2- yeşeren umutlar

297 26 23
                                    

Bölüm 2: yeşeren umutlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 2: yeşeren umutlar

"

daha sonra tüm arkadaşlar olarak toplanıp hogsmade e gittik. Oradan sana da bir elbise aldım aqua, vitrinde çok hoş duruyordu. Sırf almak için arkadaşlarımın ve tüm hogwartsın 'draco malfoyın sevgilisine hediye alması' adlı dedikodularına maruz kaldım. Kıymetimi bil"

Hevesini kırmamak için eğlenirmiş gibi yapıp kıkırdadım. Dolabından siyah şık bir kutu alıp bana verdi.

"Denesene"

Onu onayladığımda arkasını dönüp bekledi. Hızlıca üzerime geçirdim. Günlük bir elbiseydi. Hoş ben zaten bir yere çıkamadığımdan yine evde giyecektim.

"Çok beğendim Draco. Teşekkür ederim"

Dışarıdan bakılınca mutlumu gözüküyordum gerçekten. Merak ettim. Çünkü Draco saf birisi değildi ve bir insanın rol yaptığını anlamayacak kadar düşüncesizde değildi. O zaman nasıl benim farkına varmıyordu. Benim gözlerimdeki hüznü, yalvarışı çığlıkları görmüyordu.

Draco bugünkü gibi yine 1 hafta boyunca Hogwarts anılarını anlattı. Eve arkadaşlarını çağırdı ve doğum günü partisini organize etti.

Ben katılamayacağım için umrum dışıydı. Lucius Malfoy beni kimse ile iletişime sokmuyordu. Kimsenin beni tanımaması lazımdı. Kimsenin beni görmemesi lazımdı. Peki kimdim ben? Bu kadar önemli birimiydim? Bir sır gibi saklanacak biri?

Yine monoton bir akşam yemeğinden sonra asamı alıp bahçeye çıktım. Bahçedeki çimen parçalarını farklı şekillere çevirmek eğlenceliydi.

Lucius Malfoy nedenini anlamadığım şekilde benim eğitimime önem veriyordu. Hergün bir sürü profesör gelip bana belirli dersler hakkında eğitim veriyorlardı.

Ufak bir ot parçasını kopararak lavanta dönüştürdüm. Kokusu huzur verirdi. Bahçeye yaklaşan adım seslerini işitince ağacın arkasına geçip kimler olduğuna baktım.

Draco arkadaşlarını çağırmıştı.

Onları ilk defa görüyordum. Uzun siyah saçlı bir kız kıvırcık saçlı bir çocuğun koluna girmiş önden yürürken Draco arkadan siyah tenli bir çocukla yürüyordu. Birlikte bir şeyler diyerek gülüşüyor, birbirlerine el kol hareketleri yaparak tekrar gülüyorlardı.

Çok özendim.

Gerçekten neredeyse 5 yıldır bu evde hapistim. Çıkabildiğim yerler bahçe, odam ve salondu. Konuşabildiğim yaşıtım tek kişi Draco idi ki o da 2 hafta benle ilgilenip geri kalan tatilini dışarılarda geçiriyor du.

Kahkahaları gittikçe uzaklaşırken ağacaın arkasına çöküp yaslandım. Dolu gözlerimi kapatarak esen rüzgarı yüzümde hissetmeye çalıştım.

Esir Kız: Aquarius BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin