Sürekli acı içinde uyanıyor bir çığlıkla tekrar uykuya dalıyorum. Bilincim açık herseyi duyuyor hissediyorum ama ne tepki verebiliyorum nede görebiliyorum. Bazen yanımda konuşanlar oluyor. Ama saçma efsaneler. Bazende bilmediğim bir dilde konuşuluyor. Bunlar değil de en kötüsü açlık. Limanda o adamı öldürmekten zevk aldım ve bu aklımdan hiç çıkmıyor. Ve beter olan suçluluktan çok zevk duydum. O sıcak kanın damağımda bıraktığı eşsiz lezzet nasıl unutulurki. Düşündükće açlığım dahada artıyor çıldırtan bir hal alıyor. Beni çıldırtan o koku şimdi burada hissediyorum. İçimde dışarı çıkmaya çalışan hayvanın can çekişini hissediyorum. Kendimi tepki vermek için o kadar zorladım ki gözlerimi açmayı başardım. Koku küçük bir bardaktan geliyor. Güzel bir kızın tuttuğu bardak. Azda olsa onu elde etmeliyim. Açlığımı bastırmalıyım. Vücudum sonunda bana itaat ederek hızla kana doğru ilerledi. Gözlerimde ki yanma hissinin açlığımdan kaynaklandığını biliyorum . Bardağı almak için elimi uzattığımda bardağı geri çekti. Aptal kime bulaştığının farkında bile değil. Ama şu an ona zarar vermek istemiyorum. Sadece bardağı almak için kesinleşmiş tırnaklarımla bileğini çizdim. Bardağı aldım ama artık umrumda değildi . Bir bardakla yetinmeme gerek kalmadığımı önümde büyük bir kan yığını durduğunu bileğinden akan kan ile farkettim. Artık ona zarar vermeden duracağımı hiçte sanmıyorum . Bardağı elimden fırlattığımda kız refleks olarak o tarafa doğru dönünce dişlerimibo ince boynuna sapladım. Direnmeye çalıştı ama benim elimden kurtulacak kadar güçlü değil. Vücudunun yavaş yavaş hafifledigini ve kalp atışların güçsüzleştiği açıktı. Onu öldürmek birinin hayatına son vermek hemde bu kadar gençken. Ben nasıl böyle bir katil olabilmiştim. Ne zamandır gözümü bile kırpmadan birine zarar verebiliyorum. Dehşete kapılmış bir halde onu yere bıraktım. Kapının kilitli lanet olsun nasıl bu kadar aptal davrandım. Kızı buraya her kim gönderdiyse ona zarar vereceğimi biliyordu. Onu yem olarak attı. Ve büyük balık oltaya takıldı. Belkide kanında bi zehir vardı. Korkum arttıkça tenim geriliyor boğazımdan hırıltılar geliyor. Sanki karşıma biri çıksa onu parçalara ayırarak katledebilirim. Katliam düşüncelerim ardından kapı açıldı. Geri sıçradım. İçeri esmer uzun boylu benim yaşlarımda bi çocuk girdi. Belirgin yüz hatları kırmızı gözleri vücuduna yapışan gömleğinden seçilen kasları . Bi insan nasıl bu kadar yakışıklı olabilirdi nasıl böylesine kusursuz bir vücudu olabilirdi. Duruşundaki asalet beni ona daha çok çekiyor. Yüzüne baktığımda suratındaki o muzip gülümsemeyi fatkettim. Onu süzdüğümü farketti belliki. Yanaklarıma doğru bir sıcaklığın akın ettiğini hissedebiliyorum. " küçük hanım beni süzmek yerine üstünüze bir şeyler giymeyi deneyebilirsiniz. " dediğinde olayı idrak edebilmem biraz zaman aldı. Üzerime baktığımda göğüslerime küçük gelmiş bi sütyen ve yalnizca boxer olduğunu fatkettim. Bi erkeğin karşısında ilk defa bu haldeydim. Ne yapacağımı bilmiyorum kıyafetlerim Nerede bilmiyorum yatağımda üzerime alabileceğim bir örtü yok. Çok sitres yapmış olmalıyım ki başım döndü. Bunu farkedince üzeri tamamen siyah ile donatılmış çocuk bana doğru hareket etti belliki beni tutacaktı. Bana bu haldeyken dokunmasina tabiki izin vermeyecektim. Duvarın kenarına sindim . Ve dizlerimi karnıma çekip
Kendimi saklamaya çalıştım. Göz Yaşlarımı tutamamak da cabasıydı. Kimsenin önünde ağlayıp kendimi acındırmam normalde ama şu an göz yaşlarım benden ayrı bir şekilde hareket ediyor. Yanıma yaklaşıp çenemi tuttu. Dokunuşuyla ürperdim. Onda farklı bir şeyler vardı karanlık bir şeyler. Ve beni içine çekiyor . Ağzımdan çıkan tek şey " git " oldu . " lütfen git " . Böylesi acınası bir durumda olduğum için kendimden nefret ediyorum. Zorlamadan sadece kısa bir sıra gözlerime bakıp kalkıp gitti. Belkide gitmesini istememeliydim. Belkide hiç tanımadığım o adama sıkıca sarılmalıydım. Umursamadan gururu bir kenara atarak sadece kendimi onun güçlü kollarına bırakmalıydım. Şimdi onun tatlı karanlığından çıkıp yalnızlığıma kalmıştım. Bilmiyorum ama ben galiba onu istiyorum. Benden gideni istiyorum . Soluk gözlerini istiyorum. Herşeyiyle bir yabancıyı istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEMLER SAVAŞI
Fantasyyüzyıllardır süregelen doğanın çocukları bir cadının kan tılsımı ile tehlike altına girer. kan Tılsımınin arayışı alemler savaşına neden olacaktır. Doğa artık çocuklarinin yanında değildir cadının laneti onları bir yokoluşami sürükleyecek yoksa ye...