Geri Dönüş (Ozo Ve Erika)

24

"Sersem!"
Ozo başına bastırılan buzların etkisiyle ve başında sürekli konuşan sevgilisi yüzünden uyuşmuştu.

"Bıçaklı adama dalmak tam senlik aptal"

Ryuuji alkışlamaya başladı.
"Kardeşim diye demiyorum ama tam bir salak "

Kota da kafasıyla onayladı.
Ozo ise gözlerini devirmekle yetindi.

1,5 saat önce

Ozo bıçağın kendisine doğrultulmasıyla kaşlarını çattı.

"Kız arkadaşımdan ayrıl fruya yoksa sonuçlara katlanırsın "

Ozo düşünmeden adama dalınca ufak çaplı bir kıyamet oluşmuştu.

Arkadaşlarının müdahalesine kadar da üç beş tokat ve yumruktan nasibini almıştı.

Neyseki Ryuuji zekasını konuşturarak  polise haber vermişti.

Kota hızla Erikaya mesaj atıp olanları anlatmıştı.

Piskopat Hikaru polis eşliğinde yanımızdan ayrılırken ozo yere oturdu.

" p*çe bak sağlam vurdu "

Ruuji kardeşinin şişen başına baktı.
Müdahale edeceği zaman yanında geçen bir rüzgar hissetti .
Erika ozonun suratını avuçladı ve endişeyle sevgilisine baktı.

Şimdiki zaman

" bay fruya aptallığınız dillere destan ödül alır cinsten. Bu kafa yapısını neye borçlusunuz?"

Ruuji olmayan gözlüklerini orta parmağı ile düzeltir gibi yaparak sordu.

Ozo ise sadece boşluğa bakıyordu.

Erika kota'ya

"Doktora mı götürsek?"

"Saçmalama kalın kafalıya bişey olmaz "

Kota'nın cevabı net ve doğruydu. Erika hala biraz endişeliydi.
Bu torbasını hafif oynattı. Ozo ise hala tepkisizdi.

"Ne macera ama , ileride çocuklarımıza anlatacak bir anımız oldu ."

Erika ortamı yumuşatmaya çalışıyordu.

"Anlat anlat babalarının nasıl bi salak olduğunu anlat . Umarım amcalarına çekerler ." 
Ryuuji kardeşleriyle uğraşmayı severdi

Özellikle herhangi bir eylemlerinin getirdiği sonuçları yüzlerine vurarak eğlenmeyi severdi .

Ortaokul yıllarında kota'nın ayağını kıtması da oldukça başlatını ağrıtmıştı.

Ama emin oldukları bir şey varsa Ruuji'nin canı kardeşleriyle birdi .

Onların canı yansa Ruuji'nin de yanardı.
Bir çeşit avutma yöntemiydi kendince.

Sonuçta ortamı yumuşatıp herkesi güldürüyordu. Kota'yı bile.

Erika buz torbasını bıraktı ve yavaşça Ozo'nun şişliğini öptü.

İçten içe endişeliydi. Hem kendi adına hem de ozo adına.
Piskopatın teki numarasına kadar alınca doğaldı tepkisi.

Ozo'nun yanına oturdu ve ellerini tuttu.

"Bazen kendini de düşünmen gerek. Ya o bıçak sana saplansaydı. Bunun geri dönüşü yok .'

"Sorun yok. Geçmişi unut bak bir şeyim yok. Geçmişin olasılığı olmaz ancak dersi çıkarılır.
Dikkatli olacağım."

Ozo'nun sözleri Erika'yı biraz da olsa yatıştırmıştı.

Eskisi kadar endişeli değildi.

" bu aptal olduğunu değiştirmiyor "

Ozo göz devirmekle yetindi.Erika ise uzatmamaya karar verdi.

Ozo'nun yanına oturdu ve sıkıca sarıldı.

"Bana hep böyle sarılacaksan sık sık dayak yiyeyim ben "

Erika ise şimdilik gülmek ile yetindi.

*****

Korku insana her şeyi yaptırı demek budur belkide. Sevdiğinin alınmasıdır.
Çünkü fiziki acı geçer ama gönül yarası geçmez.

Attığın adımda, aldığın nefeste olur sevdiklerin.

Bazen yaşama nedenin. Bazen ise tekrar ayağa kalkma sebebin.

Bazen ise en kötü kabuslarının baş kahramın.

İşte korku bu.

Ve korkunun karşısında duran tek şey ise cesaret.

İlerisini düşünmeden adım atmak.

Ozo bıçağın vücudunu parçalamasından korkmamıştı o gece .
Onun korkusu bir daha dokunamamak olurdu gülkurusu saçlara.

Şimdi ise cesaretinin ödülünü alıyordu.

Yorgun olmasına rağmen uyuyamamıştı.
Uzun uzun düşündü.

Ama cevapsız sorularla kaldı.

Saat 3...

Yavaşça doğruldu ve pencereye ilerledi.
Pencereyi açarak derin bir nefes aldı.

Gece daha çok uzayacaktı anlaşılan.

****

Çok çol uzun zamandır yoktum ama geri geldimmm.
Açıkcası ilhamımı kaybettim.
Ne yazmam gerektiğini bilemedim ve sanki konu iyice saçma olmaya başlamış gibi hissettim.

Uzunca bi süre yazmama sevebim bu arkadaşlar.

Hala ne yazmam gerek tam bilmiyorum ama sözümü tutacağımdan emin olabilirisniz.

Yani hikayelerim bitmeden bir yere gitmiyorum . ölmezsem tabi ki.

Her neyse iyi okumalar
Oy ve yorum istitorum.