_5_

38 4 6
                                    

2 saat sonra.

Her kes gittikten sonra yukarıya ofise çıktım. Annemlerı arayıp beni beklememelerini, geç geleceğimi, endişelenecek bir şey olmadığını söyledim. Yanlız olmanın verdiği rahatlık ile restoranın görmediğim yerlerini gezmek istedim. Mutfağa inip kendime bir bardak çay hazırlayıp, içerek mutfaktan çıktım. Biraz kostümleri incelemek için tekrar yukarı kata soyunma odasına girdim. Restoranın geri kalanına nazaran daha pis olan bu odada bardağımı kapının hemen yanındaki çekmecenin üzerine koydum ve Freddy kostümüne uzandım. Bu yay olayını çok merak ediyordum. Kostümün kafa kısmını ayırıp, yayların kitlenmesini denemek için çayımdan birazını onun üzerine döktüm, döker dökmez ağzım açık kaldı. Çok aniden yaylar bir birine sertçe kilitlendi ve bunu yaparken o kafa benim kafamda olsaydı şuan da kafam delik deşik olurdu. Biraz korkmuştum, bunun birisi içindeyken yaşandığını düşünmek ığğ...çok rahatsız ediciydi. Ama sanırım önceden böyle bir vaka olmuştu, çünkü Freddy geçen hafta benim soruma doğru düzgün yanıt vermemişti.. "Orasını fazla sorgulama" demişti. Kafanın yaylarını gevşetmek için dolaptan İngiliz anahtarı alıp, kafayı düzelttim sonra fazla kurcalamadan kostüme geri takıp kenara koydum. Tüylerim diken diken olmuştu kostümleri düşünürken..

Saat 1'e geliyordu yavaştan. Nadiren de olsa geçen arabaları izlerken gelecek hayatımla ilgili küçük hayaller kuruyordum taki ofiste kamera monitörü tiz bir sesle uyarı benzeri bir alarm çalana kadar..Hemen yukarıya çıktım. Ofise girip kameralara baktım. Mor bir araba arka bahçeye girmiş parkediyordu, sanırım güvenlik görevlisiydi erken dönmüş ola bilir miydi. Biraz daha izledikten sonra bu adamın arka taraftaki çöpleri karıştırdığını farkettim, garip bir adamdı. "bir şey arıyordur, belki de delidir kim bilir" diyerek fazla umursamamaya çalıştım sonra birden bire direkman kameraya gülümsediğini farkettim. İçimi bir ürperti bürümüştü. Bu mal her kimse benimle fena dalga geçiyordu. Kameradan o kadar net olmasa da 40-45 yaşı vardı rahat. Korkmaya başlamışken birden bire arkasına dönüp arabasına binip arabayı çalıştırdı. Giyimi de arabasıda mos mor olan bu adamı unutmama imkan yoktu resmen. Delinin biridir büyük ihtimal diyerek. Tekrar kameraları izlemeye başladım, gelen giden yoktu. O adam aklımdan çıkmıyordu sanki şuan kameradan kafasını çıkarıp bana bağıracak gibi hissediyordum..."zamanında çok fazla korku oyunu oynamanın zararlarıydı sanırım bunlar" diyerek biraz güldüm. Yavaş-yavaş uykumun geldiğini hissede biliyordum ama hala erkendi saat 2 bile değildi. Eh belkide birazcık kestire bilirdim. Zaten gelen gidende yoktu. Kapıları tekrar kontrol etmek için masamdan kalkıp aşağıya inecekken tavan arasından garip tıkırtılar gelmeye başladı. İçimden ana avrat kayarken pek sese aldırmadım. Ama aşağıya indikçe seslerin arttığını duyuyordum. Yukarıda birisi yürüyordu resmen. Ikinci kata inen merdivenlere yaklaşıyordu ses. Ben merdivenin arkasında durup inmesini bekledim, tam önüme indiğinde boynunun arkasından vurmamla yere serildi. Merdivenin önüne geçip ona baktığımda gözlerime inanamadım.

FNaF [H i s s e t m i y o r u m] (16+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin