AU-Şimdi anlıyor musun?.. dnf / dream smp / diğer ships

-Okul bitince-

Okul çıkışında George, Quackity ve boyu uzun, gözlük takan biri ile, eve gidiyorlardı. Dream ise belki bugün tanıştığım başka kişiler ile biraz vakit geçirebilirim diye düşündü. Bir an kimseyle tanışmadığını fark etse de Skeppy ve BBH'e baktı. 

BBH Skeppy'nin sırtına atlamış kafeye gitmeyi planlıyorlardı, birlikte bayağı eğleniyor gibi gözüküyorlardı. Diğer tarafa baktığında ise arıları sahiplenmeye çalışıp başarısız olunca çığlık içinde kaçışan birini gördü. Sanırım eve yalnız gidecekti...

Otobüse bindiğinde sanki biri ona mesaj atacakmış gibi her 2 saniyede bir telefonunu açıyor, mesajlarda geziniyor, birkaç saniye sonra tekrar kapatıyordu. 

Birkaç dakika sonra mesaj geldi, Dream heyecanını kaybetmiş bir şekilde telefonu açtı ve mesajı gönderen kişiye baktı. Eski okulundan yakın arkadaşı Technoblade mesaj atmıştı. Bir çok kez kavga etseler de çoğu konuda iyi anlaşıyorlardı.

"Yeni okulunda ilk günün nasıl geçti?"

Dream "Kötü geçti ama bir tane arkadaş edindim sanırım, ilk gün için fena değil ha?

Bunu dedikten sonra telefonunu kapatıp otobüsten indi

Rüzgarlı havada evine gelmeyi başarıp asansöre bindi, kendine baktı, hayattan bıkmış biri gibi gözüküyordu* Birkaç saniye sonra asansörden indi ve kapıyı açtı. Geldiğini haber verse de cevap gelmedi, annesinin evde olup olmadığını kontrol etti ve evde değildi. 

Masanın üzerinde tencerede duran yemeği yerken yeniden telefonuna baktı, annesi mesaj atmıştı. Mesajda:

"Bugün otelde kalacağım, kapıları kilitlemeyi unutma" 

yazıyordu.

Dream sorgulamadı, yemeği yiyip rahatlamak amacıyla bilgisayarını açtı. Steam kütüphanesinde biraz gezinip hangi oyunu oynamak istediğini düşündü. Half-life ile Portal arasında kalsa da son kararı portal 2'ydi...

Çoktan 2 saat geçmişti. Dream Portal'dan sıkılıp diğer oyunlara bakacakken Technoblade'in önerdiği oyun olan Minecraft geldi. 

İndirip biraz oynadı, ama çok anlamsız gelmişti, (Nether portalını tahta evin içine kurmaya çalışmak, bakır çubuğu 2x1 evinin üstüne koymak, elması taş kürek ile kazmaya çalışmak gibi aptalca şeyler yaptı) bu yüzden Techno'a mesaj attı. Garip bir şekilde ödevlerim var deyip reddetti, Dream de yapacak başka bir şey bulamadığından biraz YouTube'da gezindi.

...

Gece dışarı çıkmak çok huzurluydu, dışarıda kimsenin olmaması ve sessizlik. Gece dışarısı tekin değildi, ve George bunun bilincinde olarak, tek başına bir sokakta yürüyordu. Hiç bir ışık yanmıyordu, ve bu insanı ürpertiyordu. 

Sakince yürürken artık sıra arkadaşı olan "Dream" aklına geldi. Güzel bir yüzü vardı, kim bilir neden maskeyle kapatıyordu. George böyle düşününce savunmasız anına gelip kızardı, önemi de yoktu. 

Dürüst olacak gerekirse yanında birinin oturmasını istemiyordu. Ya da oturmasa daha mutlu olurdu ama...

___

Ne yani ona "Lütfen sıramdan gider misiniz, seninle ilgili bir sorunum yok ama yanımda birisinin oturmasından hoşlanmıyorum, gitmezseniz yokmuş gibi davranacağım" mı diyeceğim?! Bu çok çocukça ve kaba. 

___

George'un Dream'i istememesinin nedeni arkadaş yapmak istememesiydi, son zamanlarda arkadaşlarından bıkmaya başlamıştı ve yalnızlığa ihtiyacı vardı, ki en çok zamanını geçirdiği okul sırasında sürekli onunla konuşan ve aylar boyunca yapışacak birinin olmasını istemiyordu.

Ama garip bir şekilde Dream ile sıra arkadaşı olmak istiyordu.

*Kim değil ki :'D

-Gereksiz-

-Karakterlerimin karakterlik özellikleri, sevdikleri/sevmedikleri,

-Kimlerin ship/arkadaşlık olduğu ve yakınlıkları

-Sınıftakilerin oturduğu yerler (aslında çoğunu hikayede betimledim ama yine de yapacağım)

gibi şeylerin olduğu bir bölüm yapmayı planlıyorum. Söz veremem ama belki ileride bir fanart da yaparım. Aşırı üşeniyorum T-T

Ayrıca word taslağım bir sürü oneshot ile doldu. Zamanı geldikçe hikayemin içine serpmeyi düşünüyorum.

şimdilik görüşmek üzere <3

VE BU YANINDA OTURMA MEVZUSUNU FAZLA UZATTIM AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA-