CODE NAME : E I G H T

331 31 20
                                    

"Evleri karıştırmadığımıza eminiz değil mi?"

Taehyung'un gözleri uzunca bir süre etrafında şaşkınca dolaştıktan sonra sonunda Jimin'i bulduğunda parmağıyla heyecanla henüz yeni geldikleri evin kapısını gösterdi. Bu evin bulunduğu arazide at bile koşturulurdu. Jimin'in avcuna bıraktığı anahtarı sıkıp elini göğsüne attı sakin kalmak adına. Şimdiden kafasında bir sürü hayaller kurmaya başlamıştı bile. Göğsü ağrıyor olmasa deli gibi tüm arazi boyunca koşturup hareketsiz kalan bedenini kendine getirirdi.

"Ben açamam sen aç. Dışı böyleyse içi nasıldır kim bilir."

Elindeki anahtarı Jimin'e doğru uzatıp başını yorulduğundan omzuna yaslamıştı. En son ki öpüşmelerinden sonra artık Jimin'in hislerine bir ad koyamasada onu sevdiğini öğrenmişti. İçi şimdi rahattı, hareketleri gibi. Bu isimsiz hislerden kesinlikle faydalanacaktı.

Jimin eli geriye itip belini tuttu Taehyung'un. Kendisi değil onun açmasını istiyordu. Belki bir şans getirirdi.

"Hayır, senin açmanı istiyorum."

Kapının girişine canının acımaması için yavaş yavaş götürmüştü. Omzunda dağılmış saçlara bir öpücük kondurdu. İçindeki bu hissi dışa aktarabilmeyi sevmişti. Onun hoşuna gidiyor muydu bilmiyordu ama bunu umursamayacaktı.

"Ve burası bizim yeni evimiz. Bir önceki gibi yine birlikte giriyoruz ha? Şans." Gülümsemiş kapının kilidini açması için biraz öne itmişti kollarındaki bedeni. 

"Umarım beğenirsin."

Jimin kesinlikle Taehyung'u daha tanıyamamış olmalıydı ki beğenmeme ihtimali olduğunu düşünüyordu. Buna göz devirmek istesede hafifçe gülümseyip onun yanağına dolgun bir öpücük bıraktı ve kapıyı açmak için kolunu yavaşça kıpırdattı. Bir an önce içeri girip sevdiği adamın kolları arasında dinlenmek istiyordu.

Kapıyı yavaşça açıp içeri bedenini soktuğunda gözleri kısıktı. Neyle karşılaşacağını bilmediğinden korkaktı biraz. Dışarısı gibi ferahtı içeriside. Arkasına dönüp Jimin'e baktı parlayan gözleriyle. Bu evde güzeldi ama ilk evleri, orası hep özel kalacaktı.

"Jimin burada bir ordu yaşar!"

Dişleri görünecek kadar gülmüş karşısındaki güzelliği izlemişti, Jimin. Beğenmişti. Gözlerindeki parıltılar gösteriyordu bunu. Hoşuna gitmiştide Jimin'in. Her zaman görmeliydi o parlayan gözleri.

"Deneyebilir aslında. İyileş özel harekatı buraya yemeğe çağıracağım." Demişti kapı girişinin küçük merdivenlerini inerek. Tekrar Taehyung'un belini tutmuş içeri odaya doğru yürütmüştü her zamanki yavaşlıkta.

"Bütün eşyalarımızı oradan getirmişler. Aradığın bir şey varsa burada odalardan birindedir."

Uzun beyaz koltuğa Taehyung'u oturtmuş yumuşak olduğunu düşündüğü yastığı arka tarafına yerleştirerek uzandırmıştı onu.

"Ve söylemeyi unuttum birazdan doktor arkadaşım gelecek seni kontrol etmek için."

Taehyung uzandığı koltukta bacaklarını Jimin'in üzerine atarak güldü. Onun bu ilgili hallerinin sadece kendisine özel olması gururunu okşuyor daha fazlasını almak için can atmasını sağlıyordu.

Tek kolunu koltuktan aşağı sarkıtıp yorgunluğun çöktüğü omuzlarını arkasındaki yumuşak yastığa bıraktı. Jimin'deki değişim kesinlikle şaşılacak türdendi.

"Doktor mu? Benim bir şeyim yok hastaneden geliyoruz zaten ne doktoru?"

Sızlanıp başını arkaya doğru serbest bıraktı sahteden inlerken. Bu evdeki ilk saatlerini başbaşa geçirmeyi umuyordu bir yabancıyla paylaşmayı değil. Ayağının ucuyla Jimin'in karnını itekleyip memnuniyetsizliği gösteren bir bakış fırlattı başını öne eğerek. Jimin'i tanıyorsa kimseyi dinlemeyeceğine emindi ama Taehyung'da burnunun dikine giden kişiydi.

blue boy | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin