Tanışma pt. 2

103 8 7
                                    

Ağustos böceklerinin eşliğinde eve döndü. Evin kapısını açtığında sadece apartmanın içinden gelen ışık dairenin içine yansıyordu. Çamaşır makinesinin sesi evdeki tek sesti. İlk yaptığı şey telefonunu kontrol etmek oldu ve kendini yatağa attı. Üstünü bile değiştiremeden uyuyakaldı.

...

Rahatsız edici alarm sesiyle uyandı. Sadece 4 saat uyuyabilmişti. Kalkmaya çalıştı, ama her seferinde vücudu dinlenmeye açmış gibi hareket etmeyi reddediyordu. Alarm sesine daha fazla katlanamadığından dolayı bir süre sonra yatağından kalktı. Günlük işlerini halledip kafasına gözlüğünü taktı ve çantasını sırtlayıp kulaklıklarını taktı. Müziğin sesi dışarıya az geliyordu. Okula normalden daha erken gidiyordu. Sınıfta uyuyacaktı çünkü evde uyursa okulu kaçıracağı kesindi. 

Okula evi yakın olduğundan gelmesi yaklaşık on dakika sürdü. Sınıfta sadece Tubbo vardı. Camdan dışarıya bakıyordu. Yanına gidip neyi izlediğini sorduğunda Tubbo dışarıdaki bir çocuğun çıkma teklifinin geri çevrilmesini izlediği söyledi. Dün küçük bir tüpün içine yakaladığı arıyı da gösterdi. Evin içine nasıl özel bir oda yaptığını, evin içinde küçük bir kovan oluşmasından bahsetti. George'un amacı uyumaktı ama Tubbo'yu dinlemek de fena değildi.

Yaklaşık 20 dakika geçtikten sonra sınıfın yarısı sınıfa geldi. George kimlerin geldiğine bakmaya çalışınca gözü Dream'e kayıyordu. Sapnap, Tubbo arılardan sanki meleklermiş gibi bahsederken gelip "Bence Dream de arın olabilir Tubbo. Bol bol polen döktüğü duydum. Bal arılarını seversin." dedi. Tubbo ve George Sapnap'a salak mısın bakışı attılar. Sapnap Dream'in de duyması için sesli söylemşti. Dream arkasını dönüp "Eğer öyleyse gizli sosumu da eklerim" dedi. Sapnap "O benim sözüm!" diyip yanına, "Polen ile gizli sos aynı şey." dedi. Dream ile Sapnap iyi anlaşacak gibi gözüküyorlardı. Dream de "O zaman çifte lezzetli olur" dedi. Sapnap "Ben onu üç kat yapabilirim*" dedi. George ve Tubbo Dream'in Sapnap ile anlaşabileceğini hiç düşünmemişti.

George konuyu değiştirip, bence arı değil de pandalardan bahsedelim, dedi ve Sapnap'in dikkatini çekti. Hangisinin daha iyi olduğu konusunda şakacı bir şekilde atışmaya başladılar. Aralarına Karl da katılıp en iyisinin kurbağalar olduğunu söyledi. George Karl ile hemfikir olup "Evet suda yaşayan hayvanları seviyorum" dedi. Tubbo arıların suda yaşayabileceğini öne sürerken Wilbur başlarında dikildi. 

Sırasının önünde tartıştıkları için Wilbur onca yolu yürümüş olmanın verdiği yorgunluğa rağmen büyük bir enerjiyle "Sıramdan kalkın ya da ben sizi kaldırmasını bilirim!" dedi. Kalktıklarında sırayı Skeppy hızlıca kapıp "Kim demiş bu senin sıran diye?!?" diye bağırdı. Wilbur da "O zaman ben de senin sırana otururum, BBH ile flörtleşemezsin" dedi. Skeppy sırasına geçerken tiz sesiyle "Flörtleşmek için geçmiyorum sırama, sadece Wilbur'un sırası çok kirli" dedi. BBH de "Kesinlikle, flörtleşse bile kesin troldür" dedi. Skeppy'nin 14 Şubat planları heba olmuştu.

George, Sapnap, Karl ve Tubbo ortada kalmıştı. Her ne kadar Tubbo bu kavganın devam etmesini istese de, yerlerine geçtiler. Zil çalana kadar George telefonuyla uğraştı, ve her zamanki gibi ders başladı. İngilizce dersinde herkes konuşuyordu. George gözlüklerini çıkarıp oynamaya başladı. Dream neden kafasında sürekli gözlük taşıdığını sordu. George'da "Renk körlüğü için. Takmıyorum ama takınca az da olsa renkleri görebiliyorum" dedi. George da "Sen neden maske takıyorsun?" diye sordu. Dream rahat hissetmediğini ve geçmişte yüzünün kötü kullanılmasıyla alakalı kötü anıları olduğunu söyledi...

AU-Şimdi anlıyor musun?.. dnf / dream smp / diğer shipsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin