Ufaklık

27 3 0
                                    

Sabah erkenden Ekin sayesinde uyanmıştım. O kadar cıvıl cıvıl bir kızdı ki, sabahın köründe odama gelip şarkı söyleyerek uyandırmıştı beni. Erkenden uyanmaktan şikayetçi olsam da sesiyle uyandığım için mutluydum. Ekin'in sesi bir harikaydı. Gerçi konservatuar okumasından anlaşılır bir şeydi.

Dün akşamın yorgunluğumu atamamıştım üzerimden. Ani bir kalkışla banyoya doğru ilerledim. Sanırım bu evde en çok sevdiğim özellik, her odada bir ebeveyn banyosu olmasıydı. Yüzümü yıkayıp geri döndüm odaya. Üzerime yazlık yırtmaçlı, kırmızı eteğimi ve beyaz tişörtümü geçirdim aceleyle. Saçlarıma da şekil verdikten sonra aşağı inmek için odadan çıktım.

Masada gördüğüm manzara beni şaşırtmıştı. Dün gece evine gittiğini söyleyen üvey abim masada oturuyordu. Dün gecenin bana hatırlattığı utanç duygusuyla masaya oturdum.

"Günaydın Berfucum."

"Günaydın Doğan amca."

"Bize günaydın yok mu?" dedi birdenbire Aren. Böyle söylemesi tuhaf gelmişti.

"Hepinize günaydın." dedim tebessüm ederek.

Kahvaltı boyunca masada Aren ile göz göze geliyorduk ve her defasında yüzünde bir gülümseme oluşuyordu. Neden güldüğüne anlam veremesem de sol yanağında ki gamzesi mest ediyordu insanı.

"Çocuklar size söylememiz gereken bir şey var." diye lafa girdi annem. "Biliyorsunuz biz  çok alelacele evlendik bu yüzden kendimizi biraz şımartalım istiyoruz."

Büyük ihtimalle aklımdan geçen şeyi söyleyecekti. "Biz balayı olarak tur yapmak istiyoruz ve bu biraz uzun sürebilir. Sizden istediğimiz de bu süre içerisinde hep bir arada kalmanız."

"Ve Aren, senin bu süre içerisinde benim yerime geçmeni istiyorum." diye devam etti Doğan amca. Aren, onayladığını belli ederek kafasını salladı. "Zaten yemekten sonra her şeyi detaylıca konuşuruz." diye de ekledi.

Tam olarak aklımdan geçen şey olmuştu. Çünkü tura çıkmak annemin hayaliydi. Bunu gerçekleştirecek olması beni çok mutlu etmişti. Hayalini kurduğu hiçbir şeyin içinde kalsın istemiyordum. Doğan amca da beni gibi düşünüyor olacak ki, annemin bir dediğini iki etmiyordu.

"Çok sevindim sizin adınıza. Size iyi gelecektir bu tatil. Ben babamda da kalabilirim aslında. Benim için de güzel olur." dedim lafa girerek.

"Olmaz." dedi Aren. "Yani şey, burda da kalabilirsin güzel vakit geçiririz, dimi Ekin?"
Ekin şaşırmış surat ifadesiyle "Tabii, çok eğleniriz hem." diye ayak uydurdu abisine. Ne olduğunu anlamamıştım. Neden Aren burda kalmamı istiyordu?

Masadan kalktıktan sonra bahçeye çıktım. Aklıma İrem'i çok aksattığım geldi. Telefonu çıkarıp arama tuşuna bastım.

"Alo!"

"Naber güzellik?"

"Yeni mi geliyorum aklına?"

"Kızım biliyorsun işte ya... düğün hazırlıkları falan derken doluydu kafam."

"Tamam Berfu!"

"İreemm kendine gelir misin?? Biz manita değiliz hee."

"Yo manitayız."

"Evet öyleyiz." dedim kıkırdayarak. "Çok özledim ben senii. Ne zaman geliyorsun buraya?" artık gerçek anlamda ona ihtiyaç duyuyordum. İrem beni anlayan tek insandı. Yıllardır süren arkadaşlığımız boyunca, asla ciddi anlamda kavga bile etmemiştik.

"Hiç bilmiyorum canım ya. Belki haftaya gelme ihtimalim var iki günlüğüne, ama kesin değil işte, belli olmaz yani."

"Anladım canım. Neyse artık duruma göre haberleşiriz."

UFAKLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin