9

534 55 21
                                    

Okul çıkışı Jaemin önden kaçarcasına ilerlediğinde takip etti onu Jeno. Kendisinden kaçıyor olduğunu biliyordu, bu yüzden kovalaması eğlenceliydi ya.

"Azalea!" durdu Jeno'nun dedikleriyle Jaemin. Şaşkınlıkla bakışları arkasındaki gence kayarken Jeno devam etti yüzündeki gülümseme ile konuşmaya. "Sen Azalea nedir, bilir misin Na Jaemin?"

Sustu, bir şey dememeyi tercih etti ve evinin yolunu tutmaya koyuldu Jaemin lakin önünde biten Jeno ona izin vermemiş, yeniden meraklı bakışlarını üzerine dikmişti. "Bilmiyor musun gerçekten de Azalea?"

"Bana Azalea deyip durma Jeno."

"Ya ama söyle işte, biliyor musun bilmiyor musun?"

Jeno'nun son mızmızlanması üzerine durdu olduğu yerde, bakışları geri geri yürürken kendisinin durması üzerine duran Jeno'yla buluşmuş, aklına ilk ne gelirse diline hakim olamadan söyleyivermişti Jaemin. "Pochemuchka."

Anlamını bilmediği kelimeyle başını merakla eğdi Jeno da. "Pochemuchka?"

Daha fazla bir şey dememek adına Jeno'nun solundan hızla geçti ve evine koşarcasına gitti Jaemin. Yüzü yanıyordu adeta, kendini yakan bu sıcaklığı yalnızca soğuk rüzgar alırdı, ki öyle de oldu. Evlerinin önüne nefes nefese bir halde gelmiş, arkasına bakmıştı sessizce.

Hissediyordu, yapmam dediği şeyleri yapmaya çoktan başlamıştı Jaemin.

«...»

Eve geldiğinde dalgındı Jeno, aklı karışmıştı Jaemin'in kendisine Pochemuchka demesi ve anlamını sorunca söylememesi değişik hissettirmişti. Odasına çantasını bırakıp bir şeyler atıştırmak adına mutfağa geçecekken annesinin kendisine seslenmesiyle durağı oturma odası olmuştu.

"Jeno, buraya gel."

"Efendim anne?"

Kapıya yaslandı ve yorgun harelerini annesinin kedi gözlerine dikti Jeno, açtı ve bir an önce yemek yemek istiyordu.

"Yanıma gel tatlım." Her ne kadar guruldayan midesi ve karışık aklı ona engel olmak istese de annesini ikiletmeden lacivert koltuktaki yerini aldı Jeno, rahat koltuk ona yorgunluğunu iyice hissettirirken derin bir nefes verdi ve annesine döndü.

"Evet?"

"Bak, Jeno." dedi Dongyoung dolu gözlerini oğluna dikerken. "Baban da, ben de seni çok seviyoruz bunu asla unutma tamam mı?"

Annesinin birden böyle duygusallaşmasına anlam veremese de zarif elleri kendi elleri arasına alıp gülümsedi Jeno. "Biliyorum anne, her ne kadar az görüşsek de babam da değer veriyor bana, arıyor her akşam, konuşuyoruz-"

"İkimizin arasındaki şeylerin sizi yıpratmasından korkuyorum..."

Dongyoung'un neredeyse fısıldar tonda dedikleriyle annesine sarıldı hızla Jeno, onu bu hâlde görmek istemiyor, ayrıca diğer yanı da neler olduğunu merak ediyordu.

"Anne, sorun ne?"

Burnunu çekip Jeno'yu daha fazla kendine çekti ve ayrılmasına izin vermedi Dongyoung. Jeno'nun saçlarını okşayıp kokusunu içine çekerken titreyen bedeni oğlunu korkutuyordu lakin bir haberdi bu durumdan.

"Anne..?"

"Taeyong yeniden velayet davası açmış, seni yanına almak istiyor."

Pochemuchka | NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin