Eklediğim şarkı bölümle uyumlu mu pek emin olamadım. Uyumlu olduğunu düşündüğünüz şarkı varsa paylaşabilirsiniz.
Yorumlarınızı paylaşmaktan çekinmeyin lütfen.
KEYİFLİ OKUMALAR...
Bensiz mutlu olabileceğini, gülebileceğini hatta ben olmayınca hiç bir şey olmamış gibi yaşamanı sürdürebildiğini gördüm. Buna katlandım, buna alıştım. Bunu hiç unutmadım. İçimdeki O kırık hissini canımı yaşamın boyu acıtacağı gerçeğini kabul ettiğim gün artık kalbimde taşıyacağım şeyin sen değil, senin kanserin olduğunu fark ettim.
Buna rağmen senden nefret etmeyi hiç beceremedim. Öyle ki sokakta karşıma çıksan hiçbir şey olmamış gibi yine sana sarılmak, öpmek isteyeceğim.
Kendimden utanmalı mıyım bilmiyorum. Kendinden utanmalı mısın, bilmiyorum.
Tek bir cümle ile terk edildiği yerde, tek dostuna sessiz sedasız anlattı genç kız. Derin derin baktı Fırat'a bu sırrını da saklayacağından adı gibi emindi. Sevgilisi onu Fırat'ın bu kıyısında bırakmıştı. ' Uzak şehirlere gideceğim. Görmeden, görüşmeden bu ilişkiyi yürütemeyiz. Döndüğümde seni bıraktığım yerede bulur muyum bilmiyorum. Hep mutlu ol Elvin. Masumluğun, bana karşı olan saf sevgin ve sen hep kalbimde olacaksın. Elveda.' üç cümlelik sözlere dört yıllık aşkını Sığdırıp gitmişti Mustafa.
Kendince haklı nedenleri vardı. Ne zaman döneceği belli değildi. Yıllarca Elvin'in onu beklemesini, beklerken üzülmesini istemedi. Üstelik duygularından da pek emin değildi. Bu çok saçmaydı ama gitmeden böyle bir karar vermişti. Elvin'in yıllarca onu bekleyeceğinden de bi haberdi üstelik.
"Söylesene Fırat geri dönecek mi?..."
Mırıldanarak sordu sorusunu Fırat'a. Her seferinde cevap alamayacağını biliyordu ama bıkmadan usanmadan soruyordu sorularını.
"Dönse bile bana gelecek mi Fırat? Söylesene."
Gözlerinden akan yaşlara engel olmadı. O içini Fırat'a döktü. Fırat, dostane bir şekilde dinledi onu ve sırlarını ustalıkla sularına sakladı.
...............
Yaklaşık yarım saattir kapının önünde dikiliyordu. Kuma gelen karısı odada bekliyordu. Belki de beklemiyordu. Birbirlerini gördüklerinde ikiside bakışlarını kaçırmıştı. Yeni evlenen çiftten ziyade, Ali düşmanıymış bakarken, Elvin bakışlarından kaçan kadındı.
Bir hafta öncesini hatırladıkça öfke inanılmaz bir hızda kanına akıyordu Ali'nin. Babası ve annesi ile tartışmaları üzerine evden ayrılmış, geç saatlerde dönmüştü. Aile sözünü çiğneyerek kızı istemeye gitmişti. Kurulan ittifakın galibi toplanan aile büyükleri olmuştu. Ali'ye haber vermeden de kızı istemeye gitmişlerdi.
Ali, istemeye istemeye gittiklerini öğrendiğinde konağı yakıp yıkmıştı. Karısını ise ağlarken bulduğunda kalan son ipleri de kopmuştu.
Ne yazık ki beklenilen güzel habere bir türlü duyulmamıştı. Geçen aylarda, yıllarda beklentileri çürümüştü. Ali kendi kontrolünde sağlıklı çıkmıştı. Nitekim sorun Berfu'da idi. Hamile kalamıyordu. On yılın sonunda Emiroğlu ailesi zoraki bir karar alarak ikinci gelin bilinen adıyla KUMA getirilecekti. On yıllık aşkını serüvenine bir kadın daha eklenmişti. Ailesiyle defalarca kavga çıkarmıştı ama sonuç ortadaydı. Bundan sonra Ali'nin hayatında iki kadın olacaktı. Biri Berfu EMİROĞLU, bir diğeri ise Elvin KARA...
kardeşi Ferit'in evliliği bir yılı geçmişti. Kuzeninin elinden zoraki aldığı ağalığı kardeşine geçmesini istemiş ve bunu ona açıklamıştı. Kardeşi Ferit asla kabul etmemişti. 'ben ağabeyimi arkama alamam, ona ağalık taslayamam ama senin arkanda hep ben olacağım. Sen Metin ağanın büyük oğlu ve EMİROĞLU aşiretinin ağasısın. On oğlum olsa da ağa sensin.' diye karşı çıkmış ve bu konuyu tekrar açmamak üzere kapatmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEPÇE
SpiritualHayat ne kadar acımasız olabilir? Bu omuzlara yüklenen yük ne kadar ağır olabilir? Her seveni birbirine yâr etmiyor. Ettiğini de türlü türlü imtihanlarla sınıyor. Ama bu imtihan çok ağır. Omuzlarında ki koca cihana bedel yükleri nereye kadar taşıy...