Mandy ailesi miami'de tatildeyken kötü bir haber geldi.Aile apar topar jetlerine bindiler,o iç yakan haber ne yazık ki Carl'ın babasının ölüm haberiydi.Max ve Stephene buna çok üzüldüler fakat Carl'ın yüz mimiklerinde görününr hiç bir şey yoktu.Carl uçağın içindeki kendine özel odasına doğru gitti ve koltuğuğa kendini bıraktı.Yanındaki mini buzdolabını yavaşça açtı ve hiç bir zaman yanından eksik etmediği Jack Daniels'ini eline aldı ve şişeyi kafasına dikti.Bir anda tüm kuvvetiyle şişeyi,karşısında duran televizyona doğru fırlattı.Gözlerinden yaşlar akarken, kapı aralandı Carmen etrafta olanları hiç umursamadan Carl'ın yanına eğildi ve nazikçe yüzünden düşen damlayı sildi,ardından yanağına bir öpücük kondurdu.Carmen yavaşca doğrularak koltuğa yöneldi.Bir şey söylemedi çünkü konuşmanın gereksiz olacağını biliyordu.Pilot sesi geldi ''Kalkışa geçiyoruz,Lütfen kemerlerinizi bağlayın.'' Bu ses Carmen'i ürkütmüştü yavaş adımlarla Carl'ın solunda kalan koltuğa oturdu ve kemerini bağladı.Carl hala hareket etmiyordu.Yolculuklaı New York'aydı.John F. Kennedy havalimanına indikleride saat iki buçuktu. Carl onları almak için gelen arabalarına binerken fikrini değiştirdi,onun yerine karısını ve çocuklarını özel zırhlı Mercedes marka arabaya bindirdi.Onları Central Parkın yakınlarındaki villalarına gönderdi.Kendi ise bir taksi çevirip Centre cadddesindeki ofisine gitti.İşyerinin kapısında duran Tom yüzünde şaşkınla Carl'ı karşıladı.Carl içeri girdi odasına çıkmak için asonsöre bindi ve on dokuz numaralı düğmeye dokundu.Odasının kapısını yavaşça açtı ve gördüğü manzara karşısında şaşırmamıştı.Zaten bunun böyle olacağını düşündüğü için buradaydı.Hemen telefonunu aldı ve eşini aradı ''Sakın eve gitmeyin,Van dam Caddesinde'ki yeni eve geçin!! soru sormayın.''Ardndan en güvendiği adamı olan Nikola'yı aradı '' Van Dam caddesi'ndeki evi güvene alın,en iyi otuz adamınla birlikte hemen oraya git!'' Kendisi ise dağınıklık arasındaki deri sandalyeyi kaldırdı, Camın kenarına oturdu.Kırık camdan içeri hafif bir esinti geliyordu.Altta ise tüm ihtişamıyla Times meydanı parıldıyordu.Düşünmeye başlamıştı odaya girenlerin aşağıdan girebilecekleri bir yer yoktu,sandelyesinden doğruldu ve gözü soldaki cam silme asansörüne takıldı,bunu kullanmış olmalıydılar diye düşündü. kafasını odaya çevirdi gözü kapağı yarım açık olan kasaya işti. Ayağa kalktı kasanın önüne geldi ve kapağı açtı parya hiç dokunmamışlardı fakat arka tarafındaki Riverslide Parkın ihalesi için hazırlanan belgeler yoktu. İhale rakipleri ise Carafin ailesi ile Bilien ailesi idi. Bir anda kafasını arkaya çevirdi ve babasının fotoğrafı üzerinde ki çarpı işaretini gördü. Fotoğrafın blunduğu duvara gitti ardından fotoğrafı eline aldı ve arkasına yazılanı okudu; ''Bu işin peşini bırakmazsan aileni unut.'' Carl sinirlendi ve devrilmiş masayı itti, eline geçen ilk şeyi cama doğru fırlattı. Asansöre doğru koştu asansörü çağırdı gelmesini beklemeden merdivenlere koştu, aşağıya inmeye başladı. Garaja indiğinde kapı şifresini girecekken kalbi sıkıştı derin bir nefes aldı ve doğruldu şifreyi girdi ve kapıyı açtı. Dolaba yönelip hafif makineli silahını aldı ve özel yapım Audi'sinin bagajına koydu. Arabya bindi garaj kapısını açmak için torpidodan garaj kumandasını aldı düğmeye bastı fakat açılmasını beklemeden gaza yüklendi. Kapının kırılma sesi sokakta inledi. Nereye gideceğini bilmiyordu. Ve aklına eski dostu geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ CİNAYET
Mystery / ThrillerGeçmişte yapılan hataların acısı kanla bastırmaya çalışan bir adamın hikayesi... Sizi kesinlikle sürükleyecek ve de siz düşündürecek bir hikaye. Ard arda işlenen aşırı derecede kusursuz cinayetler ve de bunu çözmeye çalışanların hikayesi. Hangisi üs...