Sorgu odasında;
Niko ve Sam arkası aynı önü cam cam olan taraftan odaya baktılar. Adam çok heyecanlıydı korkak gözlerle odayı inceliyordu. Niko bu adamın katil olmadığını düşünüyordu. Kaç yıldır bu işi yapıyordu bu adamın katil olmadığını adı gibi biliyordu. Fakat deliller yüzünden bu adamı almışlardı. Sorguya başlayacaklardı. Kayıt cihazlarını başlatıp içeri girdiler. Ve ard arda sorular sormaya başladılar.
Niko "Yurt dışında neredeydin?"
Corc "Fransa da"
Niko "Bunu nasıl ispatlarsın?"
Corc "İş yemeğindeki arkadaşlarımla."
Sam aradan çıktı ve "KONUŞURKEN YÜZÜMÜZE BAK!!!"
Corc titremeye başladı korkuyla heyecanın karışımından terlemeye başladı. Kıravatını gevşelttti.
Sam "Yaşlı adamı ve çocuğu nasıl öldürdün?"
Corc "Ben yapmadım.(kekeleyerek)
Sam ard arda baskıcı sorularla ağzını aramaya çalışıyordu.
Corc birden girdi. "Bu yurt dışında yemek yediğimiz lokantadaki kamera kayıtları ve otele giriş kayıtlarına bakaabilirsiniz."
Bunu araştıracaklardı. Yurt dışından belge alınması izinler gerekiyordu. Bu izin işlerini halletmek için odadan çıktı. Niko da çıktı ve oğlunu aradı bu adamın arabasının lastiklerine bakmasını söledi. On dakika sonra oğlu aradı.
"Baba lastikler yeni ama değiştirmiş olma ihtimalide var."
Niko odaya tekrar girdi ve Corc'a arabasını sordu.
"Sen sandığmdan daha zeki çıktın Corc arabanın lastiklerini değiştirerek izleri kendi üzerinden attın. BRAVO!"
Corc "Ne arabası? Ne lastiği?"
Niko "Bilmiyormuş gibi davranma! Jipinden bahsediyorum."
Corc "Land Rover mı?"
Niko "EVET!!!"
Corc "Daha onu yeni aldım ben dükkandan eve kadar geldim en fazla 15 km yol yapmışımdır. Neden lastik değiştireyimki?(Hala sesinde ürkek ve de korkak bir tavır vardı.)"
Niko hemen odadan çıktı. Garaja çekilmiş jipe bakacaktı. Kapıyı açtı kontağı çevirdi kilometre ekranına iki üç kez dokundu cidden 17 km de idi. Bu da demek oluyordu ki katil bu olamazdı çünkü cinayet bölgeleri arasında 21 km vardı. Ama kesinliştirmesi lazımdı ve bir motor mühendisi hemde tamirci çağırdı. Motoru konrol ettirecekti kaç saat çalıştı ne kadar yol yaptı. Birde bu araçların bilgisayarlı olduğunu hatırladı ve birde bilgisayara mühendisi lazımdı yukarı çıkıp bu kişilerin gerekli olduğunu müdüre söyleyecekti.Asansöre bindi telefonu çaldı. Arayan Samdi.
"Ben gerekli izinleri hallettim ve Corc'un söylediği lokanta ve otel ilede görüştüm belgeleri ve görüntüleri bir saat içinde yollayacaklarmış."
"Ben de aracı inceleteceğim daha 21 km de görünüyor bunu kesinleştireceğim bu adam değil bence."
"Belgeler ve görüntüler gelmeden bir şey diyemem."
"Görüşürüz Sam."
Niko müdürün odasına girdi ve izinleri halletti. Adamlar on dakika içinde geleceklerdi. Aşağıya doğru indi. İnerken Orlando arkasından bağırdı.
"Niko bey! Size bir zarf var."
Niko durdu ve orlandoya yaklaştı zarfı alıp açtı ve içinden o katilin şekli çıktı. Resim A3 kağıdı boyundydı. Orlandoya söyledi.
"Garaja in şimdi arabayı inceleyecekler ve sonuçlarını al ve Sam'in odasına gel." dedi.
Orlando sevinçle garaja indi çünkü Nikoya hayranlık duyuyordu onun gibi profesyonelin yanında olmaktan gurur duyuyordu. Niko da Sam'in odasına geçti. Çünkü Sam görüntüleri ve belgeleri alınınca odasına geleceğini düşünüyordu. koltuğa oturdu ve fotoğrafı incelmeye başladı. Bu sefer işaretin arka tarafında Empire State binasının (New York da Özgürlük heykelinden sonra en uzun yapı 381 metre) fotoğrafı vardı. Buada bir şifreleme vardı. Kağıdın arkasını çevirdi boştu. Kağıdı masaya fırlattı. Kağıdın üzerinde bir yansıma vardı. Görünmez kalemle yazıdığını anladı. Mor ışığın olduğu cinayet araştırma malzemeleri odasına gitti. Mor ışıkla kağıdı okudu. Kağıtta ; "Niko canın sıkılmıştır diye sana bi iş daha buldum. Bana teşekkür etmelisin." yazıyordu. Niko ofisten çıktı garaja indi Orlandoya bu zarfı kimin verdiğini sordu. Orlando bilmediğini buraya postalandığını söyledi. Niko Orlandoya ;
"Sen şu posta şirketini araştır. Posta kimden gelmiş bul."
Orlando koşarak merdivenlerden çıktı. Niko araba üzerinde çalışan mühendislere sordu arabanın ne kadar süredir kullanıldığını. Mühendisler ise baktıkları kadarıyla arabanın daha yeni en fazla 25 km yapıldığını söylediler. Niko koşarak çıktı. Araasına bindi Times Meydanına doğru gidiyordu. Sam'i ardı.
"Sam araba temiz Corc suçsuz."
"Niko bende seni arayacaktım otelde kaldığına dair belgeler var. Şimdi görüntüleri izleyeceğim."
"Görüntüleri boş ver. Sonra izleriz sen adamlarına söyle Corc'u serbest bıraksınlar. Sen de Empire State binasına gel."
Niko telefonu kapadı. Times meydanının üç sokak arkasında ki Empire State binasına gidecekti. Binanın önüne vardı. Direk yukarı çıktı. Etrafında dolandı bir şey bulamadı. Bu arada Sam geldi. Bir ip ucu bulamamıştı. Sinirden deliye döndü katil kendisiyle oyun mu oynuyordu yoksa? Duvara yaslandı ve fotoğrafı incelmeye başladı yandan da Sam soru soruyordu.
"Niko ne işimiz var burada? Bu fotoğraf ne?"
"Şimdi soru sormanın sırası değil Sam sonra anlatırım. Buralarda bir yerde ipucu olmalı. Sen ipucu var mı ona bak."
Sam ipucu var mı diye dolanmaya başladı duvarlara yerdeki fayanslara gözetleme dürbünlerine merdivenlere camlara kapılara akla gelinebilecek her yere hatta duvara çıkıp alt taraflara baktı belki bir şeyler orlara atılmış olabilir diye. Nafile hiç bir şey bulamadı.
Niko bağırdı. "Buldum galiba! Fotoğraf binanın Güneyinden çekilmiş güney kısmındaki bir dürbünde işaret olmalı sakın dürbünün yönünü değiştirme."
Güney yönündeki tüm dürbünlere bakıyorlardı. Orta tarafta kalan dürbünün lensi çizikti. Yinede baktılar. Bulanık görünüyordu. Niko aynı anda yandaki dürbün ile aynı yere bakmaya çalıştı. Bir karartı gördü yakınlaştırdı. Ve bulmuştu uzakta bir binanın çatısında ceset vardı. Katil ine oyun oynuyordu. Bu seferki kurbaı kimdi acaba?
.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUSURSUZ CİNAYET
Mystery / ThrillerGeçmişte yapılan hataların acısı kanla bastırmaya çalışan bir adamın hikayesi... Sizi kesinlikle sürükleyecek ve de siz düşündürecek bir hikaye. Ard arda işlenen aşırı derecede kusursuz cinayetler ve de bunu çözmeye çalışanların hikayesi. Hangisi üs...