CODE NAME : T W E N T Y T H R E E

118 15 5
                                    

"Hayır yani revire neden uyumaya gelirsin ki, Jimin. Gitsene evine boş boş duruyorsun. Bir de izin günü bir rahat bırakmadı Yoongi ile güzel zaman geçireyim."

Jungkook hararetli bir şekilde Jimin'e olan sinirini böyle konuşarak anlatıyordu. Askerlerin kendisine ait olan revire uyumak için gelmesini ve onu meşgul etmesinden doğal olarak nefret ediyordu. Derince nefesini verip gözlerini gezdirdi etrafta. Ardından kulağına Jimin'in küçük kahkahası geldiğinde sinirle ona bakmış Yoongi'ye yaslanmıştı.

Duyulan çığlığımsı ağlayışla çocukların olduğu yere baktı. Oğlu Minsung'un ağlamasıydı biliyordu ve bu paniklemesini sağlamıştı. Hızlıca ayağa kalkarak koşar adımlarla Minsung'u kucağına almış minik oğlunu kontrol etmişti bir yerinde bir zarar var mı diye.

"Oğlum niye ağlıyorsun? N'oldu bakayım?"

Konuşmaların hepsine göz devirmek gerçekten zordu Taehyung için ama bunu hiç üşenmeden yaptı. Söylenince ne oluyordu yani? Az ileriden gelen Minsung'un ağlamasıyla yerinde dikleşip Jungkook'un hızlıca çocukların yanına fırlamasını izlemişti şok içinde. Ardından yanındaki Jimin'e kısa bir bakış atıp o da kendini çocukların yanına attı.

"Eun ae, Minsung ne oluyor?"

Yerde kucağında sıkı sıkı tuttuğu ayıcığıyla oturan henüz bir yaşına girmiş olan küçük kızına baktı ne olduğunu anlamak için. Minsung'un ayıcığa uzanmasıyla Eun ae'nin geri çekilmesinden bunun bir oyuncak kavgası olduğunu çıkarmıştı.

"Eun ae bebeğim Minsung-ah da oynasın. Neden oyunla paylaşmıyorsun?"

Yüksek sesle ağlayan Minsung'a titreyen alt dudağı ve dolu gözleriyle bakan kızını hızlıca kucağına aldığında her şey için çok geçti. Minsung'un ağlamalarına Eun ae'nin sessiz çıkan ağlaması karışmıştı bile.

"Şşh ağlama bebeğim. Bir şey yok."

Minik yüze öpücüklerini kondurarak olay mahalinden uzaklaşmıştı. Gerek yoktu birbirlerini ağlayışlarıyla doldurmalarına. Bebeğinin küçük ve tombul elini kendi eliyle tutup parmaklarını teker teker öptü. Belki sakinleşir diye kucağında hafifçe zıplatıyordu ancak bu da bir işe yaramamış pembe dudak kırmızıya çalmaya başlamıştı ağlamaktan.

Oturduğu yerde biraz dikleşip ne olduğunu uzaktan anlamaya çalıştı, Jimin. Kızının kızarmaya başlayan yüzünü gördüğünde endişeden hemen ayağa kalkıp uzaklaşmış olan ikilinin yanına gitti hızlıca. Elini kızarmakta olan yanaklara götürüp usulca sevmişti burada olduğunu göstermek için.

"Kızım. Miniğim, hadi ağlamayı bırakalım. Bir şey yok."

Taehyung'un kucağında bir türlü sakinleşmeyen kızına ellerini uzatmıştı belki kendi kucağında sakinleşir diye. Bebeği biraz eğilip Jimin'e doğru uzandığında hiç beklemeden kucağına alıp hafif yatar pozisyona getirdi. Hafifçe sallayıp minik kızının sakinleşmesi için elindeki oyuncağını eli ile kaldırarak gözü önünde sallamıştı.

Jungkook ise daha fazla endişe içerisine giriyordu böyle ve ne yapacağını karıştırıyordu panikten. Minsung ise kafasını babasının omzuna koymuş isteyipte alamadığı şeyin çığlıklarını basıyordu daha fazla.

Küçük Eunae'nin tombul bacaklarından yukarı doğru katlanan elbisesini düzeltti hafif panikle, Taehyung. Bu gibi durumlar çok sık karşılaştıkları bir şey değildi Eunae'nin sakin yapısından kaynaklı olarak. Bu şekilde olmasını Minsung'un gürültüsüne bağlıyordu.

Jimin'in kucağındaki kızının çırpınmayı kesip önünde sallanan ayıcığı sertçe tutarak yere savurmasıyla tedirgin bir nefes bıraktı dışarıya. Daha da mı kötüleşecekti?

Öne atılıp müdahale etmek istediğinde bebeğinin minik parmaklarının Jimin'i kavramasıyla olduğu yere çakılı kaldı.

Yeni yeni ortaya çıkan duygusallığını harekete geçiren şey Eunae'nin ayıcığını babasına tercih edişiydi. Jimin'i tam kavrayamasa da çabası çok sevimliydi.

Alt dudağını ısırıp önündeki harika manzaradan gözünü zorlukla çekerek yerden ayıcığı alıp Jungkook'a uzattı. Sanırım en başından çözüm için Jimin'i beklemeliydi.

Jimin ise bunu bekliyormuş gibi kıyafetini kavramaya çalışsan ve sessiz sessiz iç çekişlerini bırakan minik kızının bedenini kucağından hafif kaldırarak minik ve tombul yanaklarını omzuna yaslamasını sağlamıştı bu hareketi ile. Seyrek olan saçlarına uzun bir öpücük kondurararak sırtını sevdi usulca.

"Bizim miniğimiz fazla mı usluymuş."

Yandan sakinleşmiş ona bakan kızına baktı biraz daha bahçe camına ilerleyerek. Yaslanmadan dolayı daha çok tombullaşan yanaklara bir öpücük kondurmuştu sevimliliğine dayansmayarak. Diğer elini uzaklaşmadan Taehyung'un belini tutarak kendine doğru çekmişti.

"Sanma sadece benim sakinleştirdiğimi. Seninde payın var, güzelim." Gülümsemişti gözleri mavi saçlarda hayran hayran oyalanırken. Sahip olduğu bu küçük cennete her yeni gün binlerce kez şükretse azdı.

-

AĞĞĞĞ İNTERNETİM BİTECEK.
eve dönsem elimdeki bölümleri atacağım off.

iyi geceler pıtırcıklar 🥲💖

blue boy | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin