-Bölüm 10-

8.9K 375 29
                                    

Deniz ile Rüzgara olan biten her şeyi anlatmıştım ve ikisi de kısa süreli bir şok geçirmişti. Daha sonra ise abilerimden bir yığın azar işitmiştim. Tabi patronlukta bir yere kadar. Buna daha fazla dayanamayıp odama geçtim. Hemen üzerimdeki kanlı kıyafetlerden kurtuldum. Kolumdaki yaraya aldırmadan banyoya girip küçük bir duş aldım. Bu çok iyi gelmişti. En azından biraz rahatlamıştım.

Yatağıma uzanıp telefonumu elime aldım. Gazeli aramam gerekiyordu. Sabahta aramamıştım. Ama sonradan sabah ki mesajlara bakmadığım aklıma geldi. İlk olarak onlara baktım.

Gazelden gelen mesajlar:

*O telefonu kapatmasan şaşardım zaten.

*Off Gece! Ben Ufukların yanına gidiyorum sen gelmezsen gelme.

*Gece buraya gelmediğine gerçektende pişman olacaksın! Burada Emre adında bir çocuk var ve ben ömrümde böyle bir şey görmedim.

*Gece gerçektende harika bir şey kaçırdın! Bu çocuk harika!!!

*Gece Ufuğun teklifini kabul et lütfen! Emreyle yakınlaşabilmem için büyük bir şans! Ahh... Aşık oluyorum galiba!

Ve yine Gazelin saçma sapan kız mesajları. Bu dediklerinin hiçbirini dikkate almayacağımı bildiği halde buna devam ediyor. Beni ikna edebileceğini zannediyor ama gerçekten yanılıyor. Onun mesajlarına fazla takılmayıp Ufuğun mesajlarına geçtim.

Ufuktan gelen mesajlar:

*Umarım bu gün burada olursun.

*Bu gün buraya gelmemiş olabilirsin ama bir gün seni kesinlikle kazanıcam.

*Sen benimsin Gece bunun başka bir yolu yok!

*Göreceksin sende beni seveceksin ben buna inanıyorum.

Bu dört mesajdan sonra diğer mesajları tahmin etmek hiçte zor değildi. Bu yüzden zamanımı boşa harcamak yerine Gazeli aradım. İlk çalışta açmıştı ve beni onu aradığımda pişman edecek şekilde konuşmaya başladı.

- Hele şükür beni arayabildin Gece! Nerdeydin bütün gün!? Evi de aradım! Hiç kimse bana bir şey demiyor! Neler kaçırdığını bilmiyorsun! Dün gece harikaydı! Emre harika bir erkek! Hala susuyor bak ya! Kızım anlatsana ne oldu sana?!

- Gazel yeter sus artık! Beni seni aradığıma pişman etme!

- Tamam susuyorum anlat sen.

- Pek bir şey olmadı aslında sadece bir çatışmaya girdim ve kolumdan vuruldum. Ama merak etme iyiyim.

- .......

- Gazel orda mısın?

- .......

- Heyy! Sana diyorum! Gazelll!

- Sen vuruldun mu?

- Sonunda! Evet vuruldum ama merak etme iyiyim. Dur bir dakika! Sen ağlıyor musun?

- Gece inanamıyorum nasıl oldu bu? Yanına geliyorum!

Cevap bile veremeden telefonu suratına kapatmıştı. Bu tür konularda oldukça hassastı Gazel. Çünkü annem gözlerimin önünde ölürken Gazel de yanımdaydı. Annemin ölümünü sonuna kadar beraber izlemiştik. O zamanlar daha 5-6 yaşlarındaydık. O gün annem bizi eğlence parkına götürecekti. Annem arabayı kapının önüne getirmek için bizden önce evden çıkmıştı. Sonra büyük bir patlama sesi duyduk. İkimiz de öyle korkmuştuk ki ne yapacağımızı şaşırmıştık. Gazel ağlamaya başlamıştı ama ben annemi merak ederek kapıya koşmuştum. Ama annem yerine sadece alevler içinde yanan bir araba bulmuştum. Bu manzara karşısında deli gibi ağlamaya başlamıştım. Sürekli anneme sesleniyordum ama cevap gelmiyordu. Bir kaç dakika sonrada Gazel yanıma gelmişti ama gördüklerine dayanamamış ve bayılmıştı. Ben daha 4 yaşımdayken babam karşımda adam öldürmeye başlamıştı. Alışmam için. Gazel ise hep el bebek gül bebek büyütülmüştü. Bu yüzden ben ondan çok daha güçlüydüm. 10 dakika sonra ise babam gelmişti yanında bir kaç adamı ile. Bizi hemen içeri götürmüşlerdi.

Mafya Kızı/ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin