Şeỹ̷̥͔͕̗̗̮̝̉́͐̈́̇̏͝ͅtan -MinSung-

6̴̛͎͇̈́̍̔͆͗͋̆́̈͋͘̕͠

-̸̨̨̛̱̼̣̬̼͇͚̞͉̬̝̣̩̎̈́̄̆̾̅͝-̴͙̝̩͆̐̆̇-̷̢̧͉̯͉̘̮͉͚̩̹̍̔̏̓͜-̴̹͍̣̝̲̬̰̣͂̌̂͑͒͑̊͊̚̕

Jisung uyandığında gerindi ve yavaşça gözlerini açtı. Oldukça güzel uyumuştu ve kendini şimdiden enerjik hissediyordu.

Ayılınca o tanıdık figürü görmek için hemen arkasını döndü ama odası bomboştu.

Perdeleri ve pencereleri açılmıştı ve içeriye ılık gün ışığı giriyordu. Son birkaç gündür odada olan kasvetten eser yoktu, ama bu garipti. Jisung yatmadan önce camlarının ve perdelerinin kapalı olduğuna emindi.

Dün uyumaya çekildikten sonra tüm gün uyumuş olmalıydı, önceki gece hiç uyumamanın bıraktığı etki işte.

Saate baktığında daha erken olduğunu gördü ve Şeytan'ı aramak için yerinden kalkıp etrafa bakındı, ama diğer üyeler hala uyuyordu ve onlar dışında ev tamamen boştu.

Mutfağa girerken omuz silkti ''Benden bıkıp gitti herhalde'' 

Grubun lideri sürekli çalıştığı için hazır erken kalkmışken herkese kahvaltı hazırlamaya karar verdi ve hemen işe koyuldu.

Bir süre sonra işleri bitirip masayı kurmaya başladığında Chan mutfağa girdi ve gözleri kocaman açıldı.

''Jisung? Sen kahvaltı mı hazırladın? Üstelik çok da mutlu ve enerjik görünüyorsun, gözlerinin çevresindeki karanlık bile gitmiş''

Jisung büyüğüne gülümsedi ''Size bir güzellik yapayım dedim, gece güzel uyudum''

Chan gözlerini ovuşturdu ''Kendine gel Christopher, hala rüya görüyorsun''

''Aşk olsun ama hyung'' dedi Jisung dudaklarını büzerek.

''Tamam rüya değilmiş, rüyamda senin böyle şirinlik yaptığını görmem mümkün değil'' dedi Chan gülerek.

Jisung da güldü ''Otur da ayıl biraz hyung, eminim sabaha kadar çalışmışsındır''

Chan başını salladı ''Güzel bir ritim tutturmuşken yarıda bırakmak istemedim, yayın yaptıktan sonra Changbin de gelip bir el attı. Senin de uyanıp bize katılabileceğini düşündük ama çok derin uyuyordun sanırım, Felix senin için dolaba brownie ayırdı''

''Saat şu anda 8 hyung, sen kaçta uyumaya gittin ki?''

''Sanırım 5 gibi uyudum, o kadar alışmışım ki ne kadar geç yatarsam yatayım erkenden uyanıyorum'' diye kıkırdadı Chan.

İkili ufak sohbetler ederken üyeler yavaş yavaş mutfağa doluştu ve hep birlikte masaya oturup kahvaltılarına başladılar.

''Ah, Felix bana bir şeyler ayırmış duyduğuma göre'' dedi Jisung yerinden kalkıp dolaba giderek ''Çıkarayım da hep birlikte yiyelim''

Chan güldü ''Jisung da en az Felix kadar düşünceli bugün''

Herkes lideri onaylarken Jisung merakla Felix'e baktı ''Dolaba koymamış mıydın? Yoklar''

Felix de yerinden kalkıp dolaba gitti ve her yerine baktı ''Nasıl olmazlar? Orta rafa koymuştum!''

''Birileri kalkıp yemiş anlaşılan'' dedi Seungmin.

''Neden sen olmayasın? Dün bana o pis şakayı da sen yaptın'' dedi Changbin gence bir bakış atarak.

''Seungmin bizden önce uyumaya gitti, o yememiştir'' dedi Hyunjin, Jeongin de onu onayladı.

Chan'ın kaşları kalktı ''En son ben yattım ve su almaya geldiğimde yerlerinde duruyorlardı, sonrasında mutfağa gelen tek kişinin Jisung olduğunu düşünüyorum, ama onun da az önceye kadar haberi bile yoktu''