O olaydan sonra hızla kıyafetlerimi giyip odadan kaçmıştım ve sonraki günlerde neler döndüğünü anlamaya başlamıştım. Öncelikle, kafama top geldiği anda yanımda olan arkadaşlarıma bunu sorduğumda, böyle bir şeyin hiç yaşanmadığını söylemişlerdi. Aynı zamanda, sınıfımda ilk kez gördüğüm bir sürü kişi vardı ve,
Odamda, Hyunjin'le çok samimi göründüğümüz fotoğraflar bulmuştum...
Ve bir şey daha... Bu herifin elleri asla rahat durmuyordu.
" Götün bugün de çok güzel, bebeğim."
Parmaklarını deliğimin etrafında gezdirdiğinde suratına tokatı yapıştırdım.
İlk başta, bir tür hafıza kaybı yaşadığımı
düşünmüştüm fakat sonrasında anlamıştım ki,bir paralel dünyada falan olmalıydım.
"Eh! Yeter be, çek ellerini! Üstelik milletin içinde!"
" Şş, bu hareketlerinin daha çok istediğin anlamına geldiğini biliyorum güzelim."
"Asla!"
Lanet olsun. Hyunjin bu dünyadaki "beni" tamamen kontrolü altına almış olmalıydı. Çünkü, sadece götümü ellemesiyle bile...ben, garip hissediyordum ve kalbim hızlanıyordu. Kızaran suratımı saklamaya çalışırken omzumda hissettiğim kolu sertçe ittim.
"Kes şunu."
" Neler oluyor Felix? Başta görmezden gelmeye çalıştım ama bu aralar çok farklı davranıyorsun. Bir sorun mu var? Canını sıkacak bir şey mi yaptım?"
Cidden endişelenmiş görünüyordu. Benim dünyamdaki Hyunjin'le alakası bile yoktu.
" Dinle, ben senin tanıdığın Felix değilim."
" Bu da ne demek oluyor?"
_______" Yani şimdi diyorsun ki, bilincini kaybettin ve uyandığında ben içindeydim?"
"Evet, ve şunu bu kadar açıkça söylemezsen daha iyi olacak."
" Haklısın, böyle bir şey yaşamak kesinlikle herkes için şaşırtıcı olurdu."
" Aynen, ve demek istiyorum ki, seninle benim birlikte olmamızın imkanı yok."
" Hey, orada dur bakalım. Burda yanılıyor olabilirsin."
Elini çenesinden çekti ve tekrar benim dünyamdaki Hyunjin'den asla beklemeyeceğim bir şey yaptı. Gözleri bana bakarken parlıyordu ve konuşmaya başladı.
" Bu bir paralel dünya olsa bile, yüzde yüz eminim ki sana orda da aşık olurdum."
" Ne...?"
Ne saçmalıyordu?
" İşi çözdüm. Tek yapmam gereken senin dünyandaki Hyunjin için seni tekrar kendime aşık etmek!"
Sinirle yakasına yapıştım.
" Ne saçmalıyorsun sen!? N-nasıl ordaki Hyunjin'in bana aşık olduğundan bu kadar emin olabilirsin?"
Elini yakasındaki elimin üzerine koydu. Tekrar içtenlikle gözlerime baktı ve gülümsedi.
" Çünkü, sen aynı benim tanıdığım Felix gibisin!"
Ellerim yavaşça gevşedi. Nasıl yani? Onun tanıdığı Felix onu seviyordu. Bense nefret ediyordum. Tamamen saçmalıktı.
" Ne?"
" Seninle ilk birlikte olduğumuz zamanlar aynı şu anki gibiydin. Sinirli ve inatçı."
" Yani... sen ve ben, başlarda iyi anlaşamıyorduk öyle mi?"
" Hmm..? Bu da ne demek şimdi?"
" Odamda bir fotoğraf vardı. Gayet samimi görünüyorduk ve... en başından beri, birbirimizi sevdiğimizi düşünmüştüm. Yani! Sen ve senin dünyandaki Felix'in."
" Ne...!? Odanda fotoğrafımız mı var?"
" Huh? Ah, evet...?"
Yanlış bir şey mi söylemiştim?
" Demek öyle... Şaşırtıcı"
Yüzüne baktığımda elleriyle sırıtışını kapamaya çalışıyordu ve yanakları hafif kırmızılaşmıştı. Sonra ensesini kaşımaya başladı ve bakışlarını mı kaçırıyordu o?
Aslında o, biraz... Tatlıydı?
Ah! Ne düşünüyordum ben böyle?
Ne olduğunu bilmiyorum ama...Bu dünyadaki Hyunjin'den, o kadar da nefret etmemiştim.
________
Bebek ekmegimmmmm iyi ki dogdun hayatimin anlami 🥺🧚🏻🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
other him, hyunlix ✓
FanfictionFelix, gözlerini açtığında en büyük düşmanı Hyunjin ile bir sevişmenin ortasında olmayı beklemiyordu. !! Isekai Ni Tondara Rival Ni Hamerarete Mashita adlı manganın hyunlix'e uyarlanmış halidir !! | düzyazı | ☑︎ Tamamlandı. ⚑ hyunlix #3 [21.02.22] ...