yı dürter: "İyi misin?"
Yehuda kendine gelir: "Bilmiyorum Helena, diğerleri gitti mi?"
Helena: "Evet, saatlerdir burada bekliyorlardı. Ben.. seni yalnız bırakmak istemedim."
Yehuda, başını kaldırıp Helena'ya bakar ve elini Helena'nın yanağında gezdirerek: "Sen beni hiç yalnız bırakmadın Helena"
Helena'nın yüzü kızarır, Yehuda'nın ona bu dokunuşu onun için çok büyük bir andır. Ama içeride yatan Lilith'i düşününce duygularını bastırır.
Helena: "Yehuda, sence o.. iyi olacak mı?"
Yehuda'nın yüzünde çaresizlik ve ne yapacağını bilemeyen bir ifade oluşur: "Keşke bilsem, keşke elimden bir şeyler gelse"
Helena: "Peki doktor ne dedi?"
Yehuda, tabi ki Helena'nın bu soruyu soracağını biliyordur ama henüz bir cevap bulamamıştır. Yine de bazı şeyleri saklamayı düşünür.
Yehuda: "Yarından önce uyanmaz dedi doktor, beyni çok hasar almış."
Helena, anlamsızca bakar: "İyi de bir insan sadece ağlayarak kendisini nasıl bu hale getirebilir, yani başka bir şey olmalı."
Yehuda: "Bilmiyorum Helena, belki de bilmediğimiz bir hastalığı vardır ve ağlayinca bu tetiklenmiştir."
Helena, Yehuda'nın bir şeyler sakladığını anlayamaz. Bu cevap onun için tatmin edici olmuştur.
Helena: "Sen de git dinlen, onun kadar sende üzüldün, aynı şeyi yasamanı istemem."
Yehuda, elbette ki kötüdür ama bunu Helena'ya belli etmek istemez. Kendisini daha dinç gibi gosterip: "Ben iyiyim Helena, sen git dinlen sonra bende dinlenirim. Hem yarın okul var, uykunu alman lazım."
Helena: "Bana olan okul sana yok mu?"
Yehuda: "Ailemden izin aldım, Lilith uyanana kadar okula gitmeyeceğim."
Helena'nın ailesi eğitim konusunda katıdır ve onun böyle bir devamsızlık yapmasına göz yumamaz.
Helena çaresizce: "Peki tamam ben eve gidiyorum, yarın yine geleceğim."
Yehuda, başıyla onaylar.
Koridorda, Lilith'in yattığı odanın önündeki bankta düşüncelere dalarken uyuyakalır.
Sabah, Lilith'in doktoru, Yehuda'yı dürterek uyandırır.
Doktor: Siz de iyi gözükmüyorsunuz, sakinleştirici yapmamı ister misiniz?
Yehuda, gözlerini tamamen açar: "İyiyim ben."
Doktor sorusunu yineler: "Olsun biz yinede yapalım, dinlenmiş olursunuz."
Yehuda, doktorun bu ısrarcılığına anlam veremez ama yinede tamam der. Doktor, Yehuda'yı yatağa yatırıp sakinleştiriciyi yaptıktan sonra: "Aslında size bir şey söylemem gerekiyordu ama bunu duyduktan sonra kendinizi kötü hissedeceğinizi düşünüp bu yüzden önce sakinleştirici yapmak istedim."
Yehuda, yatağından doğrularak: "Ne diyorsun Doktor, Lilith'e bir şey mi oldu?"
Doktor, başını öne eğer ve :"Aileniz bir kaza geçirdi..."