20

822 44 14
                                    

Sıyrıklar ve morluklar dışında ciddi bir yaralanma olmamasına çok sevinmişti Erika.

Kendi ekipleri hariç kimse yokluklarını anlamamıştı. Pansuman işleri bittiğinde kafasındaki bandajı gizleyecek birşeyler aradı.
Tarzına pek uymasa da fiyonklu bandanayı dikkatlice bandajın üstüne yerleştirdi. Saçlarına da son şeklini vererek ilkyardım çadırından çıktı.

Ağrıları vardı ama umursamadı.
Ekip arkadaşlarının yanına gitti.

"nasıl hissediyorsun?"

Ozo endişeyle sormuştu. En başından onu yanlız bırakmamalıydı. Pişmanlığı içini kemirse de dışarıya yansıtmamak için elinden geleni yapıyordu.

"ağrılarım hariç iyiyim"

Erikanın samimi gülümsemesi yüreğini az da olsa rahatlatmıştı.

"eee sargıları sen mi yaptın?"

"okulumuz ilkyardım çadırı getirmeyi akıl etmiş ama hemşireyi edememişler."

Buna rağmen sargıları oldukça sağlamdı.

Bu talihsiz olaydan ötürü diğer ekiplerden daha önce geldikleri kamta sakince oturuyorlardı.

Hepsi kuru ve daha temiz kıyafetler giymişti.

Kota ateşi tekrar yakarken reika da kuyruk gibi peşinde (kendince) yardım ediyordu.

Ozo yavaşça erikayı kollarının arasına aldı.
Yavaşça sargısını okşadı.
"acıyor mu?"

"artık değil"

Yanağına ufak bir öpücük kondururken.

"deli, korkuttun beni. Sana tasma taksam yeridir. "

Erika acımdana dirseğini ozonın karnına geçirdi.

****

Akşam yemeğinden sonra herkes çadırına çekildi. Uzun ve yorucu bir gün olmuştu.
Yarın erkenden yola çıkacakları için çoğunluk uyku moduna girmişti.

Kafası yastıkla buluşur buluşmaz kütük gibi uyumaya başladı Erika.

Öyle ki yanında olan arkadaşlarının hareketlerine tepki bile vermiyordu.

Reika ölüp ölmediğini anlamak için nefesini bile dinlemişti.
Derin bir rahatlamanın ardından onlarda yavaşça uyku ile buluşmuştu.

Ozo uyuyamıyordu bir türlü. Gözünü ne zaman kapatsa erikayı kanlar içinde görüyordu.

Kafası ağrımıştı. Çadırından çıktı ve göle doğru oturup ayın yansıdığı gölü izledi.

Kendisine çok kızıyordu. Onu koruyamayışına, dikkatsizliğine ve en çokta ihmalsizliğine...

****

Erika gözlerini zorlukla açtı.
Karışmış saçları önüne düşmüştü. Kafasındaki yaraya dikkat ederek kafasını kaşıdı.

Reika sabıtl arkadaşını bekliyordu.

"sonunda kalkabildin"

Ters bir bakış attı Erika.

"biraz insaf ya dün çok yoruldum ve bu gün çok erken kalkıyoruz."

Reikadan cevap beklemeden hızla üstünü değiştirdi.
Gözleri şişmişti, kısacık bir uyku gibi gelmişti ve hala çok yorgun hissediyordu.

"lanet olsun bir daha kampa gelmeyeceğim."

"Erika, gel sana yardım edeyim."

Koluna giren reika ile yüzünü yukamak için göle doğru ilerlediler.

*****

Enfes bir kahvaltıdan sonra herkes kendi halinde takılıyordu.
Gitmelerine 1 saatten az kaldığı için mutluydu Erika.

Ozo ile konuşurken Ruuji karşılarında dikildi.

İkili şaşkımlıkla ruujiye bakıyordu.
"boş ver onu Erika"

Nazikçe çenesinden tutup kendisine çevirdi Ozo.

Ruuji ikisinin arasına oturdu.
"bana da ilgi gösterin artık"

Boş boş bakışların ardından erika ayağa kalktı.

"eminim siz ikinizin konuşacak şeyleri vardır" dedi kıkırdayarak.

Ruuji hep olgundu ama arada gıcıklık yapmayı seviyordu. Tıpkı şimdi olduğu gibi.

****

Şeyy azıcık ilham perimi kaybetmiş olabilirim.
Kusura bakmayın bu seferlik.
İlerleyen bölümlerde dehşetle karşılaşacaksınız dikkatli olun.

Geri Dönüş (Ozo Ve Erika)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin