5. Katlanmak Zorundasın

293 26 65
                                    

Ben... Oldukça korkmuştum...

***

Hastaneye varana kadar Damien çok kan kaybettiğinden acile aldılar. Daisuke oturmuş, ayakta stresten kendi etrafımda daireler çizmemi izliyordu.

"Tanrı aşkına Eiji, biraz sakin ol. Sadece bacağından vuruldu."

"Bacağından vuruldu, evet. Ama yine de fazlaca kan kaybetti!"

"İnan bana Eiji, daha kötü kan kayıplarım oldu. Damien'ınkine sadece bir sıyrık diyebiliriz yani."

"Daisuke, lütfen!" istemsizce sesimi yükseltmiştim. "Senin dayanıklılığın ile diğer insanlarınki bir değil! Üstelik arkadaşım için korkmakta, endişelenmekte gayet haklıyım!"
Şu anda hiç sinirlerimi kontrol edebilecek durumda değildim. Etmekte istemiyordum.

"Eiji, beni bir dinler misin? Sadece kurşunu çıkaracaklar, eğer kan gerekiyorsa kan verecekler, eğer gerek yoksa da yarayı saracaklar. Bunda o kadar endişelenmene gerek yok."

"Ne olursa olsun, korkuyorum işte." gözlerim dolmuştu. Hayır hiç sırası değildi, neden dolmuştu?

"İyi de korkunun ecele faydası yok. Hayır yani Damien'ın öleceğinden falan korkuyorsan eğer, korkma. Böyle bir yaradan ölmez."

Yetmiyordu. İçim rahatlamıyordu. Daisuke'nin dedikleri işe yaramıyordu.
Daisuke birden ayağa kalktı ve bana doğru yürüyüp bana sımsıkı sarıldı. O an, onun sarılmasıyla beraber gözümden bir yaş süzüldü. Birinin sarılmasına ihtiyacım varmış meğersem sadece. O an hiçbir şey düşünemedim. Sadece bende Daisuke'ye sımsıkı sarıldım ve bir süre öyle kaldık.
Ayrıldığımızda Daisuke eliyle yüzümdeki yaşları sildi ve konuştu.

"Hayatta her şey istediğimiz gibi gitmiyor Eiji. Katlanmak zorundasın. Katlanmak zorundayız. Bu lanet Dünya'da kaldığımız sürece devam edecek bu. Dayanmalıyız."

Başımı onaylarcasına salladım, haklıydı. Endişelenmemin manası yoktu. Ne şimdi. Ne de sonra.

"Sen istersen oturup beni bekle. Shi barda tek kaldı. Hem kendimi zarara sokmamak hemde onu orada yalnız bırakmamak adına gidip almam gerekiyor." dedi Daisuke.

"Tamamdır, sen git, ben buradayım."

Gülümsedi ve hastanenin çıkışına doğru yol aldı.

***

Sadece 10 dakika falan geçmişti sanırım. Ama bana saatler gibi geliyordu. Annemin ve babamın ölümü geliyordu gözlerimin önüne. Damien'ında gitmesinden korkuyordum, belki de bundan dolayıydı stresim, korkum.
Çok kötüydü o gün... Çok küçüktüm henüz. Gözümün önünde vurulmuşlardı.

Ah! Hatırlamak mahvediyor beni. İğrenç bir zamandı. Aklımdan çıkarsam iyi olur.

Uykum geliyordu yavaş yavaş. 2 gündür düzgünce uyuyamamıştım. (YN: Polissin aq katlan az.)
Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu. Uyumak istemiyordum. Ama üstümdeki yorgunluk daha baskın geldi ve uyuya kaldım hastenede ki koltukta.

***

Yavaş yavaş açıldı gözlerim. Hastanenin ışığından dolayı kamaşmıştı gözlerim.
Birisine yaslanıyordum. Kim olduğunu bilmiyordum, ama kolunu omuzuma koymuştu, omuzunda uyuya kalmıştım sanırım.
Gözlerim ışığa alışıp açıldığında kimin omuzunda uyuya kaldığıma baktım.
Daisuke'ydi bu.
Geldiğinde beni omuzuna yatırmış olmalıydı. Veya o yanıma oturmuş bende onun omuzuna doğru düşmüş olabilirim.

Kafamı omuzundan kaldırıp oturur pozisyona geldim. Uyandığımı görünce bana baktı, hâlâ onun kolunun omuzunda olduğumu fark etmemişti sanırım.

Chicago Sokakları -Eisuke-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin